2000’lere damgasını vuran Sex and the City’nin final bölümünün yayınlanmasının üzerinden 15 yıldan fazla geçmesine rağmen, birbirinden farklı 4 ikonik kadının hayatlarımıza olan etkilerini neredeyse her alanda hissettik. Moda anlayışımız, arkadaşlık bağlarımız, ilişkilere olan bakış açımız… Her ne olursa olsun o dört kadının öğle yemeğini birlikte yediklerini gördük mesela. Birbirlerinden çok ayrı karakterler olmalarına rağmen ‘Onaylamamam demek yanında olmayacağım anlamına gelmez’ felsefesini kazandırdılar bize. Carrie’yi görünce iç geçirdik ve ‘Herkesin hayatından bir Mr.Big geçmiştir!’ dedik. Samantha gibi olmak istedik bazen; özgür, kendi ayakları üzerinde durabilen, erkeklere fazla anlam yüklemeyen… Daha sonrasında Charlotte’un ’14 yaşından beri date’e çıkıyorum. Doğru kişi nerede?’ cümlesiyle tam umudumuzu kaybetmişken, hiç beklemediği birine aşık olması hepimizin yüzünü güldürdü. Miranda’nın kontrolcü kişiliğini bir kenara koyup hislerine teslim olduğu an hafızalarımızdan hala silinmedi. Final bölümünden sonra akıllarda aynı soru vardı: ‘Sonsuza dek mutlu mu yaşadılar?’
İkonik seri isim değiştirerek ‘And Just Like That’ olarak yıllar sonra karşımıza çıkıyor. En sevdiğimiz kadınların 50’li yaşlarındaki yaşamlarını izleyeceğiz bu uyarlamada, ekipten bir eksikle. Samantha’nın olmayışı ne kadar hayal kırıklığı yaratsa da, hala hikayenin devamını merak ediyoruz. Çekimler New York’ta devam ederken her gün yeni bir fotoğraf önümüze düşüyor. Gördüğümüz kadarıyla hala hem moda ikonları hem de ilham veren kadınlar olarak karşımızdalar. Sex and The City alışveriş tutkumuzu ve stilimizi bambaşka bir seviyeye taşıdı demek mümkün. And Just Like That’ in de bundan aşağı kalır bir yanı olmayacak gibi! Gelin hep birlikte bu kült dizinin modaya nasıl yön verdiğini inceleyelim.
Tütülü Eteğim Olmadan Asla!
Sex and The City’nin açılış sahnesinden, Mr.Big’le Paris’te tekrardan buluştukları son sahneye kadar Carrie Bradshaw’un imzası niteliğinde olan balerin eteği görmemiz mümkün. New York sokaklarında tütü eteğiyle gezen Carrie, tül eteği doğru parçaları bir araya getirerek sokak modasına uyarladı. İkonik bir stil yaratan Carrie, birçok lüks markaya ve ünlüye ilham oldu. Maria Grazia Chiuri’nin ilk Dior koleksiyonunu etkilemesinin yanı sıra, Off-White, Valentino, Michael Kors, Christopher Kane bu tasarım harikasına yaptıkları sofistike dokunuşlar ile koleksiyonlarına ekledi. And Just Like That serisinin çekimlerinde gördüğümüz üzere, Carrie hala tütülü eteğinden vazgeçmiş değil!
O bir Fendi Baugette Bayım!
İlk kez Fendi tarafından 90’ların başında tasarlanan ve Carrie Bradshaw ile yıldızlaşan baguette çanta, And Just Like That’te payetli mor versiyonuyla yeniden karşımıza çıkıyor. Dizinin unutulmaz birçok sahnesi olsa da, moda tutkunları için özel tek bir sahne vardır: Manhattan’da ıssız bir sokakta gerçekleşen Carrie’nin gasp sahnesi. Çantasını çalmaya çalışan hırsıza ‘’O sadece bir çanta değil, o bir Baugette’’ demesi Carrie ve sahip olduğu baugetteleri arasındaki bağı kanıtlamı��tır. And Just Like That’te desenli elbisesini payetli Fendi çantası ile tamamlayan Sarah Jessica Parker, Carrie’nin nostaljik stiline yeni bir yorum katıyor.
Samantha’nın Maskülen Takımları
Dizi boyunca halkla ilişkiler kraliçesi Samantha’nın alışık olduğumuz maskülen tutumu, kıyafetlerine stili, günümüze ilham olmaya devam ediyor. Gucci, Paul Smith gibi tasarım markaları Samantha’nın takım elbiselerini defalarca kullanırken; Lady Gaga ve Cara Delevingne’nin de stiline yansımış olması gözden kaçmıyor. And Just Like That çekimlerinde Carrie’yi de bu şık takımla yakaladık. Birileri Samantha’nın stiline özenmiş diyebilir miyiz?
Manolo Blahnik Aşkına!
Carrie’nin imzalı Manolo Blahnik stilettoları, sadece Sarah Jessica Parker’ı değil tüm kadınları kendine aşık etti. Carrie sayesinde ünlenen Manolo ayakkabılar sokak stillerini süslemeye devam ederken, akıllarda hala şu sözler yankılanıyor: ‘’Fendi baugette’imi alın, hatta yüzüklerimi de fakat Manolo Blahnik’lerimi bana bırakın!’’ Mr. Big’in evlenme teklifini de Manolo ayakkabılar ile yapması, Carrie’ye yapılabilecek en güzel sürprizdi. Bradshaw’un hayatı pahasına aldığı Manolo ayakkabılar, dizideki başarısının ardından 2017’de Bridal koleksiyonunu tanıttı. Madonna’nın ‘’Manolo ayakkabılar sekten bile daha iyi’’ sözleri bu ayakkabıların ne kadar büyüleyici olduğunun ispatı. And Just Like That çekimlerinde gördüğümüz üzere, Carrie hala bu eşsiz ayakkabılardan vazgeçememiş!
Charlotte ve Vazgeçemediği Pembeler
Kristin Davis’in canlandırdığı Charlotte York’un pembe sevgisi, baştan aşağı pembe stili ile çok geçmeden hem podyumların hem de sokakların gözdesi oldu. Kylie Jenner ve Kim Kardashian’la popüleritesi daha çok artan bu rengi, en çok New York sokaklarında Charlotte’un üzerinde görmeye alıştık. Sezonda en popüler dönemini yaşamaya devam eden pembeyi, Jacquemus’un tamamen pembe koleksiyonunda da görmeniz mümkün.
Miranda’nın İlham Veren Kısa Saçı
Sex and the City’nin sadece modaya değil, saç kesimlerine de nasıl yön verdiğini birçok ünlünün saçlarını kısacık kestirmesiyle gördük. O dönemde Cara Delevingne, Ruth Bell, Kristen Stewart’a ilham veren Miranda Hobbes ‘pixie’ akımının öncüsü oldu. And Just Like That çekimlerinde kızıl saçlarını göremesek de, avukat saç kesimi ve rengiyle her an moda haberlerini süsleyebilir!
YAZI: İrem Kaplan