Cum. Nis 19th, 2024

Antika saatlerin aranan kadın tamircisi

Balıkesir’de yaklaşık 55 yıldır baba mesleği saat tamirciliği yapan Lişesivdin, antika saatlerin onarımı için aranan isimlerin başında geliyor.

BALIKESİR – SEYHAN KIRICI

Balıkesir’de yaklaşık 55 yıldır baba mesleği saat tamirciliği yapan Şükran Lişesivdin (65), antika saatlerin onarımı için aranan isimlerin başında geliyor.

Lişesivdin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının Balıkesir’de “Saatçi Sefer”, kendisinin ise “Saatçi Sefer’in kızı” olarak tanındığını ifade ederek, mesleğe 10 yaşında babasının yanında başladığını söyledi.

Babasının 1925’te ilk saatçi dükkanını açmasıyla ailesinin mesleğe giriş yaptığını dile getiren Lişesivdin, Türkiye’nin bir çok ilinden özelikle guguklu ve antika saatlerin kendisine tamir için geldiğini, bu konuda aranan kişi olduğunu anlattı.

Lişesivdin, üç kız, üç erkek kardeş olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Babam hepimize bu mesleği öğretti. Ablam ve ağabeylerim bir süre çalıştı bu dükkanda. Abilerim okumak için ayrıldılar bense ilkokulu bitirdikten sonra, babamın yanına çırak olarak girdim. Çıraklık, kalfalık derken, usta oldum ve babamın ölümünden sonra da bu mesleği sürdürmeye devam ettim. Genelde meslekler babadan oğulla geçer ama bizde babadan kıza geçti. Babamızdan ne öğrendiysek o günden bugüne yapıyoruz. Babamdan öğrendiğim bu işi 50 yılı aşkın süredir yapıyorum.”

Saatin hayatın her alanında çok önemli bir görev üstlendiğini dile getiren Lişesivdin, “Sabah uyandığımızda ilk saate bakıyoruz. Bütün yaşantımız saat üzerine kurulu. Müslüman ülkelerde beş vakit namaz kılındığı için saat daha bir önem kazanmış. Sonra okul, iş hayatı. Her alanda ilk önce saatlerle bir şeylere başlıyoruz” dedi.

“Duran bir saatin tekrar çalışması benim en büyük mutluluğum”

Dükkanına gelen bozuk saatleri onarmaktan keyif aldığını belirten Lişesivdin, saatçiliğin güzel bir meslek olduğunu ifade etti.

Lişesivdin, sabah dükkanı açtığında güne bir saat onararak başladığını dile getirerek, “Çalışır vaziyete geldiği zaman çok hoş oluyor. Duran bir saatin tekrar çalışması benim en büyük mutluluğum. İnsan haz alıyor. O bitiyor başkasına başlıyorsun. Değişik değişik saatler. Yani lunapark gibi, rengarenk. Tik tak sesleri arasında bana çok neşe veriyor. Çocukluğumdan bu yana bu mesleği yaptığım halde bana halen çok neşeli geliyor” diye konuştu.

Tamire gelen saatler arasında yüz yıllık saatlerin de olduğunu anlatan Lişesivdin, eskiden saatlerin daha kaliteli olduğunu, dededen toruna miras kaldığını söyledi.

Ailelerin önceden saatlere çok önem verdiğini anlatan Lişesivdin, “Hatta duvar saatlerini evde bir tek baba kurardı, çocuklara elletmezlerdi. Bir saat bir maaşa bedeldi önceden. Şimdi o saatleri tamir ediyoruz. Yıllara tanıklık etmiş saatleri daha nice yıllar çalışması için onarıyoruz. Müşteri geliyor, ‘Bunu dedem babanıza yaptırmış’ diyor. 3. kuşak saatleri tamir ediyoruz. Biz fındık kadar saatlerden koca saate kadar tüm saatleri tamir ediyoruz” ifadesini kullandı.

By Usta

“Seni çok seviyorum ama sana anlatamıyorum.”