AWC Galeri Ahmet Güneştekin’in “Kum Çiçeği” isimli standını 18 Aralık 2021 – 18 Mart 2022 tarihleri ortasında Dubai’de açmaya hazırlanıyor. Dubai Memleketler arası Finans Merkezi’nde (DIFC) Haldun Kilit tarafından kurulan galerinin maksadı Türkiye’den ve dünyadan sanatkarları orta doğunun merkezi Dubai’de sanatseverlerle bir ortaya getirmek ve dünya sanat platformunda yeni bir sayfa açmak. AWC Dubai’nin tıpkı vakitte açılış standı olan “Kum Çiçeği” üç ay boyunca devam edecek.
“Kum Çiçeği” ismini kum taneleriyle kristal kümelerinden oluşan karmaşık bir oluşum olan çöl gülünden alır. Bu kırılgan jeolojik çiçek birebir vakitte kendi kendini düzenleyebilen organik bir sistem, sanatkarın düşünüşü için yapısal bir unsur. Bu çiçeksel oluşumun formu, renk bileşenleri ve çiçeklendiği çöl topografyasında sonsuzluk algısı oluşturan fraktal örüntü sanatkarın işlerinde kullandığı formlarla örtüşür.
Güneştekin hususun tabiatta belirişini araştırmak için örüntüleri yorumlama alanına dahil ederek şu soruları sorar: Sonsuz bir tekrarın, yinelemenin içinde miyiz? Farklı olduğunu düşündüğümüz ancak temelinde birbirine benzeyen bu yinelemeler, tekrarlar mıdır örüntüleri sonsuza büyüten? Fraktal bir yapının oluşumu üzere, sanatkarın üretimi de yinelemeyi içerir ve yapıtları nihayetinde onların etrafında gelişen fikirlerin bir modülüne dönüşür.
Doğanın örüntüleri sistemsiz ve kesimli, karmaşık ve de sonsuzdur. Bu örüntülerin varlığı, sanatçıyı biçimsiz olarak tanımlanan formları incelemeye ve amorfun morfolojisini araştırmaya zorlar. Bu örüntüleri yorumlayabilmek için kendisine ilişkin bir tabiat geometrisi tahayyül eder. Sanatkarın bu pratiği işlerinde kullandığı örüntülerde, sarmal yapıları mitolojik öğelerle birleştirdiği yapıtlarında ortaya çıkar.
“Kum Çiçeği”nde Güneştekin’in tabiatın fraktal bir yüzü olduğu görüşünü izleyerek çalıştığı işleri sergileniyor. Sanatkarın çok renkli desenlerinin metamorfoz geçirmiş hayvan figürlerinde ortaya çıktığı, izlerin mitolojik kainatta bulacağımız bronz heykelleri; lisanı imgeleme dahil ettiği, sözcüksel ve yansıtmalı özellikleriyle kalp formunda çalıştığı işleri; izleyicisini bir kelebeğin doğuşuna şahit olmaya davet edişinde olduğu üzere, ömrün sona erme ve yenilenme örüntüsünü anlattığı tuvalleri; mevt ve yaşama, onların doğallığına ve de sakladıkları ihtimallere odaklanan boyutlu çalışmaları, sergilenecek işler ortasında yer alıyor.
Sanatçının işlerindeki sarmal yapı, yinelemeli desenler ve geometrik hareket, bir çiçeğin iç halkaları ya da kumda oluşan dalga kümeleri üzere doğal düzenlemeleri açığa vurur. Bazen yüzeyde, halkalar yahut iç içe geçen geometrik patlamalar merkezi bir kökle başlar, başka sıralar ortadan dışa yanlışsız genişler. Bununla birlikte, bir dizi modüllü halka ve yan yana hücreler de kullanır. Her bir hücrenin alanı birden fazla vakit birbirine geçen muhakkak bir yoruma ve renge karşılık gelir. Sanatçı bu yorumlama alanını, anlamsal yapının oluşturucu öğesi olarak mitolojik bir kabukla örterek inşa eder. İşlerini sonsuz bir kum çölünde bir anda görünen ve yaklaştıkça kaybolan bir hayalin imgesi, renklerin patlayışı olarak tanımlar.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı