Dolar/TL, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’nin beklentilerin aksine politika faizini sabit tutup onun yerine sıkılaştırmayı faiz koridorunu genişleterek yapmasının ardından benzer para birimlerinden negatif ayrışma ile değer kaybetmeyi sürdürüyor.
Kur 8.0989’a kadar yükselirken liranın dolar karşısındaki değer kaybı bugün yüzde 1.60 ile gelişmekte olan para birimleri arasında açık ara en yüksek. Benzer para birimlerinde yüzde 0.2-1.3 arasında değer kaybı yaşanıyor.
TCMB’nin likidite adımları sonucunda gecelik faizler yüzde 14’lere yaklaşırken, küresel piyasalardaki satış baskısı, dünyada ve Türkiye’de artan ‘corona’ yayılımı da piyasada takip ediliyor.
Liradaki değer kaybında ABD ve AB ile artan gerilim yeni baskı yaratan unsurlar.
Dolar/TL PPK öncesi gördüğü 7.7935 seviyelerinden yeni zirve olan 8.0989’a kadar yükseldi.
Saat 16:00 itibariyle Dolar/TL kuru yüzde 1.60 yükselişle 8.0901/8.0935 seviyesinde işlem görüyor. Aynı saatlerde Euro/TL yüzde 1.35 yükselişle 9.5615/9.5662 seviyesinde.
İzlenen gelişmeler
Piyasada MB kararı haricinde yakından izlenen gelişmeler arasında ABD seçimleri, Brexit, ‘corona’da küresel ve lokal artış trendi, AB ile tansiyonun yeniden artması endişesi, Azerbaycan-Ermenistan gerilimi ve S-400 hava savunma sistemleri konusunda devam eden süreç öne çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hafta sonu yaptığı açıklamada, ABD’nin Azerbaycan’a destek nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulayabileceğini Azerbaycan’a ilettiğini belirterek, ABD’ye “Yaptırımın neyse geç kalma yap” diye seslendi.
Öte yandan Erdoğan’ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Müslümanlara karşı tavrı konusunda zihinsel tedaviye ihtiyacı olduğunu söylemesinin ardından, Fransa Ankara büyükelçisini geri çağırdı.
Artış belirginleşti
Salgında artış trendi Türkiye’de belirginleşirken Reuters’ta geçen hafta yayımlanan bir haberde ekonomiyi etkilemeyecek, dar kapsamlı tedbirlerin alınabileceğine dikkat çekiliyor. Benzer bir haber bugün Hürriyet gazetesinde de vardı.
İç gündemde ise bu hafta için öne çıkan önemli gelişmeler ise Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yarın Citibank tarafından düzenlenen yatırımcı görüşmeleri ve MB’nin çarşamba günü açıklayacağı enflasyon raporu olacak.
MB’nin yılın son enflasyon raporunda yüzde 8.9 seviyesindeki yıl sonu enflasyon tahminini YEP ile uyumlu olarak yüzde 10.5 civarına revize etmesi bekleniyor.
MB geçen hafta politika faizini sabit tutmasına karşın likidite sıkılaştırma adımlarının üst sınırını belirleyen geç likidite penceresini (GLP) 150 baz puan artışla yüzde 14.75’e yükseltti.
MB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti cuma günü itibariyle yüzde 12.88 seviyesinde.
Temmuz ortasından beri 500 baz puanın üzerinde sıkılaştırmaya giden MB’nin PPK kararı öncesi yapabileceği sıkılaştırmanın üst limiti yüzde 13.25 idi. PPK sonrası ise bu limit 150 baz puan artışla yüzde 14.75 oldu.
Bankacıların kafası karıştı
Bankacılar Türkiye’den aralıksız çıkış yapan yabancı yatırımcıların MB ve takiben diğer ekonomi kuruluşlarının aynı bir önceki PPK sonrası olduğu gibi atabileceği normalleşme adımlarıyla tarihi düşük seviyelerdeki pozisyonlarını yeniden gözden geçirebileceğini düşünüyorlardı.
Ancak gelen ilk yorumlar yabancı yatırımcıların geçen haftaki karar sonrası Türkiye pozisyonunda iyimser bir noktaya gitmeyeceği yönünde. Aksine MB’nin politikaları ve piyasa beklentilerini yönetebilme kabiliyeti sorgulanıyor.
MB’nin faiz koridorunu asimetrik bir hale getirmesi ise bankacılara göre ‘daha öngörülemez ve şeffaf olmayan bir para politikası çerçevesine geri dönmek’ anlamına geliyor. Kredibilite de eleştiriler arasında.
Bankacılar ekonomi yönetiminin rekabetçi lira söylemine paralel ilgili kararı almış olabileceğini düşünüyorlar. Bu kapsamda ekonomi yönetimi lirada belirgin bir değer kazancını istemiyor. Ancak bu süreç kamunun 120 milyar doların üzerinde döviz arzı yapması sonrası rezervlerde yaşanan düşüşü ve soru işaretlerini belirginleştiriyor.