Foreign Policy dergisinin, Middlebury College öğretim üyelerinden Quinn Mecham imzası ile yayımladığı, Erbakanın niyet edilmemiş mirası başlıklı geniş makalede, Necmettin Erbakan için Türkiyenin en sevilen politikacısı olmasa da cenaze törenine çok kişinin katıldığına dikkat çekerken, Bugünkü Türk siyasetinin durumu, Erbakanın Türk siyasi sistemine yaptıklarının dolayı ve birçok yönünden niyet edilmemiş bir sonucudur görüşü dile getirildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Siyaseti Planlama Dairesi eski görevlisi Mecham, Erbakanın milli görüşü ideolojisine ilişkin bilgi verdiği makalesinde Erbakanın, Türkiyede İslami parti olarak adlandırılabilecek ilk partiye liderlik yaptığını kaydetti.
Necmettin Erbakanın siyasi kariyerine, askeri darbe ve müdahalelerine vurgu yapıldığı makalede, Refah Partisi döneminde Erbakanın organizasyonel dehasının partiye Recep Tayyip Erdoğan gibi birçok yeteneği çektiğini belirtti.
-MİRASI ÇOK FARKLI BİR TÜRKİYE-
Makalede Erbakanın başbakanlık döneminin çok tartışmalı geçtiği, siyasi mirasının marjinal olduğu, doğrudan siyasi mirasının, birçok yönde siyasi hedefleri ve ideolojisinin çok gerisinde kaldığı savunulduktan sonra Mirası, 1990lı yıllarda başbakan olarak hizmet ettiği dönemden çok farklı, ilk başta onun yanında olan ancak daha sonra en yakin rakipler haline gelenler tarafından büyük ölçüde şekillendirilen bir Türkiyedir sözleri kullanıldı. Mecham şunları söyledi:
-ERBAKAN FAZLA KUTUPLAŞTIRICI, İDEOLOJİK VE KATIYDI-
Sonuçta Erbakan hiçbir zaman bugünkü Türkiyeyi olusturamazdı. Türkiyeye, karşı karşıya bulunduğu önemli meydan okumalar ve 21. yüzyılındaki fırsatlar arasında liderlik yapmak için fazla kutuplaştırıcı, ideolojik ve katıydı. Ancak, muhtemelen o olmadan bugünkü Türkiye de mümkün olmazdı. Türkiye, bugün, onun bıraktığı miras nedeniyle hem daha demokratik hem de daha bölünmüş durumda ve Türk liderleri, onun, halkın ihtiyaçlarına hitap etmek ve sosyal koalisyonları oluşturmak konusunda öğrettiklerine borçlu.
Mecham, makalesine son verirken de Erbakanın niyet edilmemiş mirasının, benimsediği ve zamanda Türk İslamcılarının, ideolojik ılımlılık ve pragmatizme yönelmelerine yol açan katılımcılık modelidir. Erbakan sonuna dek merkezdeki rakipleriyle arasındaki mesafeyi korumuş olsa da yaşattığı İslamcılar şimdi Türk merkezine bağlıdır dedi.
ANKA