BDP Genel Başkan Yadrımcısı Gülten Kışanak Van depremine ilişkin, depremin olduğu ilk andan itibaren tüm yerel yönetimlerinin anında harekete geçtiğini söyledi.
BDP’li belediyeler Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sümer Park Düğün Salonu’nda, Van Depremi ve depremin yarattığı sonuçlar için toplandı.
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak, ”Türkiye’nin bu katı merkezi yönetim anlayışından bu yeni anayasa döneminde kurtulacağını ümit ediyoruz” dedi.
Kışanak, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sümer Park Düğün Salonu’nda düzenlenen ”BDP’li Belediye Başkanları ve İl Genel Meclisi Başkanları Toplantısı”nın açılışında yaptığı konuşmada, toplantının ana gündeminin Van’da yaşanan deprem ve depremin yarattığı ağır sonuçları ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar olacağını belirtti.
Kışanak, öncelikle belediye başkanlarının şahsında yerel yönetimlerde çalışanlara, Van’da yaşanan büyük felaket nedeniyle gösterdikleri duyarlılık, çaba ve harcadıkları emek için teşekkür etmek istediğini kaydetti.
"TÜM BELEDİYELERİMİZ İLK GÜNDEN İTİBAREN VAN’A GİTTİLER"
Toplantıda, deprem yaralarının nasıl daha hızlı sarılabileceğini tartışıp, planlayacaklarını anlatan Kışanak, ”Depremin olduğu ilk andan itibaren tüm yerel yönetimlerimiz anında harekete geçtiler. Ellerindeki bütün olanakları harekete geçirdiler. Başbakan ikide bir ‘BDP nerede?’ diye sorup duruyor. Buradan cevap veriyoruz. Sayın Başbakan, BDP, halkımızın önüne konulan bir kap sıcak aştaydı, sıcak bir battaniyeydi, insanları soğuktan koruyan giysilerdi, sevgiydi, sosyal dayanışmaydı. Tüm belediyelerimiz ilk günden itibaren, sağlık ekipleri, kurtarma ekipleri, iş makineleri ile Van’a gittiler. Bir gün olsun oradan ayrılmadılar. Her gün, her saniye oradaydık. Bu bizim görevimizdi, biz insanlık görevimizi ve halkımıza karşı olan sorumluğumuzun gereğini yerine getirdik. Bundan sonra da en güçlü şekilde bunu yerine getirmeye çalışacağız” dedi.
”AK Parti neredeydi? Hükümet neredeydi?” diye sorduklarında alacakları cevapların çok açık ve net olduğunu savunan Kışanak, şöyle dedi: ”İlk iki gün kurtarma ekiplerini sevk edemediler. İlk bir hafta neredeyse çadır dağıtamadılar. 20 gün geçti hasar tespiti yapamadılar, ikinci depremde insanlar yeniden yaşamını yitirdi. Birinci deprem afetti, ikincisi cinayet oldu. Şimdi depremin üzerinden 1 ay geçti hala geçici konutlar yok. İnsanlar soğukta salgın hastalıklarla baş etmeye çalışıyorlar. Isınabilmek için yanmayı göze alıyorlar. İşte AK Parti’de buydu. AK Parti neredeydi? sorusunun net cevabı, enkazın altında. Devletin yapabileceği birkaç şey vardı, bunların tamamını halktan esirgedi.”
Hükümetin biran evvel kalıcı konutları temin ederek, Van’daki göçü durdurması gerektiğini ifade eden Kışanak, ”İnsanların evini, barkı, kendi topraklarını terk edip, başka kentlerde geçici olarak barınması çok kolay birşey değil, gerçek çözüm de değil” diye konuştu.
KCK OPERASYONLARI
Kışanak, ele alacakları bir diğer konunun da yerel yönetimlerine yönelik yoğun baskı ve operasyonlar olduğunu kaydetti.
Söz konusu operasyonların 2009’dan beri devam ettiğini aktaran Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü: ”AK Parti sandıkta yapamadığı rekabeti polisin gücüyle yapmaya çalışıyor. Ama biz bugün burada belediye başkanlarımızla bir kez daha halka hizmet etmenin ne kadar önemli olduğunun bilinciyle halka en iyi hizmeti sunacak çalışmaların planlamasını yapacağız. Buna verilecek en güçlü cevap budur. Bizi tutuklayabilirsiniz, bize karşı bir siyasi arayışı içerisinde olabilirsiniz ama halkımızla bütünleşmemize asla engel olamazsınız. Halkımızı hak ettikleri en iyi yaşam koşullarına ulaştırmak için emek sarf etmek bizim varlık gerekçemizdir.”
Van depremiyle bölge yönetimlerinin nasıl bir ihtiyaç olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Eğer bölge yönetimleri olsaydı, afet yönetimi konusunda yetki bu bölge yönetimlerinin elinde olsaydı, Van bu kadar acı yaşamayacaktı. Önümüzde yeni bir anayasa yapma süreci var. Bu süreçte Türkiye‘ye demokratik bir rejim inşa edilmek isteniyorsa, halkın ihtiyaçlarını karşılayacak, siyasal, sosyal ve ekonomik sorunları çözecek yerel yönetimleri güçlendiren, bölge yönetimlerinin oluşmasına olanak sağlayan bir düzenlemenin yapılmasıdır. Bölge yönetimleri kurulmasındaki ısrarımız devam edecek. Yerel yönetimlerini güçlendirmeyen, hiçbir irade artık 21. yüzyılda demokratik bir yönetim olarak kabul edilmiyor. Türkiye‘nin de bu katı merkezi yönetim anlayışından bu yeni anayasa döneminde kurtulacağını ümit ediyoruz.”
BDP’li belediye başkanları ve il genel meclisi başkanlarının katıldığı toplantı basına kapalı olarak devam etti.