Cum. Mar 29th, 2024

Birleşmiş Milletler’in Mavi Marmara raporunu açıklamasını ardından Türkiye ile İsrail arasında tarihi bir kriz yaşanıyor. İki ülke arasındaki gerginlik “havaalanı restleşmesi” ile iyice arttı.


Tel Aviv’den hareket eden Türk yolcuların Ben Gurion Havalimanı’nda abartılı şekilde aranmasının ardından Türkiye de karşılıklılık ilkesi çerçevesinde hareket ederek, İstanbul‘a inen İsrail vatandaşlarını sorgudan geçirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Tel Aviv‘den İstanbul‘a gelen 40 İsrail vatandaşının Atatürk Havalimanı‘na indikten sonra Türk yetkililerce sorgulandığı belirtildi.

İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı adına konuşan sözcü Iliana Stein AFP’ye yaptığı açıklamada olayı, "Türk Hava Yolları’nın İstanbul seferinde, hava alanına inişte 40 yolcumuz alıkonuldu. Ayrı odalarda sorguya çekildi. Pasaportları alındı. Bir buçuk saatlik bir bekleyişten sonra teker teker sorgulandılar, paraportlarını geri aldılar ve serbest bırakıldılar" sözleriyle aktardı.

Haaretz’e konuşan İsrailli yetkililer, "sıra dışı ve ciddi" bir durum olarak niteledikleri olayın ardından İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın Türk Dışişleri‘nden açıklama talep ettiğini belirtti.

Ancak Türk yetkililerin olaydan haberdar olmadıklarını ifade eden bir yetkili, "Şu aşamada bu olay İstanbul polisinin inisiyatifi dahilinde gerçekleşmiş gibi görünüyor ama halen bu incelemenin neden yapıldığını anlamaya çalışıyoruz" dedi.

VALİ YARDIMCISI’NDAN AÇIKLAMA

Gelişmelerin hem Türkiye hem de İsrail basınında geniş yankı uyandırmasının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Atatürk Havalimanı Mülki İdare Amiri ve Vali Yardımcısı Ahmet Aydın, “İsrail devletinin yaptığının aynısını, karşılıklılık esasına göre, Dışişleri‘nin kriterlerine göre uyguluyoruz” diye konuştu.

Aydın, bir gazetecinin "İsrail vatandaşlarına Atatürk Havalimanı‘nda pasaport işlemleri sırasında zorluk çıkarıldığı yolunda haberler çıktı, daha önce yapılan uygulamanın dışında bir uygulama yapılıyor mu?" şeklindeki soru üzerine, yurt dışından yolcuların gelişlerinde rutin olarak güvenlik tedbirlerinin uygulandığını belirterek, şöyle dedi:

"Tüm ülkelerden gelen yolculara ne gibi bir uygulama yapıyorsak İsrail‘den gelenlere de aynı uygulamayı yapıyoruz. Ekstradan bir uygulama yok ama karşılıklılık ilkesi çerçevesinde bazı ülkelerde Türk vatandaşlarına yapılan uygulamaları biz de onlara uyguluyoruz. Bazı ülkelerde Türk vatandaşlarına örneğin ‘niye geldin, ne kadar kalacaksın, nerede kalacaksın, ne kadar paran var’ gibi sorular soruluyorsa, o ülke vatandaşlarına da biz aynısını uyguluyoruz. İsrail bizim vatandaşlarımızın oraya gidiş nedenini sorguluyorsa, biz de İsrail vatandaşlarına aynı soruları soruyoruz. Bu mutat bir uygulama, ekstra bir uygulama, özel bir uygulama yok. Ama İsrail devletinin yaptığının aynısını, karşılıklılık esasına göre, Dışişleri‘nin kriterlerine göre uyguluyoruz."

Aydın, "İsrail basınında, ‘İstanbul Atatürk Havalimanı‘nda 40 İsrail vatandaşının gözaltına alınarak bir odada sorgulandığı’ iddiaları yer aldı, böyle bir durum yaşandı mı?" sorusu üzerine ise, "Kesinlikle doğru değil, tamamen uydurma bir haber. Karşılıklılık esasına göre, Dışişleri‘nin bize bildirdiğine göre onlar bizim vatandaşlarımıza ne uyguluyorsa biz de onlar geldiği zaman aynısını uyguluyoruz. Türk vatandaşlarına ne soruyorlarsa biz de onlara 5-10-15 dakika, ne kadar sürüyorsa aynısını soruyoruz. İsrail vatandaşlarını ülkemize alıyoruz. Hiçbir kötü muamele kesinlikle yok" dedi.

“ZORLA PANTOLONUMU ÇIKARTTIRDILAR”

Turistik amaçlı olarak İsrail‘e giden Türk vatandaşları dün Türkiye‘ye döndükten sonra yaptıkları açıklamada, uçağa binmeden önce Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’nda abartılı şekilde arandıklarını ifade etmişti.

Atatürk Havalimanı’nda, Tel Aviv‘de gördükleri muamele hakkında gazetecilere bilgi veren yolculardan Mustafa Teke, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Beni ve birkaç arkadaşımı ayırarak, uzun bir süre beklettiler. Mail adresimiz, cep telefonlarımız, ailemiz, evli olup olmadığımız, kaç çocuğumuz olduğuna kadar bütün bilgileri istediler. Valizlerimiz en ince noktasına kadar defalarca arandı. Sonra ‘İçeri girin’ dediler. İki özel güvenlik odasına girdik. Bu odada bir polis üzerimdeki her şeyi çıkarmamı istedi. Hem elle hem de dedektörle aramaya başladılar. Üzerimdeki pantolonumu da çıkarmamı istediler. Ben de itiraz ettim. Dedektör sinyal veriyor çıkar diye ısrar ettiler. Ben de bir tercüman istedim. Bana elle dokunduklarında ben de onları ittim. Bu sırada havaalanında ne kadar sivil polis varsa benim odaya girdiler. Perdeyi çektiler. ‘Neden çıkarmıyorsun pantolonu?’ dediler. Ben de ‘Müslümanım ve pantolonumu çıkarmam’ dedim. ‘O zaman uçamazsın’ dediler. Ben de ‘Hiç sorun değil, benim ülkem beni buradan alır, ama bu haksızlığı ve terörist muamelesini biz hak etmiyoruz’ dedim. Daha sonra zorla pantolonumu açtırdılar.”

Anadolu Ajansı’na konuşan Arif Çınar da diğer ülke vatandaşlarına yapılan muamelelerden farklı bir muamele gördüklerini ifade ederek, “Bizim grubun adının İstanbul olduğunu öğrenince ‘Niye geldiniz, neden geldiniz?’ diye sordular. Ama Bükreş’ten gelen
gruba ‘Hemen geçin’ dediler. Hepimizi soyunma odalarına aldılar. Bu odalarda elbiseler, ayakkabılar çıkarıldı. Elle vücut arandıktan sonra bir de dedektör ile arandık. Vücudumuzda patlayıcı madde var mı diye defalarca aradılar” dedi.

YAPTIRIM KARARLARI İSRAİLLİ MÜSTEŞARA BİLDİRİLDİ

Türkiye’nin, BM‘nin Mavi Marmara saldırısına ilişkin Palmer Raporu’nun basına sızmasının ardından aldığı yaptırım kararlarının ise dün itibarıyla İsrail‘e bildirildiği belirtildi.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre, İsrail‘in Ankara Büyükelçiği Müsteşarı Ella Aphek Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak Türkiye‘nin İsrail ile ilgili kararları kendisine sözlü olarak tebliğ edildi.

Ankara, Türk-İsrail diplomatik ilişkilerinin ikinci katip düzeyine indirileceğini ve iki ülke arasındaki askeri anlaşmaların tümünün askıya alındığını açıklamıştı.

Türkiye ayrıca, Doğu Akdeniz‘de seyrüsefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacağını ve İsrail‘in Gazze‘ye uyguladığı ablukayı tanımadığını duyurmuştu.

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen