Japonya’da depremle mücadeleyi yöneten isimlerden Altyapı Bakan Yardımcısı Satoru Nishikawa, felaketlerin boyutunu nasıl küçülttüklerini anlattı.
VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Deprem ülkesi olan Japonya’da sarsıntılar ne denli şiddetli olursa olsun neredeyse kimsenin burnu kanamıyor. Depremlerin yaraları hızla sarılıyor, yardımlar hızla ulaştırılıyor, asla kargaşa yaşanmıyor.
Japonya Altyapı Bakan Yardımcısı Satoru bunu nasıl yaptıklarını Nishikawa Milliyet’e anlattı..
* Söz konusu maalesef insanoğlunu karşısında çaresiz bırakan deprem olunca bizi herhalde en iyi anlayacak insanların başında siz Japonlar geliyorsunuz. Van depremi yüzlerce insanın canına mal oldu…
Tarihi boyunca depremle defalarca yüzleşmiş olan Japonya, Türkiye’de depremden etkilenen insanların acısını, üzüntüsünü gerçek anlamda paylaşıyor. Japonya depremin etkilerini azaltmak için bilgi birikimini artırdı ve teknolojiler geliştirdi.
* Arama kurtarma çalışmalarını izlediniz mi? Yeterli miydi sizce çalışmalar?
Japonya’da Van depremi haberleri televizyonlarda geniş yer buldu. Genel anlamda arama kurtarma çalışmalarıyla ilgili olarak bunları televizyonlardan izleyen insanlarda kurtarma çalışmalarının hızı hayal kırıklığı yarattı. Fakat gerçekte, Japonya’daki arama kurtarma deneyimlerimden biliyorum ki deprem mahallindeki lojistik problemler darboğaz yaratır. Şunu vurgulamalıyım ki, hepimiz deprem mahallinde arama kurtarma çalışması yapan takımlara büyük saygı göstermeli ve istekleri doğrultusunda desteğimizi artırmalıyız.
‘FELAKET ÖNLEME GÜNÜ’
* Doğal afetlerde nasıl onca hızlı organize olup kurtarma çalışmaları yapabiliyorsunuz? Okullarda ders olarak okutup, sürekli uygulama mı yaptırıyorsunuz mesela?
Japonya’da eylül ayının ilk haftasını “Felaket (Afet) Önleme Haftası” ve 1 Eylül’ü de “Felaket Önleme Günü” olarak belirledik. 1 Eylül, Tokyo’nun 1923 Büyük Kanto Depremi ile yerle bir olduğu ve 105 bin insanın hayatını kaybettiği gündür. Her sene, felakete yanıt talimleri, afet farkındalığı programları ulusal ve yerel idari seviyelerde gerçekleştirilir. Ayrıca, ocak ayının üçüncü haftası “Afet Yardım Gönüllüleri Haftası” olarak belirlendi. Bu haftada yerel yönetimler afete hazırlıklı olmak amacıyla gönüllü grup ağları için talimve seminerler organize ederler.
* Deprem hayatta kalanlar açısından da yıllarca sürecek bir travma bırakıyor ardında. Depremde zarar görenler için nasıl bir program uyguladınız?
Japonya’da depremden etkilenen insanlar, özellikle okul çağındaki çocuklar için ‘travma sonrası stres bozukluğu’ programları geliştirdik. Çok kapsamlı psikolojik yardım hizmeti veriliyor bu programlarda.
9’LUK DEPREMDE ÖLEN YOK
* Ülke tecrübelerinize dayanarak iyi yapıldıkları taktirde binaların ne büyüklükte depreme kadar dayanıklı olduğu konusunda bilgi verebilir misiniz?
Japonya’da sismik bina kodu (seismic building code) 1981’de yükseltildi. 9 büyüklüğündeki Mart 2011 depreminde en güçlü sismik sallantı Miyagi’deki Kurihara Şehir’de gözlemlendi, fakat orada hiçbir bina yıkılmadı ve hiç kimse hayatını kaybetmedi. Lütfen şunu not edin, binaları yok eden depremin ölçülen büyüklüğü değil, yerin sallanma miktarıdır (hız, süre).
SAĞLAMLIĞA KREDİ BONUSU
* Van depreminde yan yana duran iki binadan biri yerle bir olmuşken, diğeri ayakta dimdik durdu…Depremleri en az can kaybıyla atlatan ülkelerin başında geliyorsunuz. Bizler için aydınlatıcı olması açısından yapıların denetimi konusunda kurduğunuz sistem hakkında bilgi verebilirseniz çok mutlu olurum… Bu bağlamda; 9 şiddetinde depremlere karşı dahi dayanıklı binalarınızın tasarımı, kullanılan malzeme, sözleşmeler ve özellikle yapı denetimleri konusunda kurduğunuz sistemi anlatır mısınız?
Japonya’da sismik bina koduna ulusal hükümet tarafından karar verilir ve yerel yönetimler tarafından uygulanır. Bir bina inşa edileceği zaman, inşa eden, yerel yönetimde kat planı ve inşa planları sunarak onay almalıdır. Yerel yönetimlerdeki profesyonel bina denetçileri (kontrolörler) sunulan planların sismik bina koduna uygun olup olmadığını kontrol ederler. Plan onaylanmazsa, inşaata izin verilmez. Ayrıca, denetçilerin haber vermeden şantiyelere gidip inşaatın onaylanan plana uygun yapılıp yapılmadığını kontrol etme hakkı vardır. Eğer inşaat onaylanan plana uygun değilse, inşaatın durdurulmasını talep edebilir. Ayrıca, ev inşa etmek isteyenlerin bina koduna uymasını sağlayacak güçlü bir mekanizma var. Japonya’da bir hane bireyleri düşük faizli ev kredisi almak isterlerse, bina planının onayı kredi başvurusu ile birlikte sunulmalıdır. Bu Japonya’da sismik bina kodunu mecbur kılmak için güçlü bir mekanizmadır. Bundan başka, eğer bir bina normal sismik standartların üzerinde saptanmış ve ekstra güçlü olarak belirlenmişse, ek bir düşük faiz uygulanır. Sismik güvenlik hakkında insanları ilgilendiren işte bu sismik bina kodunu zorunlu kılan otoritedir. Japonya’da bugünlerde, tüm ev ve apartman reklamları binaların ne kadar depreme dayanıklı olduğunu tarif eder. Bu bilgi tüketiciler tarafından ev alma kararlarını etkileyen en önemli nokta olarak algılanır.
GAYRİMENKUL REKLAMLARI BİLE FARKLI
Nishikawa, Japonya’da bir bina yapılacağı zaman, müteahhitlerin ellerinde planlarla, projelerle, zemin etütleriyle belediyelere gittiğini, belediyelerde bu projelerin, etütlerin titizlikle incelendiğini ve belediyeden izin çıkmadan hiçbir inşaatın başlayamadığını vurguluyor. Japonya’da yapı denetimi, bizdeki gibi özel şirketlerce, müteahhitlerin para vererek yaptırdıkları bir iş değilmiş. Yapı denetimi için belediyelerin içinde özel bölümler bulunuyormuş ve denetçiler sık sık inşaatlara habersiz baskınlar yapıyormuş, uygun bulmadıkları inşaatları durduruyorlarmış.
Bir binanın dayanıklılığı standardın üzerine çıkarsa, o binaya düşük faizli kredi veriliyormuş. Reklamlarda yapıların, “Şehre yakın, şehrin karmaşasına uzak” oldukları değil, dayanıklılıkları vurgulanıyormuş. Devlet, yapılarını güçlendirmek isteyenleri destekliyormuş. Nishikawa’nın söylediklerine kulak verirsek, deprem bizim için de sadece bir doğa olayı olarak kalabilir.
ÜCRETSİZ YAPI DENETİMİ SİSTEMİ
* Sizce Türkiye’nin eksiği nerede?
Anladığım kadarıyla, Türkiye’de sismik bina kodu Japonya’da olduğu kadar iyi. Belli başlı üniversitelerde bulunan sismik mühendislik (deprem mühendisliği) Japonya’daki ile aynı. Türkiye’deki problemin (zor noktanın) eski zayıf binaları güçlendirmek olduğunu anlıyorum. Biz de benzer problemlere sahibiz Japonya’da. 1981 sismik bina kodu revizyonundan önce inşa edilmiş eski evler var. Son 10 yılda, hükümet olarak binaların depreme dayanıklı hale gelmesi için denetlenmesi, güçlendirilmesi ya da tekrar inşa edilmesi gerekliliğini tekrar tekrar halka duyurduk. Bazı yerel yönetimler bina denetimi servislerini ücretsiz hale getirdi ve güçlendirme/yeniden inşa için sübvansiyon sağladı. Devlet insanları evlerinin sağlamlığını araştırmaları ve yerel yönetimlere danışmaları noktasında teşvik etme amacıyla kampanyalar düzenliyor. Bu politikalar Türkiye için de iyi bir tavsiye ve ipucu olabilir.