Çar. Nis 24th, 2024

Başbakan Erdoğan, 19. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nde konuştu. Erdoğan, 2023 yılına ait ihracat hedeflerini açıklayarak “Bu yılın sonunda Hollanda’yı geride bırakarak en büyük 16. ekonomi olacağız. En büyük 10 ekonomiden biri olmayı hedefliyoruz.” dedi.


Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;

Küresel Finans krizinin etkileri hala belli ölçüde devam ediyor. Krizin arkasını izlediğimiz zaman etkilerini nazari düzeye indirdiğimizi düşünüyorum. Ben dünya ekonomisindeki bu olumsuz gelişmelerin kapitalizmi sorgulamak açısından önemli fırsat olarak düşünüyorum.

İNSAN KUTSALDIR
Bizim kültürümüzde insan çok değerlidir. Bütün insanlar eeşittir ancak bazıları daha eşittir gibi bi anlayırşın bizim lugatımızda yeri yoktur. İnsanı insanın kurdu görmek yerine insanı insanın dostu olarak görmesi gerektiğini düşünüoruz. Bu duruma göre değişiyoruyz. Dünya ülkeleri olarak insana kıymet veren ayırım yapmayan adaletten taviz vermeyen bir ekonomi oluşturmalıyız. İlgili konuların gelişimini de böyle bir çerçeveden değerlendirmemiz mümkün.

KÖLELİK KALKTI FAKAT SÖMÜRÜ DEVAM EDİYOR
Batıda kölelik kalkmış olabilir fakat insan üzerinden sömürücülük devam ediyor. Sorunlarımızın çözümü insanlık olarak bir borcumuzu düşüreceği gibi ülke ekonomisine yansıyacaktır. Geçmişte çevre dsotu bir üretim sistemi kurmak yada iç güvenlşik için ayırdığı yatırımı rekabet unsuru olarak kullanmasını telaki etmesi gerekiyor. İş verenle işçinin çıkarları arasında bir uyum gerekiyor. Ülke ekonomisinde bir yandan istihdam sağlamak gerekirken istihdam şartlarını da geliştirmek gerekiyor.

ÇALIŞMA ALANINDA GELİŞİM DÜNYAYI İLGİLENDİRİYOR
Paylaşacağımız bilgilerin ve iş birliği alanlarının önemli olduğu söylüyorum.3 milyar civarında bir iş gücü var. Çalışma alanındaki her gelişme dünyayı etkiliyor. Dünyada hergün 1 milyon iş kazasının yaşanması dünya ekonomisine %4 zarar veriyor. Meslek hastalıkları ve kazalar nedeniyle %2,3 insan hayatını kaybediyor. Çalışanların hayat kalitesini yükseltmek için iş güvenliğini arttırmaya devam edeceğiz.

Türkiye son 9 yılda güven duygusunu oluşturdu. Dünyadaki olumsuzluklara rağmen Türkiye en çok güvenilen bir ülke haline geldi. Küresel krize rağmen %4,9 büyüme kaydedildi. türkyie ekonomisi krizden sonra dünyada en hızlı toparlanan ekonomilerden birisi oldu. %8,9 gibi büyüme oranı yakalayan ülkemiz en hızlı büyüyen ekonomi olduk. dünya genelinde yükselen işsizlik rakamını en hızlı toparlayan ve en hızlı toparlanan ülke haline geldik. 1,2 milyon vatandaşımıza istihdam sağlamamız büyümemizi gösteriyor. Türkiye bir yandan istihdamı arttırırken şartları iyileştirme konusunda taaviz vermemkterdir. Sorunların birike birike ne hale geldiğini birikmeden çözüm üretmemiz gerektiğini öğrendik. hükümet olarak iş sağlığı ve güven bilincini artırmak amacıyla bir çok faaliyet geliştiriyoruz.

Mevzuata uyan iş sağlığı ve güvenlği için kayıt dışı işçi çalıştıran ve ilerleme kaydeden işverene ödül sağlayacağız. 2 yılda 1 iş sağlığı güvenliği konferansı düzenliyoruz. Önleyici koruyucu iyileştirici bir analyışla hareket ediyoruz.

Türkiyede sanayi yatırımlarının ve orta ölçekli fabrikaalrın gelişmesi için adımalr atıyoruz. Planlı bölgelere yatırımların kayması için çok önemsiyoruz. bu nednele son 9 yılda ülkemizde tüm sanayi sitelerinin sayısın da artış var. Doluluk oranımızı da arttırdık. organize sanayi bölgelelerindeki atıl parsellerin tahsisinin önünü açtık. İş sağlığı ve güvenliği konusunada büyük önem veriyoruz. Çalışma hayatında standart yükseltmek için bütün taraflarla sosyal diyalog kapılarını açık tutuyopruz. İnsana yakışan en süt seviyeye taşıyacağız.

Bu yılın sonunda hollandayı geride bırakarak en büyük 16. ekonomi olacağız. 2023 yılında yıllık 500 milyar dolar ihracat yapmayı hedefliyoruz. En büyük 10 ekonomiden olmayı hedefliyoruz. IMF’ye borcumuz şuan itibari ile 3,8 milyar dolar. Merkez Bankasında döviz rezervimiz şuanda 94 milyar dolara ulaşmıştır. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak sadece üretimle ihracatla olmaz bu hedefe ulasşmak için demokratik standartlara teknolojiden çalışma hayatına kadar her alanda şartları daha iyi hale getirmemiz gerekir. Kuralcı yaklaşımdan ziyade demokratik bir yaklaşım gerekiyor.

İş sağlığı ve güvenliği konusunda iyileşme mümkün olacaktır. Küresel güvenlik kültürü anlayışı oluşturmak son derece önemlidir. Tüm topluma yaygınlaşması gerekir. Bu çabalarımızın iş birlikleri ile desteklenmesi bu süreci hızlandırascaktır. 19. Dünya iş sağlığı kongresinin bu açıdan olumsu sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Bu konuda sonuçların daha yaşamaya değer bir dünya oluşturacağını düşünüyorum.

Sizleri İstanbul‘da ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum. şehrimizi tekrar tekrar gezmeyi tavsiye ediyorum ve sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen