100’ün üzerinde Türk dizi filmi, 20’nin üzerinde ülkede izlendi ve 2011 yılında bu alanda ihracat rekoru kırıldı.
Muhteşem Yüzyıl’dan, Adını Feriha Koydum‘a, Öyle Bir Geçen Zamanki’den Aşk-ı Memnu‘ya, Ihlamurlar Altında’dan Gümüş’e, Kavak Yelleri’nden Kurtlar Vadisi’ne kadar Türk televizyonlarda da izlenme rekorları kıran 100’ün üzerinde Türk dizi filmi, 20’nin üzerinde ülkede izlendi ve 2011 yılında bu alanda ihracat rekoru kırıldı.
Türk dizi film sektöründeki ihracatın yaklaşık 80’ini gerçekleştiren Calinos Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Gülken AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika gibi ülkelerde rekorlar kıran Türk dizilerinin, bu sene bölgede yaşanan ”Arap Baharı”ndan biraz olumsuz etkilendiğini, fakat buna mukabil farklı ülkelerde yeni pazarların açılmaya başladığını söyledi.
Türkiye ile İsrail arasında yaşanan siyasi gerilimden ise dizi sektörünün etkilenmediğini kaydeden Gülgen, İsrail‘de Türk dizilerine inanılmaz bir ilginin olduğunu bildirdi. Gülgen, ”Devletlerin politikası başka, halkların davranışları başkadır. Siz ABD’ye kızarsınız ama Hollywood filmi izlersiniz. Bizim işimiz halklarla. O yüzden gerilimden etkilenmedik. Şu anda Türk dizilerine İsrail‘de çok büyük bir ilgi var” dedi.
Dizi ihracatında bu yıl Balkan ülkelerine açılma başladığını kaydeden Gülgen, Balkanlarda Sırbistan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Polonya, Macaristan, Ukrayna, Uzakdoğu’da Malezya, Endonezya, Tayvan, Tayland, Singapur, Japonya ve Vietnam gibi yeni pazarların açıldığını kaydetti.
100’ün üzerinde dizi ihraç ediliyor
Şu anda yurt dışına 100’ün üzerinde dizi ihraç edildiğini belirten Gülgen, en popüler erkek oyuncuların Kıvanç Tatlıtuğ, Kenan İmirzalıoğlu, kadın oyuncuların ise Tuğba Büyüküstün ve Songül Öden olduğunu söyledi.
Yeni dizilerden Umutsuz Ev Kadınları ve Adını Feriha Koydum dizilerinin uluslararası pazarlara rahatlıkla satılabileceğini kaydeden Fırat Gülgen, ”Bu dizilerin hikayeleri güzel, başarılı olacak diziler. Hem kadın hikayesi anlatılıyor, hem zengin-fakir hikayesi var. Umutsuz Ev Kadınları satış yaptığımız bölgelerde orjinalinden bile başarılı olabilir” diye konuştu. Gülgen, televizyonun kadınlar tarafından seyredildiğini ve kumandanın kadınların elinde olduğunu, o yüzden kadın dizilerinin tuttuğunu vurguladı.
Dizilerin bölüm başına 500 dolar ile 15 bin dolar arasında değişen fiyatlardan satıldığını belirten Gülgen, pazarda bir doygunluk oluşmaya başladığını ve bu fiyatların daha yukarılara çıkacağını düşünmediğini söyledi.
-Bulgaristan’da ve Yunanistan‘da 2 kişiden biri Türk dizisi izliyor-
Türk dizilerinin Balkan ülkelerinde büyük ilgi gördüğünü anlatan Gülgen, Bulgaristan ve Yunanistan‘da total izlenme olarak bakıldığı zaman her iki kişiden birinin Türk dizisi izlediğinin görüldüğünü kaydetti.
Yanlış pazarlama taktiklerinin pazarı daraltabileceğine işaret eden Gülgen, ”Firmamızın bir yerde 10 liraya sattığı bir malı, gidiyor başka bir firma 3 liraya satıyor. Böyle olunca bir daha siz 10 liradan mal satamıyorsunuz. Bulgaristan‘da bunu yaşadık. Fiyatlandırma konusunda titizlik göstermek gerekiyor” dedi.
Japonlar belgesel yaptı, TIME Erdoğan’ın ”gizli silahı” dedi
Japonya’da bir kanalın Türk dizileriyle ilgili 45 dakikalık bir belgesel program yayımladığını söyleyen Gülgen, belgeselde Türk dizilerinin ihracata ve turizme etkisinin anlatıldığı kaydedildi.
Öte yandan, TIME Dergisinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın anlatıldığı sayfalarda da Türk dizi ihracatı için ”Başbakan Erdoğan’ın gizli silahı” diye bahsedilirken, bu dizilerin Obama’nın askeri gücünden, Çin Devlet Başkanının harcama gücünden daha etkili olduğunu ifade edildi. Haberde bu dizilerinin etkisinin Makedonya‘dan Malezya‘ya kadar onlarca ülkede hissedildiği vurgulandı.
Gülgen, Türk dizileri nedeniyle Ortadoğu ülkelerine Amerikan dizilerinin de izlenilmez hale geldiğini söyledi.
Fatih Sultan Mehmet dönemi de dizi olacak
Fatih Sultan Mehmet döneminin Osmanlı tarihinde çok önemli bir dönem olduğunu kaydeden Gülgen, söz konusu dönemi dizi ve film yapmak için çalıştıklarını söyledi. Yaklaşık 1,5 yıldır senaristlerin senaryo üzerinde çalıştığını anlatan Gülgen, ”Osmanlı tarihine baktığımız zaman Fatih dönemi Osmanlı’nın ikinci defa kuruluşu. Türk dünyası ile İslam dünyasının bir araya gelmesi. Çok ciddi bir hinterlanda hitap edecek bu proje” diye konuştu.
Oldukça pahalı bir prodüksiyon olacak dizi için oyuncu seçimlerinin de başladığını belirten Gülgen, şunları söyledi:
”Türkiye çok ciddi bir dizi pazarı haline geldi. Birçok oyuncunun boş zamanını bekliyoruz. Bir de Fatih’i oynamak herkesin harcı değil. Birkaç alternatif var kafamızda. Burada çok iyi bir isim mi koyalım, yıpranmamış bir isim mi koyalım diye düşünüyoruz. Fatih’i resmederken doğru resmetmemiz gerekir. Etrafındakilerle ilgili kafamızda bir şeyler oturdu. Çandarlı’yı kim oynayacak, Molla Gürani’yi kim oynayacak, Akşemsettin’i kime oynatabiliriz. Zağanos Paşa, Fatih’in annesi Mara Hatun’u kim oynak, bunların hepsi kafamızda oturan şeyler.”
Gülgen, söz konusu yapımın Türkiye ile eş zamanlı olarak Ortadoğu ülkelerinde de yayına gireceğini söyledi.
”Mahsun’un eline sağlık”
Mahsun Kırmızıgül’ün son dizisi ”Hayat Devam Ediyor” dizisinin Türk dizilerinin kalitesini bambaşka bir noktaya getirdiğini de belirten Gülgen, ”Dizinin içeriğini tartışmıyorum, küçük kız hikayesi, kadın, bunlara girmiyorum. Ama çekim kalitesi olarak sinema kalitesinde bir dizi. Bizim dizilerimiz bu dizinin çekim kalitesini yakalasa ihracatta bambaşka noktalara geliriz” dedi.
Türk dizilerinin Amerikan dizileriyle karşılaştırıldığı zaman aradaki tek farkın çekim kalitesi olduğunu söyleyen Gülgen, şunları söyledi:
”Amerikan dizilerinin çekimleri çok kuvvetli, o anlamda onlarla rekabet edemiyoruz. Fakat hikaye olarak, konu olarak neyi var onların. Bizim dizilerimizde biz insan hikayesi, insan ilişkileri, gerçek hayat anlatılıyor. Yaprak Dökümü‘ndeki o babanın başına gelen herkesin başına gelebilir. Yok mu yani o Adını Feriha Koydum‘daki olan fakirliğini gizleyip zengin hayatı yaşamaya çalışan kız. Bu dizideki kapıcı kızı bütün ülkelerde var. Dizideki anne, baba karakteri de bütün ülkelerde var. Peki ya Lost diye bir ada mı var ya da Heros diye insanlar mı var dünyada. Yunanistan‘da insanlar bana diyor ki ‘biz aile kavramını tekrardan öğrendik’. ABD’de 6 haftada bir bölüm çekiliyor, biz 6 günde 90 dakikalık bir dizi çekiyoruz. Fatih dizisi için yurt dışında yaşayan çok başarılı bir Türk yönetmenle görüşüyorum. Ona çektirme gibi bir düşüncem var, ‘bir haftada 90 dakika yapamam’ dedi. Türkiye‘de dizi sektöründe çalışanlar inanılmaz bir şey yapıyorlar.”
Hangi ülkelere, hangi diziler satılıyor?
Calinos’un Almanya, İsviçre, Avusturya, Tayland, Tayvan, Vietnam, Macaristan, Polonya, Japonya, Kazakistan, Bulgaristan, Makedonya, Ortadoğu, Özbekistan, Yunanistan, Kosova, Azerbaycan, İran, Ortadoğu ülkeleri, Romanya, Katar, Arnavutluk, Hırvatistan, Bruney, Bosna, Ukrayna, İsrail, Singapur, Malezya gibi ülkelere pazarladıkları dizilerin isimleri şöyle:
”Adını Feriha Koydum, Acı Hayat, Akasya Durağı, Aliye, Annem, Arka Sokaklar, Arka Sıradakiler, Asi, Asmalı Konak, Aşk ve Ceza, Aşka Sürgün, Aşk-ı Memnu, Aşkım Aşkım, Berivan, Bıçak Sırtı, Bir İstanbul Masalı, Borsa, Bütün Çocuklarım, Büyük Yalan, Candan Öte, Canım Ailem, Çalıkuşu, Çocuklar Duymasın, Deli Yürek, Dudaktan Kalbe, Doktorlar, Ekmek Teknesi, Elveda Derken, Eşref Saati, Ezo Gelin, Fırtına, Gece Gündüz, Genco, Geniş Zamanlar, Gurbet Kadını, Gümüş, Hayat Bağları, Hırsız Polis, Ihlamurlar Altında, İki Aile, İki Kız Kardeş, Kapalı Çarşı, Kavak Yelleri, Kaybolan Yıllar, Kınalı Kar, Kurtlar Vadisi, Kuzey Rüzgarı, Küçük Kadınlar, Melekler Adası, Melekler Korusun, Menekşe ile Halil, Ömre Bedel, Pars: Narkoterör, Pusat, Sağır Oda, Sahra, Samanyolu, Sessiz Fırtına, Sır Kapısı, Sırlar Dünyası, Son Bahar, Tatlı Betüş, Tarçın ve Arkadaşları, Yabancı Damat, Yanık Koza, Yaprak Dökümü, Yasemin, Yemin, Yol Arkadaşım, Yusuf Yüzlü, Zerda, Zeynep, Zirvedekiler”