ABD’de 3 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerinde resmi olmayan sonuçlar açıklandı. Buna göre şimdiye kadar kazandığı eyaletlerde birlikte en az 290 delege sayısına ulaşan Demokratların adayı Joe Biden, ABD’nin “seçilmiş başkanı” oldu.
UZMANLAR TÜRKİYE İÇİN TRUMP’IN DAHA OLUMLU OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORDU
Uzmanlar, Türkiye ile ilişkiler açısından Trump’ın yeniden seçilmesinin Biden’a kıyasla daha olumlu olacağını düşünüyordu. Biden, dış politika konusunda oldukça deneyimli bir isim. Üstelik Türkiye’yi de yakından tanıyan ve 2000’lerin başından bu yana iki ülke ilişkilerinin bazı dönüm noktalarında kritik roller üstlenmiş bir siyasetçi.
Eski ABD Başkanı Barack Obama’nın, Demokrat Parti’nin başkan adayı olduğunda, kendisine yönelik dış politikada deneyimsiz olduğu eleştirilerini gidermek için Biden’ı Başkan Yardımcısı adayı olarak seçtiği yorumları yapılmıştı.
Joe Biden’ın 2020’de Trump’ın karşısına çıkartılacak doğru isim olduğunu düşünenler dış politika konusundaki uzmanlığının yanı sıra cazibesi ve tatlı diliyle halka ulaşabilen bir konuşmacı olmasına ve yaşadığı korkunç kişisel trajedileri atlatabilen cesur biri olarak nitelendirilmesine dikkat çekiyorlardı.
Biden’ı eleştirenler ise yaşını ve geçmişte yaptığı sayısız gaftan hareketle pot kırmaya yakın olmasını ön plana çıkarıyordu. Biden ile ilgili dile getirilen kaygılardan bir diğeri de kadınların saçlarını koklama eğiliminin olması.
TÜRKİYE İLE İLGİLİ SKANDAL İFADELER
Joe Biden, 36 yıl boyunca aralıksız Senatörlük yaptı. Bu dönemde Adalet Komisyonu ve Dış İlişkiler Komisyonu üyeliklerinde bulundu. Bir dönem Dış İlişkiler Komisyonu’nun başkanlığını yürüttü. Bu görevleri sırasında Türkiye’yi yakından ilgilendiren birçok konunun içinde yer aldı.
Kampanya sırasında ise Aralık ayında New York Times’a verdiği bir mülakatın Türkiye ile ilgili kısımlarının Ağustos ortasında sosyal medyada paylaşılması sonrasında mülakat sırasında sarf ettiği skandal sözler büyük tepki topladı.
Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldığı söyleşide, Türkiye’deki durumdan büyük endişe duyduğunu aktardı.
BİDEN’IN SKANDAL SÖZLERİNE TÜRKİYE’DEN TEPKİ YAĞDI
Biden’ın bu sözlerine hem iktidar hem de muhalefetten sert tepki geldi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumartesi sabah İngilizce attığı Twitter mesajında Biden’ın Türkiye ile ilgili değerlendirmesinin “katıksız bir cehalet, kibir ve ikiyüzlülüğe” dayandığını söyledi. Kalın, “Türkiye’ye emir verme dönemi sona erdi. Ama bunu hala yapabileceğinizi düşünüyorsanız, buyurun. Bedelini ödersiniz” dedi.
TÜRKİYE’YE UYGULANMAYA ÇALIŞILAN KIBRIS AMBARGOSUNU HAZIRLAYAN İSİMLERDEN
Biden, Senatörlüğü döneminde uzun yıllar Türkiye’nin Kıbrıs politikasını sert dille eleştirirken, 1915 olaylarının ABD tarafından “Ermeni soykırımı” olarak tanınması için de faal olarak çalışmalar yürüttü.
Biden’ın Senato’da 36 yıl temsil ettiği Delaware eyaletinde Yunan asıllılarının sayısının fazla olması ve burada yoğun şekilde örgütlenerek birçok siyasi sivil toplum kuruluşuna sahip oldukları biliniyor.
Türkiye’nin 1974’te Kıbrıs askeri müdahalesinden bir yıl önce Senatör olan Biden, uzun yıllar boyunca Türkiye’ye Kıbrıs’tan çekilme çağrısı yaptı. 1987 yılında da Birleşmiş Milletler’in (BM) bu doğrultuda aldığı karara uymadığı için Türkiye’ye yeniden ambargo uygulanmasını öngören kanun taslağını hazırlayan ve Kongre’ye sunan isimlerden biri oldu. Bu tasarı Kongre’de yeterli oyu alıp yasalaşamadı.
KIBRIS SORUNUN ÇÖZÜLMEMESİNDEN TÜRKİYE’Yİ SORUMLU TUTTU
Biden, Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda olduğu dönemlerde Kıbrıs Sorunu’nun çözülememesinden Türkiye’yi sorumlu tutan açıklamalar yaparken, 1999 yılında da Türkiye’ye yönelik 5 milyar dolarlık yardım paketinin serbest bırakılmasını Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olarak veto etmişti.
ERMENİLERLE İLGİLİ KIRDIĞI POTLA DA GÜNDEME GELDİ
Joe Biden, Türkiye’nin ABD ile ilişkilerindeki bir diğer sıkıntılı konu olan 1915 olaylarıyla ilgili de bunun sözde “Ermeni Soykırımı” olarak tanınması gerektiğini savunan bir siyasetçi.
Gerek Senato’daki görevleri sırasında gerekse de Başkan Yardımcılığı döneminde bu konuyu zaman zaman gündeme getiren Biden, bu yıl da seçilmesi halinde sözde soykırımı tanıyacağını vaat etmişti.
Bununla birlikte, Biden’ın 2009 senesinde başkan yardımcısıyken sarf ettiği bazı sözler Ermenistan’la ciddi bir diplomatik kriz yaşanmasına neden olmuştu.
Türkiye ile Ermenistan arasında normalleşme süresinin yürütüldüğü 2009 yılında Biden’ın Ermeni lobisine mensup bazı kişilerle sohbet ederken çekilmiş görüntüleri internet ortamında yayınlanmıştı. Görüntülerde, Biden’ın dönemin Ermenistan Başbakanı Serj Sarkisyan’ın normalleşme süreci nedeniyle kendilerinden sözde soykırımın ABD’de tanınması için baskı kurmamalarını istediğini söylediği görülüyor.
Bu görüntülere, özellikle ABD’deki Ermeni diasporası sert tepki göstermişti. Biden ise sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirterek, kendini savunmuştu.
TÜRKİYE’Yİ 4 KEZ ZİYARET ETTİ
Senato’da görev yaptığı dönemlerde sıkıntılı konularda Türkiye karşıtı bir tutum takınan Biden’ın, Başkan Yardımcılığı sırasında daha dengeli bir role büründüğü görülüyor.
Biden, ABD Başkan Yardımcısı olarak dört kez Türkiye’yi ziyaret etti ve bu ziyaretlerin her biri ikili ilişkiler açısından kritik dönemlerde yapıldı.
BİDEN İLK ZİYARETİNİ 2011’DE YAPTI
Türkiye’ye ilk ziyaretini Aralık 2011’de yaptı. Biden, ana gündemini Arap Baharı nedeniyle Orta Doğu’daki yaşanan gelişmelerin oluşturduğu ziyaret kapsamında, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi.
Joe Biden yine aynı ziyarette Fener Rum Patrikhanesi’ni de ziyaret etti ve burayı ziyaret eden ilk ABD Başkan Yardımcısı oldu.
İKİNCİ ZİYARETİN ANA GÜNDEM MADDESİ DEAŞ’TI
Biden’ın ikinci ziyaretinin tarihi ise Kasım 2014. Bu ziyaret de DEAŞ’ın Kobani’ye yönelik operasyonu ve ABD’nin de örgüte karşı başlattığı hava bombardımanlarının hemen ardından geldi. Aynı dönemde ABD, terör örgütleri PKK ile YPG’ye silah desteği vermeye başlamıştı.
Biden, ziyaret kapsamında İstanbul’da bazı sivil toplum kuruluşlarıyla da bir araya geldi. ABD basınında, Biden’ın bu toplantılardan birinde güçler ayrılığının önemine ve başkanlık sistemlerinin risklerine vurgu yapmasının, Ağustos 2014’te Türkiye’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden Erdoğan’ın galip çıkmasına ve başkanlık sistemi tartışmalarına bir gönderme olduğu yorumları yapılmıştı.
BİDEN’IN 3. ZİYARETİNE PKK SÖZLERİ DAMGA VURDU
Biden’ın üçüncü ziyareti Ocak 2016’da oldu. Bu ziyaret de Türkiye’nin DEAŞ’la mücadele koalisyonuna dahil olması ve ABD’nin bu örgüte yönelik operasyonlarında Türkiye’deki üslerini kullanmasına izin vermesinden kısa bir süre sonra gerçekleşti. Bu ziyarette DEAŞ’a karşı mücadelede atılacak adımlar ele alınırken, Biden hem DEAŞ’ı hem de PKK’yı Türkiye’nin varlığına bir tehdit olarak nitelendirdi.
SON ZİYARET 15 TEMMUZ DARBE GİRŞİMİ SONRASI GERÇEKLEŞTİ
Biden, ABD Başkan Yardımcısı olarak Türkiye’yi dördüncü ve son kez 2016’da ziyaret etti. 15 Temmuz darbe girişiminden yaklaşık bir ay sonra yapılan bu ziyaretin ana gündemini de FETÖ terör örgütü lideri Fethullah Gülen’in iadesi oluşturdu.
Biden, Erdoğan ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında, müttefiklerinden birinin demokrasisine zarar verdiği iddia edilen birini barındırmaktan hoşlanmayacaklarını ancak bunun hukuk sistemi içerisinde çözülmesi gereken bir konu olduğunu söylemişti.
BİDEN, TÜRKİYE’DEN İKİ KEZ ÖZÜR DİLEDİ
Joe Biden’ın başkan yardımcılığı döneminde Türkiye ve Erdoğan hakkında yaptığı bazı açıklamalar büyük tartışma yarattı. Biden, Türkiye’den iki kez özür dilemek zorunda kaldı.
Bu olaylardan ilkinde Türkiye’ye yaptığı ikinci ziyaretten birkaç ay sonra, Ekim 2014’te Harvard Kennedy School’da yaptığı bir konuşma yapan Biden, Orta Doğu’daki en büyük sorunlarını müttefikleri olarak tanımlamış ve Suriye ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Türkiye’yi hedef alan açıklamalar yapmıştı. Bu sözler, Türkiye’nin tepkisini çekti.
Erdoğan, “Bakın bu konuda eğer Biden bu tür ifadeler kullandıysa benim için tarih olur. Sayın Biden eğer Harvard’da böyle bir şey söylediyse bizden özür dilemesi lazım. Öyle ufak tefek çevresinden dolaşarak yapılacak açıklamalar bizim kabulümüz değildir” dedi. Biden da daha sonra Erdoğan’ı arayarak sözlerinden dolayı özür diledi.
Biden’ın ikinci özrü de 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından geldi.
Darbe girişiminden bir ay sonra Türkiye’ye yaptığı ziyarette Biden, “Amerikan halkı sizin yanınızda. Obama, Erdoğan’ı arayan ilk insanlardan biri oldu. Ancak yine de özür dilemek istiyorum. Keşke daha erken buraya gelebilseydim. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı (Erdoğan), halkınıza büyük hayranlık duyuyoruz ve bu zorluklara göğüs germe biçiminize hayranlık duyuyoruz” demişti.
ERDOĞAN’A AYASOFYA ÇAĞRISI
Ayasofya’nın Temmuz ayında ibadete açılması, Biden’ın Türkiye’yle ilgili karşı çıktığı konular arasında yer alıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu kararından dönmesi çağrısı yapan Biden şu ifadeleri kullanmıştı:
“Ayasofya pek çok inançtan insan için çok değerli bir kutsal mekan ve mimari bir harika. 85 yıldır müze olması sayesinde dünya genelindeki insanlara ziyaret etme, hayranlık duyma ve dua etme şansı tanıyordu. 1985’ten bu yana da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeydi. Türk Hükümeti’nin Ayasofya’yı camiye dönüştürme kararından büyük üzüntü duydum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kararından dönmesi ve bu değerli yerin müze statüsünü koruması çağrısı yapıyorum.”