Kimi zaman zararsız olsa da uzmanlara göre çocukların kalbinden ”üfürüm” denilen sesler gelmesi, kalp, kapak ve damar hastalıklarının habercisi olabilir.
Üfürümlerin kalp, kapak ve damar hastalıkları hakkında ipuçları verdiğini bildiren uzmanlara göre moraran, nefes darlığı problemleri yaşayan, beslenme güçlüğü çeken, kilo alamayan ve sık akciğer enfeksiyonu geçiren çocukların bir uzmana gösterilmesinde yarar var.
Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Klinik Şefi Prof. Dr. Selmin Karademir, çocukların kalbindeki ”üfürüm”ler ile ilgili aileleri uyardı.
Üfürümlerin, kalp ve damarlar ile kanın damarlardaki hareketini düzenleyen yapılardaki değişikliklerin oluşturduğu girdap ya da devinimler sonucu oluşabildiğini, bunların vücut dışından özel aletlerle ya da aletsiz olarak çıplak kulakla da duyulabildiğini anlatan Karademir, ”Üfürümler kalp, kapak ve damar hastalıkları hakkında değerli ipuçları verirler” dedi.
Kanın normalde damar içinde ve kalp boşluklarında düzenli aktığını, dolayısıyla burada bir türbülans oluşmadığını ifade eden Karademir, ancak bazı durumlarda bu düzenli akışın bozulduğunu, türbülans ve buna bağlı üfürümler meydana geldiğini söyledi.
Kanın ateş, kansızlık, guatr ve gebelik gibi nedenlerle normal akış hızından daha hızlı akması, dar bir bölgeden geçmesi ve kalbin delik olması halinde bu üfürümlerin duyulabileceğini bildiren Prof. Dr. Selmin Karademir, üç farklı türde üfürüm olabileceğini belirtti.
Organik üfürümlerin, kalp ve damarlarda organik bir olay sonucu oluşan patolojik üfürümler olduğunu, bunların kalpte delik, damar darlığı, kapak yetersizliği ve darlığı, kalp içindeki bağlantı ve damarlarda baloncuk bulunması halinde duyulduğunu anlatan Karademir, fonksiyonel ya da fizyolojik üfürümlerin ise kalp ve damarlarda hiç bir hastalık olmamasına karşın kalp dışı sistemlerdeki değişiklikler sonucu ortaya çıkabileceğini, kansızlık, zehirli guatr ve gebelik gibi kardiyak debinin arttığı durumların buna örnek olduğunu belirtti.
Masum üfürümlerin ise kalpte ya da kalp dışı sistemlerde herhangi bir bozukluk olmamasına rağmen duyulabilen üfürümler olduğunu kaydeden Karademir, ”Masum üfürümlere sağlıklı çocukların yüzde 30-40’ında rastlanır. Genellikle 2-7 yaş arası çocuklarda sıklıkla duyulur ancak diğer yaşlarda da görülebilir. Fizyolojik veya masum üfürümlerde ileri testlere, tedaviye ya da yaşamsal kısıtlamaya gerek yoktur. Sıklıkla ileri yıllarda kalp gelişimini tümüyle tamamladığında üfürüm de kaybolur” şeklinde konuştu.
”GEÇ KALMADAN UZMANA GÖSTERİLMELİ”
Prof. Dr. Selmin Karademir, üfürümlerin, kalbin çalışmasının hangi safhasında duyulduğuna göre de çeşitlere ayrıldığını belirterek, kalbin kasılması sırasında oluşanların ”sistolik”, gevşeme esnasındakilerin ”diyastolik”, hem kasılma hem de gevşeme sırasındakilerin ise ”Sürekli” üfürümler olarak adlandırıldığını söyledi.
Üfürümlerin kalp kasılma döngüsü içinde oluşanlarının, hafiften şiddetliye doğru birden altıya kadar derecelendirildiğini ifade eden Karademir, ”Birinci derece olanlar son derece zor duyulan, altıncı derece olanlar çok yüksek şiddetli üfürümlerdir. Beşinci ve altıncı derece üfürümler aynı zamanda el ile de kedi mırıltısı şeklinde hissedilir. Ancak üfürümün şiddetinin fazlalığı her zaman kalpteki rahatsızlığın derecesiyle doğru orantılı değildir. Masum üfürümler çoğunlukla yüksek dereceli olmazlar” bilgisini verdi.
MORARAN VE NEFES DARLIĞI ÇEKEN ÇOCUĞA DİKKAT
Kalbinde üfürüm duyulan çocukların mutlaka bir çocuk kalp doktoruna yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Karademir, şunları söyledi: ”Çocuk kalp doktoru, steteskop ile hastayı dinlediği zaman üfürümün masum mu yoksa organik mi olduğunu ayırır. Çekilen elektrokardiyografi, akciğer grafisi, kan testleri ve kalbin içini değerlendiren ve tüm merkezlerde bulunan renkli Doppler ekokardiyografi ile kesin tanıya ulaşılır. Üfürümü organik ya da patolojik olan çocuklara gereken durumlarda kalp kateterizasyonu ve anjiyo kardiyografi de uygulanır.”
Prof. Dr. Selmin Karademir, moraran, nefes darlığı problemleri yaşayan, beslenme ve kilo alma güçlüğü çeken, beslenirken çok terleyen ve sık akciğer enfeksiyonu geçiren çocukların bir çocuk kalp merkezine yönlendirilmesinde yarar bulunduğunu sözlerine ekledi.