Pts. Kas 4th, 2024

Toplumumuzda pek çok anne, bebek dünyaya geldikten sonra bebeğin ihtiyacını daha iyi karşılayabileceklerini düşündükleri için bebekleri ile birlikte uyumak ister. Bebeğin doğduğu andan itibaren kendi odası ve kendi yatağında yatmasını sağlayan anneler de vardır.

Her iki yaklaşımda da önemli olan 0-3 aylık dönemdir. İlk 3 aylık dönemde anne bebeğini, bebek ise anneyi tanır ve bu süreç alışma dönemi olarak değerlendirilir.

Bir yaşından önce daha kolay

Bebeğin odasını 1 yaşına kadar ayırmak hem anne hem de bebek için de daha kolay olur. Fakat bebeğin yalnız uyuması bazı anneleri o kadar çok kaygılandırır ki… Acaba nefes alabilecek mi? Acaba kusacak mı? Buna benzer endişeler bebek büyüdükçe gece beslenmelerinin ve annenin yorgunluğunun artmasıyla, beraber uyumak, hem bebek hem de anneler için bir alışkanlığa döner. Bebek yaş aldıkça annenin yanından ayrılması zorlaşır. Kaygıyla başlayan uyku alışkanlıkları bebeğin her geçen ay büyüyüp çocukluğa geçtiği süreçte ihtiyaçlarının değişmesiyle zor ve sorunlu bir duruma gelir.

‘Benim çocuğum tek uyuyamaz!’ ‘Benim çocuğum asla benden ayrılamaz, korkar!’ Bütün bu korkular çocukların tek başlarına yapabileceklerini fazlasıyla kısıtlar. Buradaki önemli nokta, bebek mi anneden ayrılmak istemiyor yoksa anne mi bebekten ayrılmak istemiyor? En başta annenin, çocuğa ve yapabileceklerine inanması ve güvenmesi gerekir. Bu güven duygusu çocuğun sağlıklı bir şekilde harekete geçmesini sağlar.

Pes etmeyin

Ebeveynler süreci uzatıp, bebeği 2-3 yaşına geldiğinde odayı ayırmaya çalışırsa; uykuya dalmakta zorluk, ağlama krizine girme, yataktan kalkıp annenin yatağına gelme gibi durumlarla karşılaşma olasılığı çok yüksek olur. Bebeğinizin odasını ayırma sürecinde küçük adımlarla ilerlemeniz en sağlıklısı olacaktır. İlk 3 aydan sonra bebek, yavaş yavaş, anne bebek arasındaki güven ilişkisini bozmadan kendi yatağına alıştırılmalıdır. Başlangıçta aynı odada ayrı yataklarda uyumak, bebek uyuyana kadar odasında beklemek gibi durumların olması bebeğin alışması için yapılabilecekler arasındadır. Yataktan sonra odalar ayrılmalıdır, haftanın 1 günü birlikte uyumak, yatağa kadar ona eşlik etmek bebeğin sürece yavaş yavaş alışmasını sağlar. Gerekli durumlarda bebeğin odasına gidip tekrar uykuya dalana kadar yanında olabilirsiniz. Odayı ayırma sürecinde bebeğiniz her ağladığında tekrar kendi odanıza almamalısınız. Sürekli bebeğinizin odanızda yatmasına izin verirseniz, odayı ayırma süreci hem anne hem bebek için uzun ve zor bir sürece dönüşür. Bu durum bebeğin özgüvenini olumsuz etkiler.

Anneler kendilerini hazır hissettiklerinde ve odaları ayırmak için uygun zamanın geldiğini düşündüğünde, kararlı olmalı ve taviz vermemelilerdir. Eğer bu süre geçtiyse en doğru zaman yine annenin kendini hazır hissettiği zamandır. Çünkü çocuğu hazırlayacak ve ona güven verecek olan kişi her zaman ilk olarak annesidir.

Çocuklar tabletle uyumamalı

Bebeğin uyku ritüeli olarak görünen sallanarak uyuma, TV ya da tablet izleyerek uyuma gibi uyku bağımlılıkları bebeğin sağlıklı uykusuna zarar verir. Bebek kaliteli uykuyu alamaz. Bebeğin kaygıyla uykuya dalmasına ve gece kaygıyla uyanmasına, bağımlı olduğu nesneyi aramasına neden olabilir. Bebeğin en temel ihtiyaçlarından biri olan uyku sürecinde bir başkasına ya da bir nesneye bağımlı olması, uyku kalitesini ve gün içerisindeki sağlıklı öğrenme sürecini olumsuz etkiler.

Ritüeller oluşturabilirsiniz

Uyumadan önce ılık bir duş ve masal okumak gibi rütüeller oluşturabilirsiniz. Bu ritüeller, bebeğinizin uykuya dalmasını kolaylaştırabilir. Ayrıca bebeğin odasını keyifli bir hale dönüştürmeniz de odasında yatmasında istekli olmasını sağlar. Yine aynı şekilde gece korkmaması için odasında loş ışıklar kullanmanız, yumuşak peluş bir oyuncak da bu dönemde için kolaylaştırıcı bir adımdır. Bebeğin odasını ayırmak, ona bireysellik ve özgüven gibi önemli kazanımlar sağlar. Küçük yaşta bu kazanımlarla yetişmesi ise ileride kişiliğini olumlu yönde etkiler.

Psikolog Gülşah Sabuncu

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen