Gül Saygı, art arda dünyaya getirdiği oğulları Ali ve Emir doğduktan sonra kilo verme telaşına düşmediğini söyledi.
Ali ve Emir adında iki erkek çocuk annesi olan Gül Saygı; oğullarını, anne olduktan sonra nasıl değiştiğini ve üçüncü bir çocuğa nasıl baktığını Bebek dergisinden Müge Serçek Biroğlu’na anlattı…
Son zamanlarda herkes nasıl zayıfladığınızı konuşuyor. Nasıl başardınız zayıflamayı?
Kilolu olmaya ayıp gözüyle bakılıyor. Artık zihinlere "Zayıf kadın güzel kadındır, güzel kadın zayıftır" inancını yerleştirdiler. Öncelikle herkesin kendini sevmesi ve olduğu gibi kabul etmesi gerekiyor. Ben diyetisyen eşliğinde zayıflamadım. 16 ay süt verdikten sonra metabolizmam normale döndü. O dönemde haftanın beş günü pilates, kardiyo ve yürüyüş yaptım. Daha sonra bir ay boyunca çok ciddi bir şekilde protein rejimi yaptım. Aslında günde tek bir tabakla beslenecek biri değilim. Yemek yemeye bayılıyorum. Etrafımdakilere, "Beni kızdırmayın, DVD çıkartırım" diyorum. Aslında bir de kitap yazmak istiyorum. Ben bir diyetisyen değilim ama o dönemde nasıl zayıfladığımı anlatmak istiyorum.
UMURUMDA DEĞİLDİ
Kilolu olduğunuz dönemde beğenilmemek gibi bir korkunuz oldu mu?
Hiç olmadı. Umurumda olsa 1.5 sene o kiloyla gezer miydim? İstesem verirdim… Ne zaman kilo vermeye karar verdim, o zaman kilo vermeye başladım. Ama bu durumu sanki kilo vermek istiyormuşum da veremiyormuşum gibi lanse ettiler. İlk doğumumdan 40 gün sonra bikiniyle denize girdim, "Doğum kilolarını veremedi" diye haber çıktı. "Kiloları dikkat çekti" dese anlayacağım ama doğum yapalı daha 40 gün olmuş, el insaf yani…
İlk hamileliğinizde kaç kilo almıştınız?
İlk hamileliğimde 14 kilo almıştım. Çok fazla bir kilo değil aslında, doğumdan sonra lohusalıkta çok daha fazla kilo aldım. Sonra o kilolar da kendiliğinden gitti, çok kalmadı.
İlk hamileliğinizi öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Hamile olduğumu öğrendiğim anda erkek olduğunu hissettim. Hatta evlendikten sonra verdiğim bir röportajda, "Babasına benzeyen bir oğlum olsun" demiştim. Başka bir şey istesem olacakmış; Ali, ensesindeki lekesine kadar babasına benziyor.
Hamilelik haberini eşinizle nasıl paylaştınız?
O kadar mutlu olmuştum ki, mutluluktan ağlıyordum. Hemen Murat’a telefon açtım. Sonrasında buluştuk, o da çok sevindi.
İkinci bebek de sürpriz miydi?
Evet, sürprizdi. Ali dokuz aylıkken tekrar hamile kaldım.
ÇANTAMDA RONDO VARDI
İki bebeği aynı anda büyütmek biraz cesaret gerektiriyor sanırım…
Ben hamileyken genelde bu tip laflar söylüyorlardı, "Neden böyle söylüyorlar acaba?" diyordum ama ikinci çocuğumu doğurduktan sonra neden söylediklerini çok iyi anladım!
İki küçük çocukla dışarı çıkmak sizi zorlamıyor mu?
İlk başlarda biraz daha zordu ama artık çok kolay. Her yere çocuklarımla gidiyorum. Emir daha bebekken rondo, rende, taze sebzelerle dolaşıyordum. Vitamini kaçar diye önceden hazırlamıyorum, taze taze yapıp yediriyorum.
ANNE OLMADAN ÖNCE SURATSIZDIM!
Anne olmak sizi değiştirdi mi?
Anne olmadan önce biraz daha soğuk ve suratsız biriydim. Çocuğum olduktan sonra karşımdaki insanları kırmamaya özen gösterir oldum. Çünkü karşımdaki de bir annenin evladı ve ailesi için çok önemli.
Bir de kızınız olsa?
Üçüncü çocuğa açığım ama şimdi değil. Şu anda o cesareti gösteremem.
ÇOCUKLARIM İYİ İNSAN OLSUNLAR BANA YETER
Çocuklarınıza hep klasik isimler koymayı tercih ettiniz. Neden?
Evet, popüler isimleri sevmiyorum. Anlamlı ve oturaklı isimler daha güzel bence. Kızım olursa da adını Zeynep koyarım herhalde.
Şimdi ne gibi iş planlarınız var?
Kendi tasarladığım bir program var, onu yapmak istiyorum. Bir de önümüzdeki günlerde, ünlülerin olduğu bir yarışma programında yer alacağım.
Çocuklarınızla ilgili nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz?
İyi insan olsunlar, iyi okusunlar ve spor yapsınlar yeter.