Kaleli, partisinin Bursa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, iktidarın durmaksızın ekonomik tablodan, ülkenin zenginleşmesinden dem vurduğunu, ancak halkın en büyük sorunlarından bahsedilmediğini söyledi.
Türkiye’nin AK Parti iktidarında, işsizliğin en yüksek bulunduğu 25. ülke olduğunu söyleyen Kaleli, ”Uyuyan bir toplum olmak istemiyoruz. Uyutulan bir toplam olmak hiç istemiyoruz. Gandi’nin bir sözü var, ‘Eğer toplumlar uyuyorsa uyardırmak kolaydır ama uyumuyor da uyuyor gibi yapıyorsa işimiz zordur.’ Biz artık uyuyor gibi yapmaktan çıkmak zorundayız” diye konuştu.
Kaleli, Türkiye’nin artık ciddi anlamda yoksullaştığını, yoksullaştırıldığını, yoksulluğun yönlendirildiği bir ülke haline geldiğini öne sürerek, şöyle konuştu:
”Bugün Başbakan, KKTC vatandaşları haklarını talep ettiklerinde, kendi isteklerini ortaya koyduklarında, (Onlar birer besleme) diyebiliyor. Besleme sözcüğü doğrusu bugün KKTC vatandaşına söyleniyorsa yarın yoksulluğa mahkum edilmiş, yoksullaştırılmış vatandaşlarımız, ‘Biz gerçek özgürlüklerimizi, haklarımızı, işimizi, aşımızı istiyoruz’ dediklerinde onlara Başbakan’ın ne söyleyeceğini düşünmek bile istemiyorum. Bu çok ağır bir söylemdir. Bu besleme söylemi hiçbir basın mensubunun, vatandaşın atlamaması gereken, önemle üstünde durulması gereken bir söylemdir.”
İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk konuları üzerinde ciddi çalışmalar yaptıklarını ifade eden Kaleli, vatandaşın sıkıntısının, derdinin bilincinde olduklarını, bunların çözümlerini de bildiklerini dile getirdi. Kaleli, şöyle devam etti:
”Biz bugün artık besleme olmaktan çıkmak istiyoruz. Biz hükümetin beslemesi değiliz, vatandaşlarımız değil. Bizim vatandaşlarımız onuruyla, gururuyla yaşamak hakkına sahip olmak istiyor. Her gün iş bulma umudumuz daha çok azalıyor. 4.5 milyon işsiz varken, ülkemizde kayıtsız işçilerimizi de söylersek 10 milyondan daha fazla işsiz, güvencesiz, örgütsüz vatandaşımız var. Giderek de ne yazık ki taşeronlaşma artıyor. Kamuda 200 bin taşeron işçi var ve giderek iş güvencesi de bitmiş durumda. İşte Ostim’deki, Davutpaşa’daki kazalar. Cinayete dönüşmüş iş kazaları haline geldi. CHP iktidarında halkımız o rahat nefesi alacak. İktidar kibir içinde sorunları görmezden gelirken, CHP’nin dinamik örgütü bu ülkenin kılcal damarlarına bile ulaşacak kadar güçlü ve heyecanlı. Mahalle mahalle, kapı kapı dolaşıyor, onların sırt çevirdiklerini biz dinliyor, onların görmezden geldiklerini biz görüyoruz.”
-MESLEK LİSESİ VE YÜKSEKOKUL MEZUNLARINA TAM ZAMANLI SİGORTA-
CHP iktidarında, tarımda kullanılan mazottan ÖTV alınmayacağını ve çiftçinin yeniden ayağa kalkacağını, tarıma verilen desteğin kanunun emrettiği sınırların altına inmeyeceğini, Ziraat ve Halk Bankalarının özelleşmeyeceğini anlatan Kaleli, sadece tarım sektörünün değil, KOBİ’lerin de finansman açısından destekleneceğini, meslek lisesi ve yüksekokul mezunlarının tam zamanlı sigortalı sayılacağını, yüksek öğretimde okul-sanayi işbirliği sağlanarak iş güvencesinin yaratılacağını ve kadın girişimcilerin iş hayatına tekrar kazandırılması için destek ve özel olanakların sağlanacağını söyledi.
Toplantının sonunda bir gazetecinin, ”Türkiye’de imam hatip liseleri de meslek lisesi kapsamında. Onlar da tam zamanlı sigortalı sayılacak mı” sorusuna Kaleli, ”Ne kadar meslek lisesi varsa gayet tabii ki dahil olacaktır” yanıtını verdi.
AA