DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, ”Kanı akan bir ülkenin devlet olarak harekete geçmesine kimsenin karşı çıkamayacağını” belirtti.
DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, ”Kanı akan bir ülkenin devlet olarak harekete geçmesine kimsenin karşı çıkamayacağını” belirterek, ”Kandil’e bayrak dikmek o kadar basit değilse, çok zor geliyorsa, bunu yapacak olanlara devretsinler” dedi.
Zeybek, Siirt‘in Pervari ilçesi Belenoluk Jandarma Karakol Komutanlığına düzenlenen saldırı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, terör olaylarını kınamanın tek başına yetersiz olduğunu ifade etti.
Son 2 ayda 70’e yakın şehit verildiğini belirten Zeybek, şöyle devam etti:
”Pejak denilen belayı İran bitirdi. Kandil’e de bayrağı dikti. Ben de diyorum ki şunların kandillerini yakın. Yakın girin oraya, dikin oraya bayrağı. Yani kim bize, ‘bunu yapmayın’ diyebilir? Vatandaşlarımız ölüyor, Kızılay’da ölüyor.
Kanı akan bir ülkenin, devlet olarak yapması gereken görevini yapmak üzere harekete geçmesine kim karşı çıkabilir? Karşı çıkana biz nasıl dost diyebiliriz? Versinler bana yönetimi, bir yıl sonra geri vereyim onlara. Bakalım terör kalacak mı? Kandil’e bayrak dikmek o kadar basit değilse, çok zor geliyorsa, bunu yapacak olanlara devretsinler.”
MİT’in terör örgütüyle görüştüğü iddialarına değinen Zeybek, ”Şeytanla görüşenler şeytandan akıl alırlar. Şeytan da hiçbir zaman akan kanın durması için akıl vermez. Bıraksınlar şu şeytanla görüşmeyi de iş yapsınlar. Rahmanla görüşmenin yolunu arasınlar. Ne işleri var şeytanla? Şeytanla görüşmeyi, mecazi olarak bile görüşmeyi, inancımıza aykırı buluyoruz. Teslim olmasınlar. Obama’dan icazet almak zorunda hissetmesinler kendilerini, gereğini yapsınlar” ifadelerini kullandı.
Zeybek, şunları kaydetti:
”Sanki Kürtlerin temsilcisiymiş gibi ısrarla yazı yazıp, terör örgütünün şakşakçılığını, terörperestlik yaparak PKK perestlik yaparak, PKK’yı överek, sürekli olarak terörü ve teröristleri yüreklendiren yazarlarımıza, televizyon bülbüllerimize bakın. Terörü övmek, teröristi övmek suç olduğu halde ne yazık ki öyle bir ortam doğdu ki, bunların gereği yapılmıyor.
Sonuna kadar düşünce ve inanç özgürlüğünü savunuyorum. Terörü övmek, düşünce değildir. Dolayısıyla buradan savcıları göreve davet ediyorum. Teröristleri öven yazarlar, teröristleri öven televizyon yapımcıları, konuşmacıları, teröristleri öven siyasi parti hakkında, teröre destek veren herkes hakkında mutlaka cezai kovuşturma yapılmalıdır ki, psikolojik üstünlük devlete geçsin.”