Burada Rusya Merkez Başmüftüsü Talget Tacettin’le ve diğer din adamları ile görüşen Medvedev, Müslüman toplumun sorunlarını dinledi.

1788’de 2. Katerina’nın emri ile inşa edilen camiyi inceleyen Medvedev’e Tacettin, caminin yeniden modernize edildiğini söyledi.

Medvedev gülümseyerek, “Bakımın benim ziyaretimle ilgisi olmamasını ümit ediyorum” demesi üzerine Tacettin, “Hayır, daha önce planlanmıştı. Yaz günlerinde daha konforlu ibadet edebilmek için klima taktırdık” cevabını verdi.

Tacettin’in güzel bir atmosferde kendini karşılamasından memnuniyetini ifade eden Medvedev, “Başkırdistan yüzlerce yıldır farklı inanç ve kültürlerin birlikte yaşadığı bir bir cumhuriyet” dedi.

Farklı etnik topluluklar arasındaki uyumun şimdi çok daha önemli hale geldiğine işaret eden Rusya lideri, “Konuştuğumuz gibi, Şeytan’ın iki boynuzluları kadar iki bacaklıları da var” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Medvedev, Temmuz 2009’da da Moskova Merkez Camii’ne ilk kez bir ziyaret gerçekleştirmiş, burada Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin’le görüşmüştü.

Medvedev burada din adamları ile görüşmesinde dini yayınlar üzerindeki denetim ve halen inşaatı devam eden Merkez Camii’ndeki çalışmalar hakkında bilgi almıştı.

Ufa temasları çerçevesinde Arkeoloji ve Etnoloji Müzesi’ne giderek standları gezen Medvedev, tarihi İslam başörtülerini de ilgiyle izledi.

Sergi standında Çarlık Rusya’sı dönemine ait geleneksel üç Başkırt bayan başörtüsü ve giysisi bulunuyordu. Rusya Devlet Başkanı’na ziyarette Başkırdistan Cumhurbaşkanı Rustem Hamitov da eşlik etti.

Müze gezisinin ardından bilim adamlarıyla bir araya gelen Medvedev, “Rusya’da çeşitli kültürlerin bir arada varlığının başarısız olduğuna ilişkin tezler kabul edilemez.

Küçük kültürlerin çöküşü konusunda görüşlerin ortaya atılmasına engel olmalıyız. Avrupa’da küçük kültürlerin çöküşü konusu çok tartışılıyor.

Eğer bundan bahsedersek, bu durumda gelenekleri yok ederiz. Bu da çok tehlikeli ve Avrupa devletleri de bunu anlamalı…

Önemli olan insanlar kendi kökünü unutmasın, nerede doğduğunu nerede büyüdüğünü unutmasın” dedi.

Dört milyondan fazla nüfusu bulunan Başkırdistan Cumhuriyeti, Güney Urallardan batıya doğru Belaya ve Kama nehirlerine kadar uzanıyor.

1552’de Kazan Hanlığı’nın yıkılmasından sonra Başkırtlar ve Tatarlar Ruslara karşı birlikte ayaklanmıştı. Ancak 18. yüzyılda Çarlık Rusya’sı egemenliğine girmek zorunda kalmışlardı.

Müslüman inançlı Başkırtlar Tatarlarla iç içe yaşamış, etnik yapı ve konuşma dili olarak Tatarlara yakındırlar.

Başkurtların yüzde 68’i Başkırdistan’da geriye kalan yüzde 32’si komşu bölge ve cumhuriyetlerde yaşamakta.

CİHAN