Tarih 11 Eylül 2001’di. İlk defa, kaçırılan yolcu uçakları terör silahı olarak kullanılıyordu. Amerika’da hava trafiği üç günlüğüne durduruldu. Ve havacılık bu saldırılarından sonra bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olmadı.
Tam 10 yıl önceydi. New York’tan gelen ilk haberde küçük bir uçağın İkiz Kuleler’e çarptığı bildiriliyordu. Birkaç dakika içinde işin rengi değişti. Kuzey Kule’ye çarpan uçağın Amerikan Havayolları’na ait bir Boeing 767 olduğu ortaya çıktı.
Tüm televizyonlar görüntüleri ekrana getirirken canlı yayında büyük bir şok yaşandı. Milyarlar televizyon başındayken United Havayolları’na ait Boeing 767 tam bu sırada Güney Kule’ye çarptı.
Yakın saatlerde Washington’da Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’a yine yolcu uçağıyla bir saldırı daha yapıldı. Dördüncü uçağın hedefi ise Beyaz Saray’dı. Ama yolcular ayaklandı ve uçak hedefine varamadan düştü.
İlk defa, kaçırılan yolcu uçakları terör silahı olarak kullanılıyordu. Amerika’da hava trafiği üç günlüğüne durduruldu.
Havacılık, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra hiçbir zaman eskisi gibi olmadı…
TOPARLANMA DÖRT YIL SÜRDÜ
Saldırıların 10’uncu yıl dönümü nedeniyle Uluslararası Havayolu Taşıyıcıları Birliği (IATA) özel bir rapor hazırladı. İşte bu rapordan satır başları:
11 Eylül’ün havacılık sektörünün bilançolarına yansıyan zararı 50 milyar doları aştı.
Havacılık tarihinin en büyük ekonomik kırımı yaşandı. Swissair, Sabena gibi devler battı. Toparlanma dört yıl sürdü.
Havayolları 2001’de 13 milyar, 2002’de 11 milyar dolar para kaybetti.
11 Eylül saldırılarının bir kaç ay sonrasında ayakkabı bombası, 2004’te Çeçenlerin Rus uçağını bomba ile düşürmesi, 2006’da sıvı patlayıcılar, geçen yıl da kargoda yazıcı kartuşlarına yerleştirilen bombalar yeni güvenlik kurallarını yanında getirdi.
Havacılık endüstrisinde ‘güvenlik sektörü’ oluştu. Sadece geçen yıl güvenliğe 7.4 milyar dolar harcandı.
YENİ KURALLAR
Yolcuların tüm kişisel bilgileri havayolu şirketleri tarafından güvenlik kuruluşları ile paylaşılmak zorunda.
Bugün havalimanlarında yolcular uzun güvenlik sıralarında bekliyor. Dünyadaki havalimanlarına hızla yayılan ‘body scanner’ tipi röntgen cihazları, yolcuların vücutlarını çıplak olarak güvenlik görevlilerine gösteriyor.
11 Eylül arkasından gelen ‘ayakkabı bomba’ nedeniyle kontroller sırasında yolcular ayakkabılarını çıkartıyor.
Sıvı patlayıcılar nedeniyle uçağa binerken yolcu yanına sınırlı miktarda sıvı alabiliyor. Bunun kontrolü ayrı yapılıyor.
Birçok seferde silahlı güvenlik görevlileri var. Kabinde yaşanan küçük bir tartışmaya hemen müdahale ediyor.
Tüm yolcu uçaklarının kokpit kapıları şifreli, darbeye dayanıklı.
Ufacık bir şüphede, Arapça dua okuyan bir yolcu veya elinde havacılıkla ilgili bir kitap görülen yolcu paranoyaya sebep oluyor. Uçaklar hemen en yakın havalimanına iniyor. Havadan bir ihbar alındığında savaş uçakları havalanıyor.
Herhangi bir nedenle savaş uçaklarının telsiz konuşmalarına cevap vermeyen, kaçırıldığı düşünülen yolcu uçağı için havada vurma yetkisi kısa sürede çıkarılabiliyor.
SALDIRILARDAN GERİYE KALANLAR
Washington’daki Ulusal Amerikan Tarih Müzesi’nde 11 Eylül saldırılarının yıldönümü nedeniyle özel bir sergi açıldı. Olaylarda hedefini bulmayan tek uçak United Havayolları’na ait 93 sefer sayılı Boeing 757’nin kokpitteki hız göstergesi, kabin memurunu çağırmak için kullanılan düğme, yolculardan kalan kimlik kartları ve Pentagon’a saldırı sırasında duran ve bir daha çalışmayan duvar saati sergilenen parçalardan bir kaçı. Yırtılmış gövdeden kalan büyük bir parça ise serginin en dikkat çeken objesi oldu.