Koğuşları yan yana. Hastalandıkları zaman bir araya geliyorlar.
“Cübbeli Ahmet Hoca da oradaydı. Şeker hastası olduğu için sık sık revirde yatıyordu. Kendisi gibi şeker hastası olan Aziz Yıldırım’la aynı revirde kalıyorlardı. Sanırım selamlaştılar.”
ŞİKE soruşturması sonrası tutuklananların gönderildiği Metris Cezaevi’nin adı futbolla anılır oldu. Abdurrahman Yakut, bu görüşün çok fazla doğru olmadığını belirtiyor ve “Metris kişiye özel bir hapishane değil. Aziz Yıldırım ile Cübbeli Ahmet Hoca’nın koğuşları yan yana. Aynı revire gidiyorlar” dedi. Aziz Yıldırım’ın ilk mahkemeden sonra çıkabileceğini savunan Yakut, F.Bahçe Başkanı ve Metris’teki diğer tutuklularla ilgili izlenimlerini anlattı:
Garipoğlu ile kimse konuşmuyor
Oraya kimsenin düşmesini istemem. Bana en çok neyi özlediğimi soruyorlar. ‘Bir saniye de olsa özgürlük’ diyorum. Hapishanede her çeşit insan vardı. Cem Gariboğlu’nu sürekli koridorda görüyordum. Birileri ile konuşmak istiyor. Ama kimse onunla konuşmuyor. Cübbeli Ahmet Hoca da oradaydı. Şeker hastası olduğu için sık sık revirde yatıyordu. Hocaya geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. O da çok üzgün. Aziz Yıldırım çok yıprandı, zayıfladı. Metris’i hak etmediğini her fırsatta söylüyor. Sakallı yüzündeki hüzün fark ediliyor. Vakur ve kararlı. Umarım kısa sürede çıkar. Aziz Yıldırım kimse ile tartışmadı. Çok centilmen ve beyefendiydi. Cübbeli Ahmet Hoca ile koğuşları yan yana… Hastalandıkları zaman aynı revirde kalıyorlar. Sanırım selamlaşmışlar.
Üzgün ama adalete olan inancı tam
Aziz Yıldırım, yasa Köşk’e gönderildiğinde koğuşundaki tüm özel şahsi eşyalarını avukatı aracılığıyla Metris dışına, ofisine yolladı. Revirde kaldığı için, havalandırmada, bizim bulunduğumuz 6-7 ve 8’inci koğuşları görmeye geliyordu. Kimseyi yanında istemiyor. Akşamları kapısında bir gardiyan duruyor. Ayrılırken vedalaşamadık. Sakalları uzun ve morali bozuktu. Çok zayıfladı. Ama ziyaretine gideceğim. Kendisi suçsuzluğunu haykırarak durumuna üzülüyordu. Ama adalete olan inancı sağlam.
Mosturoğlu’na yardım ettim
YAŞANAN kaostan en çok etkilenen Şekip Mostoroğlu’ydu. Sözleri ve düşünceleri çok farklıydı. Diyarbakır’da Adli Tıp Görevlisi olarak çalıştığım için ona yardımcı oldum. Sapsarı olmuştu. Kullandığı ilaç Zanax ters etki yapmıştı. Kendisi gibi avukat olan eşi Dilek Mosturoğlu’na ‘Ayıp değil, acilen Bakırköy Hastanesi’ne kaldır. Durumu vahim’ dedim. Gittiler ve ertesi gün eşi teşekkür etti. Şimdi metanet ve sabırsızlıkla sözlü savunmaya geçeceği günü bekliyor.
Mahkemede her şeyi anlatacak ilk duruşmada çıkabilir
AZİZ Yıldırım, avukatları ile sürekli görüşüyor. Müthiş bir hazırlık içinde. Çıkacağı umudunu taşıyor. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’e yasa giderken koğuştaki şahsi eşyalarını evine yollamıştı. Veto edilince bizler gibi yıkıldı. Yıldırım, iddianameyi okudu ve güldü. Bence ilk mahkemede çıkabilir. Kendinden çok emin.