Per. Nis 25th, 2024

Danıştay 4. Dairesi, haksız tahakkuk ettirilen verginin fazladan ödenen kısmının davacıya faiziyle iade edilmesine karar verdi.


Danıştay 4. Dairesi, haksız tahakkuk ettirilen verginin fazladan ödenen kısmının davacıya faiziyle iade edilmesine karar verdi.

TTNet Anonim Şirketi, muhtasar beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisinin, ücretler üzerinden kesilen gelir vergisinin yüzde 27 oranını aşan kısmının kaldırılması ve fazla ödenen kısmın gecikme faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açtı.

İstanbul 4. Vergi Mahkemesi, Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan vergi tarifesindeki yüzde 35’lik orana ücretlilerin de tabi olması hükmünün Anayasa Mahkemesince iptal edildiğini hatırlattı. Mahkeme, anayasaya aykırı olduğuna karar verilerek iptal edilen kanun hükmüne göre vergi tahakkuk ettirilmesinin anayasanın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu sonucuna vardı. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinin 4. bendinde yer alan şartların olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle tahakkukun iptaline karar veren mahkeme, fazla kesilen kısmın iadesine, faiz isteminin ise reddine hükmetti.

Karar, davacı TTNet ve davalı Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından karşılıklı temyiz edildi. Davalı idare, Anayasa Mahkemesinin 2010 yılı Ocak ayında Resmi Gazetede yayımlanan iptal kararının bu tarihten altı ay sonra yürürlüğe gireceğini, yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kabule ilişkin kısmının bozulmasını istedi. Davacı ise kararın faiz isteminin reddine ilişkin kısmın bozulmasını talep etti.

Danıştay 4. Dairesi, davacının temyiz istemini kabul ederek, İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin kararının faiz isteminin reddine ilişkin kısmını bozdu. Davalı idarenin temyiz istemini ise reddeden daire, mahkeme kararının kabule ilişkin kısmını oy birliğiyle onadı.

Dairenin kararında, ekonomilerde değişim vasıtası olan paranın, çeşitli ticari, sınai, zirai faaliyetlerde kullanılmakla, sahibine kazanç, kira, nema adları altında kimi yararlar sağlayan ekonomik bir değer olduğu belirtildi.

Faizin ise, Anayasa Mahkemesinin 14 Mayıs 2011 tarihli kararında da belirtildiği gibi, ekonomik açıdan paranın fiyatı olduğu ifade edilen kararda, herhangi bir kişinin kendisine ait olmayan parayı belirli süre kullanmasının, asıl para sahibinin bu ekonomik değerden mahrum bırakılması sonucunu doğuracağına işaret edildi. Ayrıca bu durumun, enflasyona maruz kalan ekonomilerde, paranın değerini yani alım gücünü enflasyon oranında yitirmesine de neden olacağı belirtilerek, parası uhdesi dışında kalan ve mülkiyet hakkı ihlal edilen bu kişiye haksız kullanım karşılığında faiz ödenmesi gerektiği vurgulandı.

Kararda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) 9 Mart 2006 günlü Eko-Elda Avee/Yunanistan kararında da ”haksız olarak tahsil edilen verginin beş yıl beş ay sonra iade edilmesinin, belirli bir meblağdan yararlanma hakkı uzunca süre engellenen kişinin, ekonomik durumunda önemli ve kesin zarara neden olduğu, bu durumun, sürdürülmesi gereken genel yarar ile kişi yararı arasındaki dengeyi bozduğu, dolayısıyla 1 No’lu Protokol’ün 1. maddesi ihlal edilerek, kendisine aşırı yük yüklenen bu kişinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden bahisle faiz ödenmesi gerektiğine karar verildiği” hatırlatıldı.

Kanunun tahakkuka dayanak olan ”fazlası yüzde 35 oranında” ibaresinin Anayasa Mahkemesi kararıyla, ücret gelirleri yönünden iptal edildiği hatırlatılan kararda, ”Anayasa Mahkemesinin bu kararı nedeniyle hukuka aykırı bulunarak tahakkukun iptal edilmesi karşısında, 1 No’lu Protokol’ün 1. maddesi ve AİHM’in kararı uyarınca mülkiyet hakkı ihlal edildiğinden, haksız tahakkuk ettirilen verginin davacıya faiziyle birlikte iade edilmesi gerekmekte olup, aksi yönde verilen mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır” denildi.

Mahkemece faiz yönünden yeniden verilecek kararda, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği de belirtildi.

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen