Per. Kas 21st, 2024

Balıkesir’in Edremit Belediye Başkanı Tuncay Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin halifelik makamını tekrar oluşturması gerektiğini söyleyerek dikkatleri üzerine çekti.


Edremit Belediye Meclisi toplantısında açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı ve Meclis Başkanı Tuncay Kılıç, Türkiye‘de Halifelik makamının yeniden oluşturulması gerektiğini söyledi. Başkan Kılıç’ın dikkat çeken açıklamalarının öncesinde Edremit Belediyesi’nin Kasım ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantının sonunda konuşan başkan Tuncay Kılıç, "Diğer dinlerin başlarının olduğunu ve sadece Müslüman devletlerinde bir baş olmadığını ve bu nedenle de Müslüman devletlerde savaşlar baş gösterdiğini öne süren Belediye Başkanı Kılıç, "Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutkunda şöyle bir Türkiye var. Bu günkü gibi demokrasiyle idare edilen, parlamentosu olan, hukuk devleti olan bir Türkiye vardı. Bu kurdu. 1923 şartlarında ülkeye demokrasi getirdi. Bu ülkede insanlar şehler, dervişler işte halk, işte Arnavutlar başka giyiniyor, Boşnaklar başka türlü giyiniyor, Yörükler başka türlü giyiniyor, Türkmenler başka türlü giyiniyor. Sokakta insanları kıyafetlerinden tanıyordunuz. Bu Arnavut, bu Boşnak, bu Çerkez. Bunu ortadan kaldırdı. Bir Türk Milleti oluşturdu. Sokakta gördüğümüz insanlara Türk diyoruz. Avrupada da böyle tipinden bu Türk diyoruz. Netice itibariyle halklardan, millet oluşturan bu büyük devlet adamı ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözüyle yurtta demokrasinin kurulmasını istiyor. Demokrasi sulh getirir. Aile içi demokrasi, demokrasinin vazgeçilmez temel unsurudur. Ailemizde çocuklarımız ile oylama yapıyor muyuz aileyi ilgilendiren bir konuda? Ben yapıyorum. Benim çocuklarımın oy hakkı var. Aile içinde önemli konularda oylama yapılıyor. Benim ailemde demokrasi var. Hepsinin oy hakkı var. Onlar birer şahsiyet. Onlar geleceğin abide şahsiyetleri olacak. Neden. Ona değer veriyorum yaşı kaç olursa olsun. Onun oy gücü diğer kardeşler tarafından bilindiği için kardeşler iyi geçiniyor. Oylamada birbirlerine muhtaçlar. Büyük kardeş küçük kardeşleri ezemiyor. Niye oylamada onun aleyhine oy kullanabilir. Ailenizde demokrasiyi lütfen kurun. İstirham ediyorum. Lütfen çocuklarınıza değer verin ve onlara demokrasiyi ailede öğretin. Aile içi demokrasi çok önemli. Çocukların küçük yaştan itibaren şahsiyetli ve karakterli büyümeleri buna bağlıdır. Sen sus. Sen çocuksun anlamazsın dendiği zaman o çocuk kendine olan güvenini kaybeder. O travmalar çocuğu uyuşturucuya iter. Çocuğu kumara iter. Çeteleşmeye iter. Ama sen adamsın, sen hanımsın dendiği zaman çocuk kendine güven duyar. O çocuk önemli bir adam hisseder kendini. Büyüyünce de önemli bir insan olur. Bizim Türk Milletinin milli şahsiyetlerinin oluşması ancak buna bağlı. Saltanat İslam’ da yok. Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) ‘Benden sonra Ebu Bekir gelecek, Hz. Osman gelecek, Hz. Ali gelecek, Hz. Ömer gelecek’ demedi. Kimisi kayın pederiydi, kimisi amcasının oğlu, damadıydı. Ne oldu Peygamberimizden sonra seçim yapıldı. Nasıl seçim yapıldı. Nasıl bir seçim ulemalar arasında, alimler arasında seçim yapıldı. Bu günkü şartlar ne? 1923’te köylerde üniversite mezunu insan yok. İlçelerde kasabalarda yoktu çok azdı. Varsa da parmakla gösterirlerdi. Şimdi artık köy muhtarları üniversite mezunu. Şimdi neyi özümsememiz gerekir. Şunu özümsememiz gerekir. Demokrasiyi. Biz kendi içimizde ailemizde demokrasiyi yaşayacağız. Kentimizde yaşayacağız. Ülkemizde yaşayacağız. Bu demokrasiyi dünya insanlarına ihraç edeceğiz. Orta Doğu‘nun bazı ülkelerinin sapık rejimlerini getirmeye kalkarsak başımız onlar gibi hiçbir zaman beladan kurtulmaz. O sapık rejimler Türk Milletine göre değil. Türk Milleti Şahşiyetçilik prensibine çok önem verir. Şahsiyetçilik neyle başlıyor. Küçük yaştan bir insan, bir çocuğa şahsiyet vermek neyle başlıyor. Oy hakkı vermekle başlıyor. O çocuk ‘Ben önemli adamımın bu ailede oy hakkım var’ ‘Oylama yapılıyor, benim görüşüm soruluyor.’ Ne zamana kadar şahsiyet gelişiyor. 7 yaşına kadar. 7 yaşına kadar siz çocuğa fikrini sormaz, ona oy hakkı vermezseniz. 7 yaşından sonra demokrasiyi benimseyemez. Türk atasözü var "
‘İnsan yedisinde neyse yetmişinde odur’ diye. Bu psikolojik ve pedegojik bir tespittir" dedi.

"AMAÇ, MUSTAFA KEMAL’İN CUMHURİYET VE DEMOKRASİSİNİ YAŞATMAK"
Konuşmalarıyla meclis toplantı salonunda dikkatlerine üzerine çeken başkan Tuncay Kılıç, "Şimdi bize düşen bu Mustafa Kemalin Cumhuriyet ve demokrasisini yaşamak, yaşatma ve ihraç etmek. Bakır Çağlar Türkiye Cumhuriyetinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde avukatıydı. Benim okulda Anayasa hocamdı. Hiçbir dava kazanılmadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde benim hocam Türkiye‘nin avukatlığından istifa etti. Ve açıklama yaptı ‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye‘ye karşı ön yargılı.’ Neden bunlar Türk ve Müslüman. Bu güne kadar Türkiye Cumhuriyeti hiç dava kazanmadı orada. Peki Mustafa Kemal’in fikrini, cumhuriyet ve demokrasisini bütün dünyaya yaysaydık. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Temyiz mahkemesi olan Dünya İnsan Hakları Mahkemesi olsaydı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi böyle karar verebilir miydi? Veremezdi. Temyizi yok. Neden Türkiye‘deki devlet adamlarımız, devlete görev yapan insanlar, düşünürler yazarlar, filozoflar, felsefeciler, neden bunu ortaya koymuyorlar. Sadece neden Avrupa’da insan hakları mahkemesi var. Afrikada niye yok, Asyada niye yok, Avustralya da niye yok. Amerika da niye yok. Dünyanın 5 kıtasında da insan hakları mahkemesi olması lazım. Mustafa Kemal bunları düşünüyordu. Cumhuriyet, demokrasi ve hukuk devleti derken bunları düşünüyordu" diye konuştu.

"BU OLURSA İSLAM ALEMİNDE BİRLİK, BERABERLİK SAĞLANIR"
İslam alemine çağrıda bulunarak Halifelik düzeninin yeniden getirilmesini isteyen başkan Kılıç, "Birinci Cihan Harbinde Halife Abdülmecid, Arap ülkelerini Çanakkale‘ye davet ediyor. Kafirler bize saldırdı Cihat ilan ediyorum gelin diyor. Arap ülkelerinin şeyhleri şunu söylüyor ‘Bu bir cihat değil.’ Neden. Çünkü sende yetkili bir adam değilsin diyorlar Halife Abdülmecit’e Neden. Seni biz seçmedik ki. Yavuz Sultan Selim Halifeliği kılıç zoruyla getirdiği için İslam’a karşı bir hata yapmıştır. Halifelik kılıç zoruyla elde edilebilecek bir güç değil ki. Neden efendimizin sünnetinde bu yok. Benden sonra şu gelecek demiyor. Ne oldu halifelik saltanat haline geldi. Dünyada lideri olmayan tek din İslam dini. Bakın bu çok öneli bir şey. Bir milyarın üzerinde Müslümansız. Liderimiz yok. Katoliklerin var. Protestanları var. Musevilerin var. Otodoksların var. Müslümanların yok. Bunun için bütün savaşlar Müslümanların ülkelerinde oluyor dikkat ederseniz. Afganistan, Pakistan, Hindistan, Kuzey Afrika. Bunları bu son toplantıda söylemek zorundayım. Mustafa Kemal Türkiye Büyük Millet Meclisinde saltanatı kaldırmıştır. Halifeliği Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi şahsiyetine bırakmıştır. Bu gün Ankara‘da bulunan 550 parlementerimizin 550’si de halife makamındadır. Ama onlar taşıdıkları değerin haberinde bile değiller. Bu ülkede bu konuşulmalı artık. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Halifelik makamını tekrar oluşturmalı. Halifeyi seçmeliyiz. Bu bizim seçme hakkımız. Bu doğuştan kazanılan haklardan. Bizler netice itibariyle Edremit‘te demokrasiyi kuramaz isek böyle büyük ideallerin insanı olamayız. Dünyada bizim dini kimliğimizi temsil eden bir lider yok değerli Edremitliler. Müslümanların lideri yok. Ortodoksların, Katoliklerin var, Musevilerin var. Her dinin ve mensuplarının liderleri var. Ama biz Müslümanların yok. Biz başsız ve kimsesiziz. Neden bu tartışılmıyor bu ülkede. Bazı güçler bunu istemiyor. Ne olur bu olursa İslam aleminde birlik ve beraberlik sağlanır. Hilaf konusu olan mevzularda ne olacak görüş alınacak. İcmail Ümmet sağlanacak. Ne olacak halifelik makamında olan Müslümanların dini lideri Müslüman topluluklar, Müslüman devletler arasındaki itilafları açıklayacağı görüş ve fetva ile ortadan kaldıracak. Savaşlar Müslümanların topraklarında olmayacak. Müslümanlar ölmeyecek. Türkiye‘nin yaşadığı terör belasıyla ilgili, İslam devletlerinin seçtiği halife dese ki ‘Kardeşin kardeşi öldürmesi katilliktir. Öldüremezsiniz. Cennette yer bulamazsınız. Kıyamete kadar cehennemde kalacaksınız.’ Etkileyici olur mu olmaz mı arkadaşlar. Olur. Bal gibi de olur. Ölenler, Askerlerimiz şehit Müslüman. Peki Terörist ne? Teröristler Musevi mi? Hıristiyan mı? Mecusi mi? Bunları sorgulamak lazım artık" dedi.

BAZI ÇEVRELER ISRARLA YANLIŞ ANLAMAK İSTİYOR

Bazı yerel yayın organlarında yanlış anlaşıldığına vurgu yapan başkan Kılıç, "Ben Halifeliğin sadece Türkiye‘de yeniden uygulanması gibi bir açıklama yapmadım. Benim açıklamalarımı bir çok basın kuruluşu, olduğu gibi kamuoyuna yansıttı. Maalesef bazı yayın organları da, anlatmak istediğimi tam anlayamamış olmalı ki, konuyu farklı bir boyuta taşıdı. Ben, sadece Türkiye‘den bahsetmiyorum. Halifelik makamı Kabe’de de kurulabilir. Benim anlatmak istediğim ana fikir sadece Türkiye‘yi değil, tüm İslam alemini ilgilendiriyor. Dünyadaki savaşların geneli İslam ülkelerinde. Açlıktan ölenlerin çoğunluğu Müslümanlar. İç savaşlar Müslüman ülkelerde çıkıyor. Diğer tüm dinlerde olduğu gibi Müslüman aleminin başında bir Halifelik makamı olursa, bu sıkıntılar yaşanmaz ve dünyadaki tüm Müslüman aleminde bir huzur ortamı sağlanır. Ben toplantıda da bunları demiştim zaten. Yaptığım açıklamalar bu yönde idi. Ben Cumhuriyet’in kalkması, Atatürk ilkelerinin yıkılması gibi bir düşünce içine girmiş değilim. Benim açıklamalarım zaten sadece Türkiye‘yi ilgilendirmiyor. Buna vurgu yapıyorum; Ben tüm İslam alemine bir çağrı yapıyorum ve Halifelik makamının kurulması talebimi iletiyorum. Bu benim naçizane bir düşüncem demiştim. Bakın, Afganistan‘da yaşanan savaş Müslümanlar arasında. Bir tek başsız olan topluluk Müslüman alemidir. Konumuz Türkiye değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı var, Başbakanı var, parlamentosu var. Bunlardan şikayetçi değiliz ki. İslam aleminin bir başı olsun istiyorum. Dünyada 1 milyar dolayında Müslüman var. Bir seçim sistemi ile tüm İslam ülkeleri Halifelik seçimine gidebilir. Benim yaptığım bir öneri. Merkezi Kabe’de de olabilir. Seçilecek kişi Arap ta, Türk te olabilir. Ülkemizde Türk – Kürt savaşını görmekteyiz. Önümüzdeki zamanlarda da bir Alevi – Suni savaşı yaşanmasın. Bu ve benzerlerinin önüne geçmek lazım. Bir İslam Parlamentosu da oluşturulabilir. Tüm İslam ülkeleri bu konuyu kendi meclis gündemlerinde tartışabilir ve alınacak ortak bir karar ile bu oluşum sağlanabilir. Ben sadece bu yönde bir oluşumun İslam alemine büyük fayda sağlayacağı yönündeki görüşlerimi paylaştım ve önerilerimi açıkladım. Ben başka bir İslam ülkesine ziyarete gittiğimde başıma bir kötü hadise gelirse Halifelik makamına ulaşmalı ve yardım talebinde bulunmalıyım. En basit örneği de bu. Ben bu konuları açıkladığım meclis toplantısında, demokrasiden bahsetmiş, demokrasinin ailede başlaması gerektiğini söylemiş ve konuyu da meclis toplantılarına katılmayan siyasi parti ilçe başkanlarına yaptığım sitem ile açmıştım" dedi.

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen