Dünya’daki birçok ülkeden sonra ülkemizde de Corona Virüs vakaları tespit edilmeye başlandı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından Pandemi, yani Küresel Salgın Hastalık statüsüne alınan Corona Virüs’ün dünyadan izole olması çok mümkün olmayan ülkemizde de görüleceği zaten öngörülen bir durumdu. Ülkemizdeki vaka sayısının azlığı, alınan tedbirler ve bizim de alabileceğimiz bazı ek önlemlerle bu salgından Çin, İran, İtalya, vb. diğer bazı ülkeler kadar etkilenmeyeceğimizi umut ediyoruz.
Hijyen Önlemleri
Toplumuzdaki yaygın temizlik anlayışı avantajlarımızdan bir tanesidir. Ellerimizi sık sık yıkamak vazgeçmemiz gereken alışkanlıklarımızın başında gelmektedir. Bu süreçte el yıkama süresini uzatmalı, parmak aralarını da iyi yıkamalı, yüz ve vücut temizliğine daha fazla dikkat etmeliyiz.
Ağız ve burun temizliği ile ilgili tuzlu sudan faydalanabilirsiniz. Yarım litre suya 5 çay kaşığı kaya tuzu eritilerek koyulduğunda, elde edilen tuzlu suyu burun temizliği ve ağız temizliği için kullanabilirsiniz. Bu yöntem, alkollü ağız çalkalama sularına iyi bir alternatiftir.
Toplumsal İzolasyon ve Maske Kullanımı
Bu süreçte çok kalabalık ortamlardan uzak durmakta fayda vardır. Toplu taşıma araçlarının mümkün olduğu kadar kullanılmaması, kullanıldığı takdirde de ellerin ağız ve yüz ile temasının kesilmesi, inmeden ve binmeden önce mutlaka el temizliğini yapılması, ağız ve burnun çalkalanarak temizlenmesi önemlidir.
Hasta olanların mutlaka maske kullanmaları hem kendileri, hem de çevresindekiler açısından önemlidir. Riskli gruptaki bireylere de (yaşlılar, kanser hastaları, akciğer veya kalp hastaları, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, vb.) kalabalık ortamlarda maske takmaları önerilmektedir.
Ilık/Sıcak Sıvı Tüketimi
Yapılan araştırmalar Corona Virüs’ün sıcağa çok dayanıklı olmadığını göstermektedir. Ellerimizi ılık suyla yıkamak, ağzımızı ve burnumuzu ılık-tuzlu suyla gargara yapmak daha sağlıklı olacaktır.
Adaçayı, ıhlamur ve benzeri bitki çayları, bunlar yoksa siyah çay veya sade su bile sıcak tüketildiği takdirde virüsü hücre içine penetre olmadan (hücre içine girmeden) öldürecektir.
Bağışıklık Sistemi İçin Egzersiz
Virüslere karşı kalkanımız güçlü bir bağışıklık sistemidir. Günlük egzersiz, antreman ve spor aktiviteleri (çok ağır ve yorucu olmamak kaydıyla) vücuttaki kan dolaşımını hızlandıracak, oksijen miktarını arttıracak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirecektir.
Beslenme ve Su Tüketimi
Vitamin ve mineral seviyelerimiz ölçülebilir ve eksik olanlar normal düzeylere çekilebilir. Bu ölçüm ve yönlendirmeler mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır. Bağışık sistemimizi güçlendirmek adına bu süreçte D vitamini, C vitamini, çinko ve magnezyum eksiklikleri optimum düzeylere yükseltilebilir.
Bu süreçte yine propolis ürünlerinden doktor kontrolünde faydalanabilirsiniz.
Ve en önemlisi su tüketimi! Bol su tüketmemiz vücudumuzun direncini artıracak, aynı zamanda ağız, geniz, vb. bölgelerimizdeki mukoza tabakalarında virüsün tutunmasını engelleyecektir.