Dakota Johnson, anne olmak ile ilgili karmaşık duyguları hakkında konuştu. Önümüzdeki ay çıkacak olan psikolojik dram türündeki ‘The Lost Daughter’ filminin tanıtımı için Times’a konuşan Johnson, “Bu film, anne olmak ile ilgili karmaşık duygular beslemenin gayet normal olduğunu gösteriyor” dedi.
Coldplay müzik grubunun solisti Chris Martin ile birlikte olan Johnson, “Henüz anne olmayan veya anne olmak istemeyen, benim gibi biri için bu film hislerimizi normalleştiriyor. Komplike, ama normal” dedi.
Elena Ferrante’nin aynı adı taşıyan 2006 yılında yazdığı romanından uyarlanan yeni dramda oyuncak bebek takıntılı bir kızın genç annesini oynayan Johnson, doğurganlık konusuna da değindi. “Cambridge Üniversitesi yumurtaları dondurmayı teklif etse harika olurdu,” diyen Johnson, “Teknolojiyle 50 yaşına kadar biyolojik bir çocuğunuz olabilir. Bu harika” diye ekledi.
Kısa bir süre önce The Hollywood Reporter’a ‘The Lost Daughter’ filminde canlandırdığı karakter hakkında konuşan Johnson, “Nina mücadele ediyor, ortadan kayboluyor. İç dünyası tahmin ettiğinden çok farklı olan bu kadını canlandırmak gerçekten çok özeldi. Çünkü onu görüyorsun ama kimse o kızın aklından geçenleri düşünmüyor. Ben anne değilim ama korkmanın ya da ‘İyi bir anne olacak mıyım?’ gibi düşünmenin nasıl bir his olduğunu biliyorum. Ama bir nedenden dolayı, bu konu hakkında konuşmak kabul edilebilir olmuyor. Ama bunu yüksek sesle söylemeliyiz. Neden mi? Çünkü bu çok insani ve çok cana yakın bir düşünce” dedi.
Daha önce oynadığı kadın karakterlerin bu şekilde yazıldığını görmediğini söyleyen Johnson, ‘The Crown’ serisinden Oscar ve Emmy Ödüllü Olivia Colman ile birlikte yer alıyor. Maggie Gyllenhaal tarafından yönetilen ve yazılan ‘The Lost Daughter’ filminde Olivia Colman ise Leda karakterini canlandırıyor. ‘The Lost Daughter’ filminde orta yaşlı bir anne ve dil profesörü olan Leda, Nina’yı ve genç kızını inceliyor. Nina’nın kızı kaybolduktan sonra bu anne-kız ilişkisini daha da çok merak eden Leda, kendi geçmişini anımsıyor.
Peter Sarsgaard ile Ramona ve Gloria Ray adında iki kızı olan Maggie Gyllenhaal, anneliği daha derinden inceleme fikri hakkında konuşurken, “Annelik benim için hakkında bir film yapabileceğim her şey kadar önemli. Bunu söylüyorum çünkü profesyonel ve eğitimli bir sanatçı olarak buradayım. Kendimi ifade eden ve annelikle ilgili bir film yaptım. Çünkü bir anne olarak kimliğim kim olduğumun büyük bir parçası ve bu birçok kadın için geçerli,” dedi.
Seçili sinemalarda 17 Aralık’ta vizyona girecek olan ‘The Lost Daughter’ filmi 31 Aralık’ta Netflix’te yayınlanacak.