Birand, kendisini Başbakan’ı baskı altına almaya çalışmakla suçlayan Yiğit Bulut’a sert çıktı.
Usta gazeteci Mehmet Ali Birand ile Habertürk TV Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut arasında birkaç gündür alevlenen kavga şiddetini yükselterek devam ediyor.
KAVGA NASIL BAŞLAMIŞTI?
Önceki gün Birand’ın, Başbakan’ın gazeteciler ve medya yöneticileri ile yaptığı toplantıda yaşananlara ilişkin bir iddiasıyla başlayan kavga, Yiğit Bulut’un cevap vermesi üzerine farklı bir boyuta taşınmıştı. Birand, söz konusu toplantıda, Kandil Dağı’na giderek PKK yöneticileri ile röportaj yapan Hasan Cemal’in Yiğit Bulut tarafından Başbakan’a şikayet edildiğini ima etmişti. Bu iddia üzerine cevap veren Yiğit Bulut ise Birand’a yönelik olarak “Belçika vatandaşı Birand’a cevabımdır” başlıklı sert bir yazı kaleme almıştı. Birand, gün içerisinde Twitter’daki hesabından duyurduğu üzere bugünkü köşesinde de bu konuya yer verdi.
YAVRUM YİNE DÖKTÜRMÜŞSÜN
Yazısında Yiğit Bulut’a “yavrum Yiğit” şeklinde seslenen Birand, Türk vatandaşlığının yanında Belçika pasaportu da taşımaktan gurur duyduğunu ifade ederek, Bulut’u Doğan medyasına karşı vefasızlık etmekle suçladı.
Birand, ayrıca Yiğit Bulut’un seçim öncesi Ak Parti ve MHP’den ayrı ayrı aday olacağı söylentilerini de kendisinin yaydığını iddia ettiği yazısında muhatabını “Başbakan’a yalakalık yapmakla” suçladı.
İşte Birand’ın Posta’daki o yazısı;
BAŞBAKAN’LA İLGİLİ YAĞLAMA YIKAMA DOLU KONUŞMALAR
Bizim medyaya zaman zaman, kendi kendine büyük roller biçen arkadaşlar gelir ve bir süre sonra kaybolurlar. Son dönemlerin en bahtsız örneği de Haber Türk Gazetesi yazarı Yiğit Bulut‘tur. Kendisini, yıllar boyunca CNN TÜRK’te Başbakan Erdoğan’ın politikalarını yerden yere vuran konuşmalarıyla tanıdık . Şimdilerde ise, Erdoğan hayranı . Başbakan ile, yağlama yıkama dolu konuşmalarını duysanız hayretler içinde kalırsınız.
"SANSÜR İSTEDİĞİNİ YAZMIŞTIM"
Son seçimlerde Ak Parti‘den aday olacağı söylentisini yaydı , meğer kapısı dahi çalınmamış. Daha önce de MHP‘nin çok ısrar ettiğini ve Bahçeli’nin yerine liderliğe gelmesi için ricacı olduğunu söylerdi. Meğer onu da kendi çıkarmış.
Bu zat dünkü yazısında hakkımda acayip şeyler yazmış. Bana çok kızmış. Oysa, adını vermeden, Başbakan ile medya patronları toplantısında sansür isteyen gazeteci olduğuna dikkat çekmiştim. Üstelikte bunu ilk yazan, kendi genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı idi. Aslında bu gibi deli zırvalarına yanıt vermem, ancak yine de duramadım. O kadar yalan yazmış ki yanıtsız bırakamadım…
"DOĞAN HAKKINDA YAZDIKLARIN YALAN"
"Yavrum Yiğit ;
Yine döktürmüşsün. Üstelik, Aydın Doğan ve M. Ali Yalçındağ hakkında yazdıkların da baştan sona yalan. Ayrıca ayıptır, Aydın beyin akrabasıyken eteğinden ayrılmaz, başının üstünde taşırdın. Akrabalıktan düştükten sonra atmadığın leke kalmadı, buna rağmen CNN TÜRK sana yolsuzluk davası açmak üzereyken, yine Aydın bey durdurdu. Aynı şekilde, M. Ali ve Arzuhan Yalçındağ’ların da sana sadece destekleri oldu. Sen ise şimdi Yalçındağ’ ı yerden yere vuruyorsun. Bu arada verdiğin örneklerin tümü de yalan. Yeri gelmişken de söyliyeyim, teknemi mis gibi kendi paramla aldım, fatura ve ödemelerin nereden çıktığını görmek istersen gel göstereyim. Aydın bey de hiçbir zaman böyle bir söz söylememiştir. Atma…
"BELÇİKA PASAPORTUMLA GURUR DUYARIM"
Sen sen ol , her konunun altından cücük gibi çıkma.
Ben, milyonlarca çifte pasaportlu Türk gibi, Belçika pasaportu taşımaktan da gurur duyarım. İyi ki de ikinci pasaportu edinmişim. Bunun alınılacak hiçbir yanını da görmüyorum. Hadi yavrum, sen kendi işine bak, aklının ermediği şeylere karışma. Hem bir haber kanalını yönet hem gazetede köşe yaz hem de abuk sabuk yalanlarla etrafı lekele…Hiçbir patron bu tip insanları uzun süre taşımaz… "