Son 40 yıldır Türkiye siyasetinin içinde olan, partisi baraj altında kaldığında bile Genel Başkanlık koltuğuna geri dönen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kendisi ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok’a ait olduğu ileri sürülen görüntülerin internette yayılmasının ardından sonra istifasını açıkladı. Baykal, üç gün süren sessizliğin ardından CHP Genel Merkezi‘nde basının karşısına geçti.
Tam 23 kez “komplo” sözcüğüne yer verdiği yaklaşık 15 dakikalık tarihi basın toplantısında Baykal, görüntülerden ötürü iktidarı suçladı ve sürpriz istifa kararını şöyle açıkladı: “Bu tablo karşısında bana da bir görev düştüğünün farkındayım. Bunun bedeli CHP’den ayrılmaksa o bedeli de ödemeye hazırım. Benim CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmem komploya teslim olmam ya da kaçmam anlamına gelmez. Bu anlayışla bugün CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa ediyorum. Ben sizlere hakkımı helal ediyorum, siz de bana hakkınızı helal edin.” Baykal, “komplo“, “peygamber”, “din”, “Pensilvanya” vurgularıyla pekiştirdiği istifasında şu mesajları verdi:
SÜREKLİ “KOMPLO” DEDİ: Bu bir kaset olayı değildir, bir komplodur. Komplo, hukuk dışı, ahlak dışı bir tertip demektir. Bir komplo yaparken bazen haneye tecavüz edersiniz. Duvarlara, eşyalara gizli kameralar yerleştirirsiniz. Gizli çekimlerle insanların en korunaksız görüntülerini alırsınız, kesersiniz, biçersiniz, aktarırsınız, montaj yaparsınız, çarpıtırsınız. Böyle yaparken de dünyanın her yerinde bütün dinlerin, bütün rejimlerin, bütün ahlak anlayışlarının güvencesi altında olan insanoğlunun mahremiyetine tecavüz edersiniz. Ağır haya ve utanç bunu yapanlar için anlamını kaybeder. İnsanların şerefleri onların umurlarında değildir. Önümüzdeki komployu gerçekleştirenler, bunu sapık oldukları için ya da ticari kazanç sağlamak için veya şantaj yapmak için düzenlememişler, siyaset yapmak için düzenlemişlerdir. Ahlaklarına, vicdanlarına uygun bir siyaset.
“BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIM”: Bu tablo karşısında bana da bir görev düştüğünün farkındayım. Bu kara kampanyaya teslim olmayacağım. Bu hukuksuz ve ahlaksız komplo nedeniyle kimsenin beni sorgulamasına izin vermeyeceğim. Eğer bunun bir bedeli varsa ve bu bedel CHP Genel Başkanlığından ayrılmaksa, o bedeli de ödemeye hazırım.
İKTİDARA YÜKLENDİ: Ana Muhalefet liderine yönelik bu kadar kaba kanunsuzluk, bu kadar kaba ahlaksızlık, bugünlerin ortamında iktidarın bilgisi ve onayı olmadan gerçekleştirilemez, piyasaya sürülemez. Komployu ayıplar gibi yapanlar, aslında bizzat ayıbı işleyenlerdir.
PENSiLVANYA VURGUSU: Bu çerçevede başka bir sorumlu arayışına çıkacaklara yardımcı olmak üzere, ABD’den, Pensilvanya’dan aldığım üzüntü ve destek mesajlarının samimiyetine inandığımı da belirtmek isterim.
PEYGAMBER ÖRNEĞİ: Kendinden menkul bir ahlak zabıtalığını bizzat deruhte edenlerin, insanlık tarihi boyunca Hz. Peygamber’den başlayarak günümüze kadar ne mağduriyetlere yol açtıklarını çok iyi biliyoruz.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
HEDEF CHP: Bu komplonun hedefi bir kişi değildir, onun çok ötesinde CHP’nin neredeyse tek başına yürüttüğü, cumhuriyete, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne sahip çıkan, sivil darbeye, sivil dikta rejimlerine karşı vermekte olduğu mücadelesidir. Bu komplo, CHP’nin anayasa ve rejim kavgası vermekte olduğu bu son iki hafta içinde düzenlenmiş ve piyasaya sürülmüştür. Komplo tezgahı malzemeleriyle, çekimleriyle günceldir, tazedir.
İKİ HAFTANIN ÜRÜNÜ: Bu komplo bugünkü siyasi konjonktürün eseridir, yıllardır bekletilen bir kaset yoktur. Bir kaset ele geçirilmiş değildir. Bir komplo imal edilmiştir, taze, iki haftalık bir komplo vardır.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
“İSTİFA EDİYORUM”: CHP Genel Başkanlığından istifa etmem hiçbir şekilde bu komploya teslim olmak ya da kaçmak anlamına gelmez. Tam tersine bu bir meydan okumadır. Bu anlayışla bugün CHP Genel Başkanlığından istifa ediyorum. Bu komplonun hedefi sadece ben değilim, aynı zamanda CHP’dir. CHP de bu kirli tezgahlar karşısında yolunu seçmek zorundadır. Benim istifa kararım, hem Türkiye siyasetini, hem CHP’yi yeniden tanzim etmek isteyenlere bir imkan tanıyacak, hem de CHP’ye bu komplo ile hesaplaşma fırsatı verecektir.”
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
“HAKKINIZI HELAL EDİN”: Bu olayda ve bugüne kadar bütün iyi kötü günlerimde bana destek olanlar, sahip çıkan her siyasi düşünceden vatandaşlarıma, Cumhuriyet Halk Partisi’nin vefakar, fedakar, yiğit örgütüne, birlikte görev yaptığım çalışma arkadaşlarıma, üzerimde emeği olan, hakkı olan tanıdığım, tanımadığım bütün insanlara, refahları ve mutlulukları için yaşam boyu uğrunda mücadele ettiğim bütün vatandaşlarıma, bize kızan, bizi seven, oy veren vermeyen, üzerimde hakkı olan olmayan herkese yaşamımın her anını anlamlı kıldıkları için teşekkür ediyorum. Ben sizlere hakkımı helal ediyorum, siz de hakkınızı bana helal ediniz.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
FETHULLAH GÜLEN BAYKAL’I ARADI
Görüntülerle Fethullah Gülen Hareketi arasındaki bağı da koparan Baykal, “Pensilvanya’dan aldığım mesajların samimiyetine inandığımı söylemek isterim” dedi. Edinilen bilgilere göre geçen pazar Gülen, Baykal’ı aradı. Akşam saatlerinde gerçekleşen görüşmede Gülen “Biz ve arkadaşlarımız bu işin içinde yokuz. Sizi çok seviyor ve sayıyoruz” dedi. Baykal da teşekkürlerini iletti.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
CHP’LİLER İSTİFA KARARINI GÖZYAŞLARIYLA DİNLEDİ
BAYKAL’IN istifa açıklamasını canlı yayında televizyondan izleyen CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, “Bu iktidarı gömmek bizim namus borcumuzdur” dedi. Tekin, istifanın ardından ağladı.
VEKALET SELVİ’DE
İstifa sonrası bir araya gelen MKY üyeleri Genel Başkanlığa Kurultay’a kadar Cevdet Selvi’nin vekalet etmesi kararı alırken, Parti Meclisi’ni bugün toplantıya çağırdı. Mustafa Özyürek PM’nin Selvi’nin vekaletini onaylamasını beklediklerini, Baykal’ın dönmesi için herhangi bir imza kampanyası olmadığını söyledi.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
LİDERLİK KOLTUĞUNU 3’ÜNCÜ KEZ TERK ETTİ
Türk siyasetinin 40 yılında var olan, parti içinde ve dışında büyük mücadeleler yürüten Deniz Baykal, kendisine ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok’a ait olduğu iddia edilen özel görüntülerin internete yayılmasının ardından dün CHP’deki liderlik koltuğuna veda ettiğini açıkladı. Böylece Baykal, 3’üncü kez koltuğu bırakmış oldu. İşte 72 yaşındaki Baykal’ın siyasetteki kilometre taşları…
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
MALİYE BAKANI’YDI
Hüseyin Hilmi Bey ve Feride Hanım’ın oğlu olan Baykal, 20 Temmuz 1938’de Antalya’da dünyaya geldi. Hukuk fakültesi mezunu olan Deniz Baykal, aktif siyasete adamını 14 Ekim 1973’te attı. CHP’den Antalya milletvekili seçildi. Maliye Bakanlığı görevinde bulundu. 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra bir süre Ankara’da Ordu Dil Okulu’nda gözetim altında tutuldu. Bu, onun ilk gözaltısı olmayacaktı. 1983’te siyasi partilerin kurulmasına izin verilmesinden sonra “yasaklı olmalarına rağmen faaliyetlerini sürdürdüğü” gerekçesiyle bir grup önde gelen CHP’li ve AP’li politikacıyla birlikte Zincirbozan Askeri Tesisleri’nde 2. kez gözetim altına alındı. Eylül 1987’deki genel seçimlerde SHP’den Antalya milletvekili seçildi. Partide hızla yükselen Baykal, genel sekreterlik görevinden 10 Eylül 1990’da istifa etti.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
Bu dönemde parti içi muhalefete önderlik etti, ancak Genel Başkan Erdal İnönü’ye üç kez yenildi. Hırslı bir kişiliği olan Baykal, SHP’den ayrıldı ve Temmuz 1992’de kapatılan siyasi partilerin açılmasına izin veren yasanın sağladığı imkânla 9 Eylül 1992’de, CHP’nin genel başkanı oldu. Bu koltuğa oturduğunda, Atatürk ve İnönü gibi 54 yaşındaydı. O dönemki siyasi konjonktürde SHP’nin yanında küçük bir parti gibi görünen CHP, Baykal’la hızla yükselişe geçti. SHP ve CHP 18 Şubat 1995’te birleşti. Deniz Baykal bu kurultayda genel başkanlığa aday olmadı. Ancak Baykal yaklaşık 7 ay sonra geri döndü. 9 Eylül 1995’te birleşmeden sonra yapılan CHP Olağan Kurultayı’nda genel başkanlığa seçildi. Ancak Baykal’ın liderliğindeki CHP’nin tırmanışı, 24 Aralık 1995’te durdu. Parti, 1995’te yüzde 10.71’lik oyla, barajı “hissetti.”
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
1998 kurultayında yeniden genel başkan oldu. 18 Nisan 1999 seçimlerinde CHP parlamento dışında kalınca Baykal istifa etti. Ancak bu süreç de 15 ay sürdü. Baykal, 30 Eylül 2000’de, Öymen’i geçerek genel başkanlığa yeniden seçildi. 2002 seçimlerinde CHP yeniden yükselişe geçti. AK Parti’nin tek başına iktidarına engel olamasa da CHP yüzde 19.41 oy aldı. Baykal, 29 Ocak 2005’teki CHP Olağanüstü Kurultayı’nda, rakibi Mustafa Sarıgül’ü yenerek genel başkanlık görevine devam etti. CHP’li sol ittifak, 22 Temmuz 2007’deki genel seçimde yüzde 20.8 oy aldı. 26 Nisan 2008’de 10. kez genel başkan seçildi.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
BİR KEZ DAHA DÖNER Mİ?
Siyasette karizması ve iyi hatipliğiyle bilinen Baykal, 6 Mayıs gecesi hayatının en büyük şokunu yaşayarak dün istifa etti. Kulislerde “Baykal yeniden döner mi?” sorusu sorulmaya başlandı. Baykal’ın gelecekteki portesine, “Bir kez daha döndü” yazılıp yazılmayacağını ise zaman gösterecek.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
‘GEÇ BİLGİ VERİLDİ’ İDDİASI
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yönelik olarak suikast girişiminde bulunulacağı yönündeki ihbar mail’inin, soruşturmaya bakan savcılığa 22 gün geç gönderildiği iddia edildi. Bu gelişme üzerine savcılığın elektronik posta ihbarıyla ilgili olarak neden geç bilgi verildiği konusunda inceleme başlattığı öğrenildi. Öte yandan, Baykal’a suikast düzenleneceği yönünde pazar günü Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne Kocaeli’nden mail attığı bildirilen 13 yaşındaki E.T. ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Bu arada Baykal’a ait olduğu iddia edilen görüntülerle ilgili video kaynağının Kanada’nın Toronto kentinden yayın yapan metacaf.com adlı internet sitesi olduğu belirlendi.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
Baykal dün MYK toplantısından önce, saat 12.00 sularında Genel Merkezi‘e geldi, 12’nci kattaki makam odasına çekildi. Odaya kimsenin alınmamasını ve telefon bağlanmamasını istedi. CHP lideri dört gündür düşündüklerini kağıda döktü ve düzeltmesini yaptı. Baykal daha sonra MYK toplantısına girdi. MYK üyelerinin ayakta karşıladığı Baykal, “Arkadaşlar her şeyden önce istifa ettiğimi bilin” diyerek kimseye söz vermedi. İstifa metnini imzalayarak Genel Sekreter Önder Sav’a veren Baykal, daha sonra hazırladığı metni okudu. Üyelerden Ali Kılıç, Savcı Sayan, Nur Serter, “Daha birkaç gün önce ‘onuna kadar mücadele edeceğinizi’ söylediniz. İstifa etmeyin” dediler. Baykal ise “Kalırsam partiye zarar veririm. Artık mücadelemi Deniz Baykal olarak yapacağım” diyerek karşı çıktı.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
Baykal, MYK üyelerine şunları söyledi: “Tartışmaların başlamasından sonra geçen 4 gün boyunca telefonum hep açıktı. İl başkanlarımızı, partililerimizi, milletvekili ve yöneticilerimizi, oy vermemiş olanlar da dahil herkesi dinledim. Bu arada hiçbir açıklamam, demecim, yorumum olmadı. İstifa kararımı da ilk sizinle paylaşıyorum. Kurultaya da katılmayacağım.” Baykal, istifa metnini kameraların önünde okuduktan sonra da kurmayları ile birlikte odasına çıktı. Gözyaşlarını tutamayan yönetici ve milletvekillerine, “Şantaj ve komplo siyasetiyle hep birlikte ve daha güçlü bir şekilde mücadele edeceğiz. İstifa ediyorum ama hep yanınızda olacağım. Vereceğiniz her türlü göreve de hazırım” diye seslendi. İstifanın şokunu atlatmaya çalışan partinin önde gelen isimleri ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Baykal’ın 22 Mayıs’taki kurultaya katılmayacağı kesinleşince formül arayışı hız kazandı. İl başkanları ve delegeler düzeyinde nabız yoklaması yapıldı. Kulislerde bu gelişmelerden sonra Baykal’ın örgütün ve partililerin tam desteği ile geri çağrılabileceği, yeniden genel başkanlığa adaylık konusunu gözden geçireceği belirtildi.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
D I Ş B A S I N
‘SEKS SKANDALI SONRASI İSTİFA’
BAYKAL’IN istifası uluslararası haber ajanslarında da ‘flaş haber‘ olarak duyuruldu. AP haber ajansı “Türk muhalefet lideri seks skandalı sonrasında istifa etti” başlığı ile verdiği haberde şu ifadeleri kullandı:İslami eğilimli hükümetin politikalarının en hararetli muhalifi olan Deniz Baykal, hükümetin kurduğu bir komplonun kurbanı olduğunu söylediği bir basın toplantısında istifa etti. Baykal böyle özel videoların hükümetin bilgisi olmadan çekilemeyeceğini söyledi.” Reuters ise haberi “Türk muhalif lider video skandalı nedeniyle istifa etti” başlığı ile verdi.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
Laik CHP’nin lideri Baykal, iktidarda olan ve kökleri siyasi İslam’da olan AK Parti’nin, videodan haberi olduğuna inandığını söyledi. ‘İstifam kaçmak veya pes etmek anlamına gelmiyor’ diyen Baykal’ın istifası hükümetin anayasa reform paketini referanduma götürmeye hazırlandığı sırada geldi. CHP reformları anayasa mahkemesine götürerek bloke etmek ile tehdit ediyordu.” BBC’nin internet sitesinde de haber, “Türk muhalif lider seks kaydı nedeniyle istifa etti” başlığı ile verildi. BBC, Baykal’ın hükümet destekli bir komplonun kurbanı olduğu iddialarını öne çıkardı, CHP’nin anayasa reformlarına karşı
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
SARIGÜL SUİKAST İDDİASI İÇİN SUÇ DUYURUSU YAPTI
ŞİŞLİ Belediye Başkanı ve Türkiye Değişim Hareketi (TDH) lideri Mustafa Sarıgül, Baykal’kendisine iftira attıklarını öne sürdüğü CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş hakkında suç duyurusunda bulundu. Avukat Murat Hazinedar, “Önder Sav ile Yılmaz Ateş, bir e- mail’e yapılan ihbara atfen hiçbir ciddi delile dayanmadan, bir gün önce ortaya çıkan rezaletin yarattığı gündemi değiştirmek için Sarıgül hakkında iftiralarda bulunmuşlardır. Bu noktadan sonra soruşturmanın ve yasal sürecin takipçisi bizzat biz olacağız” dedi.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
Tayyip Erdoğan: Ahlaksız bir iftira
Başbakan Erdoğan, istifa eden Baykal’ın eleştirilerilerine sert tepki gösterdi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Ana Muhalefet liderinin bugün (dün) yaptığı açıklamalar en az yaşananlar kadar düzeysiz ve çirkindir. Siyasal karalamaya dönüktür. Bütün bu yaşananların sorumluluğunu siyasi iktidara yüklemeye çalışmak ahlaksız bir iftiradır, büyük bir hezeyandır. Ümit ediyorum ki bu mesnetsiz suçlamalar içine düşen ve içine düştüğü bu ruh halinin, yaşanan travmanın doğurduğu istemsiz bir reaksiyon kısa bir zamanda sona erer.” Başbakan, Meclis’te paketin tümünün oylanmasından önce kasetten haberdar edildiğini kaydederek, şunları söyledi: “Görüntüleri görmedim ama arkadaşlarımdan duyduğumla hemen Ulaştırma Bakanıma orada talimat verdim ve ‘bir an önce bunun engellenmesi için ne yapılabiliyorsa bunu yapın’ dedim Buna rağmen gelişmeler hayret uyandırıcı… Toplumun genel ahlak değerlerini tahrip edebilecek böyle bir yayına devlet ve hükümet olarak tabii ki seyirci kalamazdık ve o tavrımızla da kalmadığımızı ifade ettik. Böyle bir gizli çekimin yapılması, bu çirkin görüntülerin internet marifetiyle kullanılması bizim ilkesel olarak, insani olarak, ahlaki olarak ve hukuki olarak kabul edeceğimiz, tahammül edeceğimiz bir durum değildir.”
“BU BİR HEZEYAN”
Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Sayın Baykal, hezeyan bataklığında debelenmektedir. Bu olayların tamamen dışında olan şahsımı, arkadaşlarımı, hükümetimizi, partimizi kimse çirkin iftiralarla kendi çirkinliklerine ortak edemez, kendi düzeylerine çekemez. CHP lideri bizim iyi niyetli tutumumuzu sorgulamaya yelteneceğine, kendi kabahatini ve çaresizliğini bizim üzerimizden siyasallaştırmaya çalışacağına, kendisinden beklenen olgunluğu bugünlerde sergilemelidir. Eğer ellerinde bu hadisenin perde arkasıyla ilgili belge, bilgi, somut bir duyum varsa, bunu hiç geciktirmeden kamuoyuyla, ilgili makamlarla ve savcılarla paylaşmalıdır.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
” GÜL’DEN BAYKAL’A ‘ÜZGÜNÜM’ MESAJI
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, istifasının ardından CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı arayarak üzüntülerini iletti. Gül’ün telefon görüşmesinde olup bitenlerden duyduğu üzüntüyü dile getirdiği belirtilirken, Baykal’ın da “Hassasiyetinizin farkındayız” mesajı verdiği öğrenildi.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
MHP: ZAMANLAMA ÇOK DİKKAT ÇEKİCİ
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay: Bu çirkin olayın gündeme getiriliş zamanlaması çok dikkat çekici. Bu zamanlamayı “masum” olarak nitelendirmek pek mümkün değil.”
BDP: İSTİFA ETMESİ OLUMLU VE SORUMLU
BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız: Sayın Baykal, istifa kararı ile olumlu ve sorumlu bir yaklaşım sergiledi. Toplum içinde sorumluluk sahibi her insan, siyasetçi böyle bir durumda o konumu terk etmeli. Solda yeni bir dönem başlıyor.
DSP: TÜRK SİYASİ HAYATI KAYBETTİ
DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi: Türk siyaseti kaybetmiştir. Olayı ve yöntemi hiç uygun bulmuyoruz. Türk siyasetinde mücadelenin bu tür şeylerle olmaması lazım.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
DP: ONURLU POLİTİKACI OLDUĞUNU GÖSTERDİ
DP lideri Hüsamettin Cindoruk: Sayın Baykal istifa ederek onurlu bir politikacı olduğunu gösterdi. Bu olayın düğüm noktası, komplo olup olmadığı.
Süleyman Demirel (9. Cumhurbaşkanı): Siyasetçileri siyasi yolla mağlup edebilirsin. Ama çirkin silahlar kullanılmak suretiyle siyasetçileri tahrip etmenin büyük bir ahlaksızlık olduğu kanaatindeyim. Türk siyasetinde zehirli gaz vardı, şimdi Türk siyasetine nükleer bomba girdi.
TÜSİAD: BU TÜR EYLEMLERİ KINIYORUZ
TÜSİAD: Deniz Baykal’a yönelik bu saldırı da dahil olmak üzere özel hayatın mahremiyetini hiçe sayan bu tür eylemleri kınıyoruz.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
CHP Basın Sözcüsü Mustafa Özyürek, Deniz Baykal’ın 15 gün sonra yapılacak kurultaya katılmayacağını duyurdu. Peki işin uzmanları ne düşünüyor? Baykal’ın açıklamalarının satır aralarını nasıl okumak gerekiyor?
Sabah Gazetesi Yazarı Mehmet Barlas, Özyürek’in bu açıklamasının bir önemi olmadığını ve kurultaya kadar geçecek zamanı iyi gözlemlemek gerektiğini söylüyor. Kurultay’a kadar CHP’den kimse aday olmazsa, istifanın ustaca bir taktik olduğunu savunuyor.
Deniz Baykal’ın açıklamalarının soru işaretlerini gidermediğini hatta çelişkilerle dolu olduğunu dile getiren Barlas şunları söylüyor:
“Baykal’ın konuşması başından beri çelişkilerle dolu. Bu bir komplodur dedi ama kaset gerçek değil demedi. Sadece yeni dedi. Konuşmasının sonunda Pensylvania desteğini samimi buluyorum diyerek yine kendisiyle çelişti. Çıkıp bu yalandır, böyle bir olay yoktur deseydi istifa etmesine gerek kalmazdı. Ben durumu kurultay öncesi yapılmış ustaca bir plan olarak değerlendiriyorum.”
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
ŞANTAJCILARIN ELİ KUVVETLENDİ
Sabah Yazarı Hasan Bülent Kahraman ise Baykal’ın adaylığı konusunda farklı düşünüyor. Deniz Baykal’ın yıllardır kendine özgü sürdürdüğü bir siyaset anlayışı olduğunu vurgulayan Kahraman Baykal’ın istifasını şöyle yorumluyor:
“Eğer böyle bir olay çıkmasaydı Deniz Baykal önümüzdeki kurultayda 13. kez aday olacak ve nefesinin yettiği son güne kadar CHP’nin başında kalmaya devam edecekti. Ama böyle bir olaydan sonra istifa etmekten başka şansı yoktu ve istifa etti. Bu kadar uzun süre bir partinin genel başkanı olmak dünyanın hiç bir yerindeki modern demokrasilerde yotur. Evet bu ağır bir komplodur ve böyle bir komplo sonrası bir siyasetçinin makamını bırakması bundan sonra şantajcıların elini güçlendirecektir. Türkiye son zamanlarda tek tek ortaya çıkan gizli kayıtlardan zaten çok rahatsızdı. Bundan sonra siyasilerin hepsi daha fazla tedirgin olacaktır.”
Baykal’ın istifa tarzını da eleştiren Kahraman, “Keşke çıkıp, ‘Evet insani bir zaafa yenildim. Ailemden, Türk halkından özür dilerim’ dese ve öyle bıraksaydı. Bu bir komplodur diyerek, iktidarı suçlayarak yine bir siyasi çatışma yarattı ve kafalardaki soru işaretlerini gidermedi. Böyle bir olay sonrasında bırakması oldukça üzücüdür. Keşke sandıkta yenildiği için bıraksaydı. Baykal çok mücadeleci bir siyasetçiydi ama çok anlamlı değildi yürüttüğü mücadele. Mücadelesi koltukta kalma mücadelesiydi. CHP’yi bütün değerlerinden uzaklaştırdı. Anlamsız bir tek parti özlemi, Kemalizm, laiklik çıkmazına soktu. Her dönemde yeni bir siyasi hareket başlatacakmış gibi davranıp arkasını getirmedi. Çatışma ve kutuplaşmaya dayanan bir siyaset izledi. Maalesef bu partiye zarar verdi” diye konuşuyor.
Kapıyı açık bırakarak istifa etti
“KAFES ARKASINDAN PARTİYİ YÖNETMEK İSTEYECEKTİR”
Baykal’ın CHP’yi bir süre daha Osmanlılarda olduğu gibi kafes arkasından yönetmeyi deneyeceğini düşünen Hasan Bülent Kahraman, “Peki Baykal’ın yerine CHP genel başkanı kim olsa CHP ve sosyal demokrasi için hayırlı olur” sorusuna şu şekilde cevap veriyor:
“Maalesef hiç bir isim veremiyorum. Çünkü Deniz Baykal’a muhalefet eden ve gerçekten sosyal demokrat diyebileceğim herkes partiden uzaklaştırıldı.”
İki gün önce ortaya atılan suikast iddialarını hatırlattığımızda ise Kahraman, “Suikast iddiaları genel merkezin ne kadar çaresiz olduğunu gösteriyor. Baykal giderse kendilerinin de kalmayacağını bilen genel merkez bu gidişi geciktirmek için umutsuzca gündem değiştirme çabasına girdi” şeklinde değerlendiriyor.