‘İsrail askerleri altına pislemişti’
Bunu düşünmedikleri için gerçek mermi ve kurşun kullandılar. Güverteye 12’şerli gruplar halinde asker indirdiler. İlk iki grubun silahları ellerinden alındı, safdışı bırakıldı. Birçoğu altını ıslatmış şekildeydi. İndirme harekâtında İsrail askerlerinin donları tamamen ıslaktı. İnerken ruhlarındaki, beyinlerindeki pislikler dışarıya vurmuştu.” diye konuştu.
Filistin’e yardım götüren gemiye inen İsrail askerleriyle göz göze geldiklerinde masum bir yüz ifadesi gördüklerini aktaran Musa Çoğaş, gemide Irak, Bosna ve Çeçenistan’daki gibi dizüstü oturtulup ellerinden bağlandıklarını ve kafalarına silah tutularak bekletildiklerini ifade etti. Güvertede toplandıklarında, sırtından vurulmuş olmasına rağmen ellerini arkadan kelepçelediklerini vurgulayan Çoğaş, gemi limana yanaştıktan sonra anadan doğma soyduklarını, hastaneye öyle götürüldüklerini anlattı.
Gemideki diğer mağdur Aydın ise hayatını kaybeden Songür’ün, kamaralara girerken çekilirken tek kurşunla vurulduğunu iddia etti. Kaptan köşkünün kuşatıldığı ve kamaralara çekilmeleri gerektiği anonsondan sonra Songür’ün vurulduğunu belirten Aydın, İsrail askerlerinin lazerli silahlarla hedef aradığını söyledi.
İsrail gibi dünyanın en modern ordularından birini, yürekleriyle akıttıkları 10 litre kanla yendiklerini kaydeden Aktürk de, “Bunu bütün dünya biliyor. Biz canımızla, kanımızla, cesaretimizle, yüreğimizle, vicdanımızla, insanlığımızla yendik. Gemideki tüm dünya milletlerinden, tüm dünya renklerinden, inançlarından oluşan o yürek, Akdeniz’i kana bulayan İsrail’in sonunu getirdi. 10 litre kan bu işi bitirdi. İnsanlık asla silahla kurtulmayacak, yürekle kurtulacak.” dedi.
Cihan