Sinemaseverler, bu hafta romantizm, animasyon ve aksiyon sahnelerinin yer aldığı 5 yeni filmle buluşacak.
‘BU SON OLSUN’
Yaşar, Apo, Kovboy Ali, Cevat ve Ertuğrul’un hayattaki tek gayeleri, karınlarını doyurmak ve en büyük tutkuları olan şaraptan bir gün bile olsun ayrı kalmamaktır. Günübirlik yaşayan bu beş kişi, gayelerine ulaşabilmek için zamanın fırtınalı politik atmosferinden dahi faydalanmasını bilir. Sokaklarda yaşayan bu beş evsiz 12 Eylül 1980 sabahı geldiğinde sokağa çıkma yasağı ile karşı karşıya kalırlar. Ancak onların gidebilecekleri tek evleri vardır; o da yine sokaklardır. Yaşanan bir dizi yanlışlıklar komedisi sonucu kendilerini siyasi mahkûmlarla birlikte aynı cezaevinde bulurlar.
Cezaevi yönetimi arasında ise bir güç savaşı mevcuttur. Uzun yıllardır cezaevini dilediği gibi yöneten Cezaevi Müdürü Hızır, 12 Eylül askeri müdahalesi ile cezaevine atanan Yüzbaşı Kenan’ın üstü olmasından memnun değildir. Bu esnada diğer cezaevi personeli de yaşanan yeni durum içinde kendilerine iyi bir yer edinme peşindedir. Bu keşmekeş Yaşar ve arkadaşları için iyi bir fırsattır ve bu fırsatı değerlendirip kendilerine rahata erdirmeyi bilirler. Ancak zamanla içeride yaşananlara gönlü elvermeyen Yaşar, dışarıdan da tanıdığı mahkûmları kurtarmak ve duvarların birbirlerinden ayırdığı Sinan ile Lale çiftini tekrardan kavuşturmak için bir plan yapar…
Orçun Benli’nin yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı film olan Bu Son Olsun, 12 Eylül‘e mizahi bir bakış atıyor. Filmde beş evsiz arkadaşı canlandıran Mustafa Uzunyılmaz, Orhan Eşkin, Ferit Kaya, Volga Sorgu ve Ufuk Bayraktar’a Engin Altan Düzyatan, Hazal Kaya ve Deniz Uğur gibi isimler de eşlik ediyor…
‘KARANLIK SAAT’
İnsan gözüyle görünmeyen uzaylılar aniden dünyayı işgal ederler. Rusya‘ya tatile gelen bir grup Amerikalı genç, bu uzaylı istilasına Moskova’da yakalanırlar. Canlı olan her şeyin tuzla buz olup yok oluşuna, şehrin yerle bir olmasına tanık olan gençler köşe bucak ölümden kaçarken, bir yandan da uzaylılara karşı mücadele verirler.
Korku macera türlerinin iç içe geçtiği 3D yapımda, göz boyayan Moskova sahnelerinden ziyade kıyamet sonrası yıkık kent manzaraları daha ağırlıklı. Gece Bekçisi (Nightwatch)ve Wanted filmlerinin yönetmeni Timur Bekmambetov’un yapımcılığında kotarılan filmin yönetmenliğini ise şimdiye kadar görüntü yönetmenliği yönüyle ün yapmış Chris Gorak üstleniyor.
Filmin baş rollerinde ise Emile Hirsch, Rachael Taylor, Olivia Thirlby, Joel Kinnaman ve Max Minghella yer alıyor…
‘KURTULUŞ SON DURAK’
Psikolog Eylem (Belçim Bilgin) terk edilmiş olmanın acısını bastırmak ve hayatına yeni bir çevrede devam etmek için yeni bir muhite taşınır. Burada sıradan hayatlar yaşıyor gibi görünen sıra dışı kadınlar Eylem‘in hayatını baştan aşağıya değiştireceklerdir.
Ömrü boyu yatalak babasına bakmış olan Vartanuş (Demet Akbağ); mafya babası sevgilisinin kendisini sürekli oyladığını fark eden Goncagül (Nihal Yalçın); çocukları için kendisini koca dayağına iyice alıştırmış olan Gülnur (Ayten Soykök) ve onunla aynı acıyı çeken kızı Tülay ( Damla Sönmez) ve bütün bunların içerisinde hayata pembe gözlüklerle bakmaya çalışan kuafor Füsun (Asuman Dabak), psikolojisini toplamaya çalışan Eylem‘i Kurtuluş son durakta bulacaktır…
Şiddettin ister psikolojik, ister fiziksel her türlüsüne karşı olan bu kadınlar beraber daha da güçlü olduklarını keşfedeceklerdir….
‘SAFTİRİK GREG’İN GÜNLÜĞÜ: RODRİCK KURALLARI’
Uzun bir yaz tatilinden sonra okula dönen Greg Heffley ve onun büyük kardeşi Rodrick, şimdi tatil sonrası dertlerle uğraşmak zorundadırlar. Zira ebevyenleri ne yapıp edip onların haşarılıktan uzak, uslu durmaları sağlamaya kararlıdırlar.
2010 yılında ilk filmi yayınlanan Jeff Kinney romanı Saftrik Greg’in Günlüğü’nün devamı niteliğindeki film yine güldüren bir aile komedisi olma iddiasında.
Flushed Away, Astro Boy gibi animasyonlara imza atmış David Bowers’ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmin başrollerini ilk filmde olduğu gibi yine Zachary Gordon ve Devon Bostick paylaşıyor…
‘TUTKU GÜNLÜKLERİ’
1950’li yıllarda serbest gazetecilik yapan Paul Kemp (Johnny Depp), New York’taki hayatını bırakarak, küçük bir gazetede çalışmak için Porto Rico’ya gider. Gazetede çalışan Amerikalıların iç yüzlerini kısa bir sürede keşfeder. Kemp, çevresini saran öz yıkıma meyilli bu gruptan uzak durmaya ve kendisini korumaya çalışmaktadır…
1970’li yılların Hollywood oyuncularından olan Bruce Robinson, Hunter S. Thompson romanından uyarladığı yapımın yönetmenliğini de kendisi üstleniyor. Daha önce The Killing Fields filmi ile 1984 yılında En İyi Uyarlama Senaryo dalında Oscar’a aday gösterilen yönetmen en son 1992’de Andy Garcia ve Uma Thurma’ın başrolde olduğu Jennifer Eight filmine imza atmıştı…
Film, Vegas’ta Korku ve Nefret’ten sonra Johnny Depp’in yer aldığı bir başka Hunter S. Thompson uyarlaması olarak dikkat çekiyor. Filmin göz dolduran bir diğer oyuncusu ise yükselen yıldız Amber Heard…