BBP’nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasının “Tornavida soruşturmasın”da helikopterin bir kapısı ile koltuğunun köy muhtarının ahırında bulunduğu ortaya çıktı.
BBP’nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu‘nun hayatını kaybettiği helikopter kazasından sonra çalınan cihazları kapsayan ve 7 kişinin tutuklandığı "Tornavida soruşturmasın" da ilginç detaylar ve iddialar ortaya çıktı.
BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve İHA Sivas Muhabiri İsmail Güneş ile birlikte toplam 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası ile ilgili olarak soruşturmayı yürüten Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’nin Malatya, Ankara, İstanbul, İzmir ve İstanbul‘da geçtiğimiz 28 Eylül Çarşamba günü başlattığı eş zamanlı operasyon kapsamında 1’i albay olan 11 muvazzaf asker ile 5’i Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü personeli olmak üzere 16 kişi gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden 9’u muvazzaf asker, 3’ü Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü personeli 12 kişi tutuklanmaları talebi ile mahkemeye sevk edilmiş ve Özel Yetkili Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 4 astsubay ile 3 Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü personeli toplam 7 kişi tutuklanmıştı. 5 şüpheli ise yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri verilerek tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
İLGİNÇ İDDİA VE DETAYLAR
İHA muhabirinin edindiği bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün kendisine gelen bir ihbar CD’sindeki görüntüleri izleyip, helikopter enkazındaki bazı cihazların söküldüğünün görüldüğünü kamuoyuna açıklaması ile hızlandırılan soruşturma sonrasında ortaya çıkan bazı detay ve iddialar şu şekilde:
"-Soruşturma kapsamında tutuklanan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün helikopter kazası sonrasında oluşturduğu 3 kişilik Kaza Kırım Heyeti’nde yer alan Feridun Seren (Sivil Havacılık Şube Müdürü), Kerem Mumcuoğlu (Uzman) ve Şıhmehmet Sevdim (Emekli Binbaşı-Kontrol Pilotu) "Düşen helikoptere ait cihazların çalınmasına iştirak etmek, suç delillerini karartmak, sahte tutanak tanzim etmek ve silahlı terör örgütüne üye olmak" iddiasıyla suçlanıyor.
Soruşturma kapsamında tutuklanan astsubaylar Nusret Memiş, Nedim Bakırhan,Cemal Şahin ve Aydın Özsıcak’ın olay yerine helikopter kazası sonrasında arama çalışmaları esnasında kırıma uğrayan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ait askeri helikopter ile ilgili olarak görevlendirilerek bölgeye gönderildikleri ve düşen sivil helikopter ile ilgili olarak her hangi bir görevleri olmadığı belirtildi. Şüpheliler ifadelerinde askeri helikopter ile ilgili olarak bölgeye gönderildiklerini söylediler.
-Tutuklanan astsubaylar Nedim Bakırhan,Cemal Şahin ve Aydın Özsıcak’ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün açıkladığı enkazdan cihaz sökerken görüntülenen 3 astsubay olduğu ve görüntüyü kameraya alan Nusret Memiş ile birlikte, "Delil karartmak amacıyla hırsızlık ve silahlı terör örgütüne üye olmak" iddiasıyla suçlanıyorlar.
-Helikopterden cihaz sökerken görüntülenen tutuklu astsubaylardan Aydın Özsıcak, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı ve Özel Yetkili Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde "susma hakkını" kullanarak, ifade vermedi.
-"Helikopter kazası meydana geldiğinde, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün bünyesinde kaza kırım eğitimine sahip kimse yoktu"
-"Helikopter kazasında Kaza Kırım Ekibinde görevlendirilen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün personeli, kazadan sonra ABD’ye gönderilerek Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde NTSB’nin yetkilendirdiği kaza araştırma ve soruşturma kursu eğitimi aldı"
-"Helikopterin ait olduğu Esas Havacılık Firmasının yetkilisi Kenan Köksal resmi bir görevlendirme olmamasına karşın, enkaz bulunmadan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kaza kırım ekibiyle birlikte çalışmaya başladı"
-"29 Mart 2009 günü, Sivil Savacılık Genel Müdürlüğü’nün 3 kişilik kaza kırım ekibindeki bir kişi askeri helikoptere alınmayarak onun yerine Esas Havacılık Şirketinin yetkilisi Kenan Köksal kaza yerine götürüldü."
-"Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün 3 kişilik kaza kırım ekibi, 30 Mart 2009 günü kaza yerine götürülmedi. Gerekçesi ise helikopterin tahsis edilmemesi."
-" Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün 3 kişilik kaza kırım ekibi 31 Mart 2009 günü kaza yerine gittiğinde, dağ tamamen boşaltılmamıştı. Kırıma uğrayan askeri Skorsky enkazı da duruyordu. İlk görüntüler ile 30 Mart’taki görüntülere göre, düşen sivil helikopterin enkazı ilk halinden çok farklı bir pozisyondaydı. Enkaz dağıtılmıştı. Binlerce ayak izi vardı. Jandarma yetkilileri, enkazı koruduklarını söylemişseler de maalesef böyle bir koruma söz konusu değildi."
-"Helikopterin bir kapısı ve koltuğunu sonradan Argus 5000 CE isimli CPS cihazını ararken, köyde tesadüfen köy muhtarının ahırında bulduk."
"29 Mart 2009 tarihinde Argus 500 CE GPS cihazı görüntülenmiş. Fakat zaman kısıtlaması ve kırım ekibindeki Ferudun Seren’ın rahatsızlığından dolayı gösterge paneli alınamadığı için Argus 5000 CE GPS cihazı da alınamamıştır. 31 Mart 2009 günü kaza yerine gidildiğinde Argus 5000 CE GPS cihazının gösterge panelinde olmadığı tespit edilmiştir. Helikopterin gösterge paneli Esas Havacılık Şirketi teknisyeni Kenan Köksal söktü"
-"Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kaza kırım ekibinin Argus 5000 CE GPS cihazını olmadığına dair tutanak unutkanlık nedeniyle Kasım 2009’de Savcılığa gönderildi."
-"Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kaza kırım ekibi, enkaza ulaşmadan eşyalar ve cenazelerin bütünlüğü bozulduğu için durum tespiti yapılamadı."
"DOĞAYI ÇEKMEK İSTERKEN ÇEKMİŞİM"
Tutuklanan astsubaylardan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘e giden ihbar CD’sindeki görüntüleri kendisinin çektiğini söyleyen Astsubay Nusret Memiş, "Bölgeye kırıma uğrayan askeri helikopterin çalışmaları için görevlendirilmiştim. Bu ara, kırıma uğrayan sivil helikopterin yanına gittim, doğayı ve iniş yapan bir helikopteri çekerken o sırada kırıma uğrayan sivil helikopterin yanında bulunan Nedim Bakırhan, Cemal Şahin ve Aydın Özsıcak’da görüntüye girmiş. Benim amacım onları çekmek değildi. Onların tam olarak ne yaptığını da görmedim, farkında değildim" iddialarını ileri sürdü.