Per. Nis 18th, 2024

Bizi bir arada tutan, ilişkilerimizi başlatıp devam ettiren, yaşamımızı daha anlamlı ve yaşanılır kılan, kalbimizi, ruhumuzu ve yolumuzu aydınlatan, kötülüğün sesini kısan merhamettir,

Elimizde ve yaratılışımızda olanın kıymetini bilemeliyiz. Sahip olduğumuzu kaybetmek üzere olunca ya da kaybetmekle karşı karşıya kalınca kıymetini fark ederiz.

Örnek vermek gerekirse sahip olduğumuz suya ulaşma imkânımız kısıtlanırsa o suyun kıymetini daha iyi anlarız. Bir başka örnek vermek gerekirse her hangi bir uzvumuza zarar geldiğinde ya da kaybettiğimizde varlığının paha biçilemez oluşunu anlarız.

Bu gibi somut durumlara birçok örnek verebiliriz. Birde somut olmayan, fakat varlığını bildiğimiz ve varlığını ile yaşamımızı güzelleştiren erdemler vardır. Merhamet, adalet, tevazu, cömertlik gibi. Bu erdemleri canlı tutmalıyız. Bizlere emanet edilen evlatlarımızda bu duyguların gelişmesi ve güçlenmesi için biz yetişkinlere büyük görevler düşüyor. Her adımda merhameti kuşanan ebeveyn merhametli evlat yetiştirir.

Geleceğimizin emanetçileri evlatlarımıza özellikle merhameti aşılamalıyız. Biz yetişkinlerin geleceğe göndermek istediği bir notu varsa o notu taşıyacak ve yaşatacak olan evlatlarımızdır.

Geleceğin şekillendiricisi olan evlatlarımıza ilgimiz ve sevgimizle yaklaştıkça merhametli bir toplum inşa edebileceğimizi unutmayalım.

Biraz da çocuğun doğuştan getirdiği merhameti beslemede ebeveyne düşenler rollerden bahsetmek istiyorum. Merhametli davranışlar sergileyerek çocuğun merhametli davranmasını öğretebiliriz. Çocuk yaşamın ilk yıllarında gözlemleyerek, duyarak öğrenir.

Öncelikle eşler birbirine, çevrelerine, canlılara ve doğaya merhametli davranmalı, ebeveyn çocuk ile bir takım yardım faaliyetlerinde ve ziyaretlerde bulunmalı, ebeveynden yardım isteyen bir el olursa evladı ile o ele uzanarak paylaşmanın lezzetini çocuğuna tattırmalı, çocuğun sokakta yaşayan canlılara yiyecek-su vermesi sağlanmalıdır. Yetişkin yaşamında bu gibi ufak görünen adımlar çocuğun dünyasında sanılandan çok daha büyük öneme sahiptir. Çocuğun merhametini geliştiren her süreç onun ruhsal dünyasına ve psikolojik sağlamlığına olumlu katkılar sunar.

Merhametli davranışların içinde beklenti yoktur, bunun özellikle çocuklara iyi anlatılması gerekir. Son olarak ecdattan bize kalan bir mirası da yeri gelmişken hatırlatmak isterim. “İyilik yap denize at, balık bilmezse halik bilir.”

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen