Per. Kas 21st, 2024

Tunus’un ardından Mısır’da yönetimin devrilmesiyle sonuçlanan gelişmeler ABD’de siyaset uzmanlarınca enine boyuna tartışılmaya devam ederken, Türkiye’nin önemi ve bölgedeki rolü sıkça dile getiriliyor.

Daha önce Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığına Ortadoğu ile ilişkiler konusunda danışmanlık yapan, Carnegie Endowment for International Peace adlı düşünce kuruluşunun uzmanı Michelle Dunne ile bu düşünce kuruluşunun Ortadoğu Programı Direktörü Marina Ottaway, AA’nın sorularını yanıtladı.

Türkiye’nin bölgesinde önemli bir model olduğunu ve bu özelliğinin giderek arttığını belirten Dunne, “Mısır ve diğer Arap ülkelerindeki halklar, Türkiye’deki hem ekonomik refah, hem de farklı partilerin iktidara gelebildiği demokratik yönetimden ilham alıyorlar. Tüm bu nedenlerden dolayı Türkiye’nin ilham verici bir model olacağını düşünüyorum” dedi.

Dunne, Türkiye’nin Mısır’daki devrimi kamuoyu önünde ilk destekleyen ülkelerden biri olduğunu, Türk liderlerin de devrik Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’e yönetimden çekilmesi çağrısı yapan ilk liderler arasında yer aldığını hatırlatarak, “Bu, şu anlama geliyor: Türkiye’ye duyulan hayranlık ve Türkiye’den ilham alma Mısır’ı etkileyecek” dedi.

“Mısır’da 6 ay veya bir yıl içinde demokratik yöntemle seçilmiş bir hükümetin başa geleceği” umudunu dile getiren Dunne, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu noktada Türkiye’nin yapabileceği şey, Mısır’ın yeni hükümetini desteklemek. Çünkü, diğer bazı bölgesel oyuncuların Mısır’da olanların ne anlama geldiği konusunda endişe içinde olacağını düşünüyorum. Türkiye, yeni Mısır hükümetine dostça yaklaşarak ve diğer ülkeleri de yeni hükümeti desteklemeye teşvik ederek burada kesinlikle olumlu bir rol oynayabilir.”

 “BAŞARILI BİR DEMOKRASİ MODELİ”

ABD’deki düşünce kuruluşlarından Carnegie Endowment for International Peace’te Ortadoğu Programı Direktörü olan Marina Ottaway da Türkiye’nin Mısır’a, “siyasi sistemde İslami bir partinin olmasından korkulacak bir şey olmadığını gösterdiğini” söyledi.

Ottaway, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye, yalnızca parlamentoda değil, hükümette bile, karmaşa olmadan İslami bir partinin yer alabileceğini ve ülkenin bir demokrasiye sahip olabileceğini gösterdi. Türkiye, İslami bir partinin başta olduğu bir Müslüman ülke olarak, başarılı bir demokrasi modeli ortaya koyuyor. Bu, Mısır’da Müslüman Kardeşler’in iktidara gelmesinden endişe duyanlara bir mesaj olmalı.”

Ottaway, Türkiye’nin bölgedeki rolünün “son yıllarda zaten daha da önem kazandığını” ifade ederek, “Birçok yıldan beri Türkiye’nin yükselişine tanıklık ediyoruz. Türkiye Arap ülkeleriyle ilişkilerini geliştirdikçe ve güçlendirdikçe, bölgedeki etkili oyunculardan biri olacak” ifadesini kullandı.

Bir soru üzerine, Türkiye’nin Mısır için bire bir, doğrudan bir model olamayacağını, sonuçta her ülkenin demokrasiye geçişinin kendi iç dönüşümleriyle alakalı olduğunu kaydeden Ottaway, “İnsanlar, doğrudan bir ülkenin sistemini kopyalayamaz. Mısır’da süreç, asker ve siviller arasındaki ilişkiye bağlı” yorumunda bulundu.

“MISIR’DA İRAN’DAKİ GİBİ KARİZMATİK LİDER YOK”

Ottaway, “bölgede ciddi bir değişim bekleyip beklemediğine” yönelik soru üzerine, protestoların Bahreyn, Ürdün, Yemen, Libya ve Cezayir gibi ülkelere de yayıldığına dikkati çekerek, “bu protestoların devam edecek gibi göründüğünü” söyledi.

Bir soru üzerine, bazılarının Müslüman Kardeşler’in Mısır’ı İran’a dönüştüreceğinden endişelendiğini, ancak Mısır ile İran’daki koşulların çok farklı olduğunu ifade eden Ottaway, İran’daki İslam devriminde Ayetullah Humeyni’nin çok ciddi karizmatik lider olduğunu, ama Mısır’daki Müslüman Kardeşler’in karizmatik liderlik özelliği taşımadığını kaydetti.

Ottaway, Mısır’daki son olayların laik güçleri de harekete geçirdiğini, Müslüman Kardeşler’in ülkede önemli siyasi aktörlerden biri olacağını, ama tek aktör olmayacağını belirtti.

Bir soru üzerine, ABD’nin süreci kontrol edemeyeceğini belirten Ottaway, ABD’yi olaylar ilk çıktığında, protestoculara destek verse bile Mübarek’i de desteklediğini belirtmesi, ardından gelişen olaylara göre tepkisinin değişmesi nedeniyle olaylara karşı belirsiz bir politika izlemekle eleştirdi.

“MISIR, İRAN’IN GİTTİĞİ YOLDAN GİTMEZ”

Öte yandan, Michelle Dunne, bir soru üzerine, “Mısır’ın İran’ın gittiği yoldan gitmesini beklemediğini” söyledi.

Mısır’da İran’daki Ayetullah Humeyni gibi “karizmatik İslami bir lider” bulunmadığını belirten Dunne, Mısır’da ordunun ne kadar güçlü bir rol oynayacağına yönelik sorular bulunduğunu kaydetti.

Dunne, bir başka soru üzerine, Mısır’ın geleceğinin nasıl olacağına dair öngörüde bulunmak için çok erken olduğunu, ama gerçek bir değişim olduğuna yönelik sinyaller geldiğini kaydetti. Ancak daha cevaplanmamış birçok soru bulunduğunu ifade eden Dunne, “Mısır’ın gerçek bir demokrasiye yönelebilmesi için, askerin Cumhurbaşkanlığı adaylığı için aday ortaya koyup koymayacağı, askerin siyasette nasıl bir rol oynayacağı, iç güvenlik güçlerinin nasıl çalışacağı gibi anahtar sorularının hala yanıtlanması gerekiyor” diye konuştu.

AA

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen