Fransız markası Louis Vuitton, 160 yıllık hikayesinde valiz ve deri eşyaların ötesine geçerek moda ve aksesuarlara, pop-up restoranlara ve etkileşimli sergilere kadar genişledi. Şimdi ise bir otel açıyor.
Başkan ve CEO Michael Burke, markanın Fransa, Paris’teki genel merkezinin dünyadaki ilk Louis Vuitton oteli ve şimdiye kadarki en büyük LV butiğini içeren dev bir komplekse dönüştürüleceğini söyledi.
Eyfel Kulesi’nden Notre-Dame Katedrali’ne uzanan muhteşem manzaralara sahip çok katlı Vuitton binası, birinci bölgede Saint Germain l’Auxerrois Kilisesi’nin yanında yer alıyor. Burke, bu mahallenin bir zamanlar kimsenin olmadığı bölge olduğunu, ancak Louis Vuitton’ın ana şirketi LVMH Moët Hennessy’nin son 18 ayda burayı kökten değiştirdiğini söylüyor.
Dünyanın en büyük lüks holdingi, gösterişli yeni Cheval Blanc otelini açtı, La Samaritaine alışveriş merkezini süsledi ve yeni Cova pastanesinin açılışını yaptı. Burke’e göre, LVMH’nin başkanı ve CEO’su Bernard Arnault, Paris’te daha da fazla mekan ve işletme için girişimlerine daha yeni başlıyor. Hareket, üst düzey ürünlere ek olarak üst düzey deneyimlere yönelik artan talebi yansıtıyor.
Cheval Blanc sadece iki dakikalık yürüme mesafesinde olmasına rağmen Burke, gelecekteki LV otelinin kendi bölgesine girmesinden endişe duymuyor: “Kendi kimliği, kendi segmenti ve kendi hizmeti olacak; tamamen farklı bir deneyim” diyor.
400.000 metrekarelik genel merkezin dramatik dönüşümü, bu hafta LV Dream adlı yeni bir deneyimsel alanın lansmanıyla başladı. LV Dream, markanın Paris’in merkezindeki ilk sergi alanını oluşturuyor ve günde 2.000 ziyaretçi çekmesi bekleniyor. Bir yıl boyunca açık kalacak 20.000 metrekarelik pop-up, LV’nin sanatçılarla yaptığı işbirliklerinin bir sergisi, bir hediyelik eşya dükkanının yanı sıra Cheval Blanc Paris’in baş pasta şefi tarafından işletilen bir kafe ve çikolata dükkanına ev sahipliği yapıyor. 12 Aralık’tan itibaren bir yıl süreyle halka açık olacak mekanın Louis Vuitton’ın en büyük perakende alanına dönüşmesi bekleniyor.
LV Dream, etkileşimli deneyimler sunan ve markanın sanatçılar, mimarlar ve tasarımcılarla olan ortaklıklarına derinlemesine bir bakış sunan dokuz odaya sahip olacak. Jeff Koons, Cindy Sherman, Takashi Murakami, Richard Prince ve Yayoi Kusama’nın tasarımlarının yanı sıra Alex Katz’ın kurucusu Louis Vuitton’un daha önce görülmemiş portreleri ve ABD’li grafiti ve dövme sanatçısı Mister Cartoon eserleri sergileniyor.
Burke, etkinlik alanının büyük olasılıkla Vuitton’ın en büyük mağazasına dönüştürüleceğini, otelin ise beş yıl içinde binanın başka bir yerinde açılmasının beklendiğini söylüyor.
Bu, geçen yıl Seul’ün Gangnam semtindeki dükkanında bir pop-up restoran ve Saint-Tropez’de şef Mory Sacko ile birlikte bir yazlık restoran açan Vuitton’un en son misafirperverlik girişimi. Ayrıca Japonya’nın Osaka kentindeki butiğinde bir restoran ve kafeye; Tokyo, Japonya’daki yedi katlı Ginza Namiki binasında her ikisi de ünlü Japon şef Yosuke Suga tarafından işletilen bir kafeye sahip.
“Yiyecek, içecek ve konaklama açıkça Louis Vuitton’un geleceğinde. Ve herkesinkinden çok farklı olan özel yaklaşımımız, bu deneyimlerin her birinin kesinlikle bağlamsallaştırılmasıdır. Bir bireyin yemek zevklerini alıp dünyaya götürmekle ilgili değil. Bu belki 20 veya 30 yıl önce uygundu. Bugün, benzersiz yemek deneyimleri yaratmakla ilgili” diyor Burke.
“Şef, şehre ve zamanlamaya bağlı olarak her zaman değişir. Menü değişiyor, takımlar değişiyor ama her zaman Louis Vuitton değerleri etrafında dönüyor” diye ekledi. “Vuitton çikolataları yiyeceğiniz 20, 30, 50 veya 100 yer olacak, ancak her seferinde çikolata tarifi ve deneyimi o yere özgü olacak.”