Yaşamak için çalışmak ile çalışmak için yaşamak arasında ince bir denge vardır. Birçok insan için iş, faturaları ödemek için yaptığı bir şeyden daha fazlasıdır. Hayatı için bir tatmin aracı olabilir. Ama kendini işine adamakla işkolik olmak arasında fark vardır.
Yeni araştırmalar, işlerinin hayatlarını tüketmesine izin veren kişilerin DEHB, OKB, anksiyete veya depresyona sahip olabileceğini öne sürüyor. Yayınlanan bir araştırma, işkolikliğin yaygınlığını ve aşırı adanmış çalışma taktiklerinin psikiyatrik hastalık semptomlarıyla ne sıklıkla kesiştiğini inceledi. Bunlar obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), depresyon ve anksiyeteyi içeriyor. Uzman bir araştırmacı, bunun için “İşkolikler. tüm psikiyatrik belirtilerde işkolik olmayanlardan daha yüksek puan aldı” dedi.
İşkolik olma olasılığı daha yüksek olanlar arasında yönetici, serbest meslek sahibi veya özel sektörde çalışan daha genç ve bekâr yüksek eğitimli çalışanları içeriyor. Kadınların işkolik olma olasılıkları ise daha yüksek…
Araştırmacılar, bir kişinin işkolik olarak kabul edilip edilemeyeceğini belirlemek için bağımlılık yapan ve olmayan davranış arasındaki çizgiyi çizerken yedi geçerli kriteri kullandılar.
Bir, asla ve beş, her zaman olmak üzere; birden beşe kadar bir değerlendirme yaparak, bu senaryoları deneyimleyip deneyimlemediğinizi kendinize sorun.
● Çalışmak için nasıl daha fazla zaman ayırabileceğinizi düşünüyorsunuz.
● Çalışmak için başlangıçta amaçladığınızdan çok daha fazla zaman harcıyorsunuz.
● Suçluluk, endişe, çaresizlik veya depresyon duygularını azaltmak için çalışıyorsunuz.
● Başkaları tarafından, çalışmayı azaltmanız söylendi.
● Çalışmanız engellenirse stresli olursunuz.
● İşiniz nedeniyle hobiler, boş zaman aktiviteleri ve/veya egzersiz öncelikli değil.
● O kadar çok çalışıyorsunuz ki sağlığınızı olumsuz etkiliyor.
Dört veya daha fazla kriterden dört veya beş puan aldıysanız; üzgünüz, ancak araştırmacılar davranışınızın sizi bir işkolik olarak nitelendirdiğini söylüyor.
Konuyla ilgili daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulurken; araştırmacılar, doktorların görünüşte başarılı bir işkoliğin DEHB ile ilgili veya altta yatan diğer sorunları olmadığını göz ardı etmemeleri gerektiğini söylüyor. Bu düşünceler, bu bozuklukların hem tanımlanmasını hem de tedavisini etkiler.
Akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü bilgisayarlar vb. gibi neredeyse her yerde işe erişim sağlayan teknolojiyle, dijital cihazlarınızdan biraz ayrılmak terapötik bir fayda sağlayabilir.
İşkolik olsun ya da olmasın, herkesin “fişten çekilme” anları olmalı. Ama kesinlikle, işinize bağımlıysanız ve teknoloji bunun küçük bir parçasıysa, fişi çekmek size nefesinizi tutma ve gerçek dünyaya yeniden bağlanma şansı verebilir.