Pts. Kas 4th, 2024

Bu hafta bir grup genç kızla sohbet etme imkânı buldum. Havadan sudan konuşurken, aralarından biri, “Namaz konusunda kendimizi disipline edemiyoruz, bu konuda bize tavsiyeleriniz olabilir mi” diye sordu. Doğrusu bu soru beni fazlasıyla memnun etmişti. Çünkü bir kişi bir sorundan bahsediyorsa, o sorunun çözümüne dair beklentilerinin olduğunu düşünebilirsiniz.

Günümüzde gençlerin, ders başarısızlığından, gelecekle ilgili beklentilerinden, yanlış alışkanlıklarından söz edilir ve bu konuda yapılan analizlere her gün bir yenisi daha eklenir. Fakat ne acıdır ki, gençlerin namaz konusundaki vurdumduymazlıkları gündeme dahi gelmez.

Oysa namaz kuvvetli bir sorumluluk olmasının yanında, hatalarımıza karşı kalkan olabilecek bir vecibedir. O yüzden genç kızlarla yaptığım o sohbette, vaktin geri kalanını sadece namaza ayırmaya karar verdim. Gençlerin namazı neden yaşamlarının merkezine alamadıklarını sorduğumda ise şu cevapları aldım:

“Vakit hemen geçiyor, namazlarımızı elimizde olmayan sebeplerden kılamıyoruz.”

“Üniversitede dersten çıkma imkânımız pek olmuyor, namazlar kazaya kalıyor.”

“Nefsime çok ağır geliyor, arada kılıyorum ama sürekli hale getiremiyorum.” “Gündelik işlerimi bitirebilmek için gayret ediyorum, namazın geçtiğini dahi fark edemiyorum.” “Namazlarımı düzenli kılmayı çok istiyorum fakat bunu bir türlü başaramıyorum.” Gençlerin ortaya koydukları bu mazeretleri dinlediğimde, namazın ehemmiyeti konusunda yeterine bilgi ve bilince sahip olmadıklarını düşündüm. Sonra onlara şöyle bir soru sordum: “Birisi size gelse ve üç ay boyunca namazlarınızı hiç geçirmediğiniz takdirde size şu kadar para şu kadar servet ve çeşitli imkânlar sağlayacağım” dese ne yapardınız? Hepsi aynı anda “Kesinlikte namazlarımıza önem verir ve hiç geçirmezdik, çünkü bu imkânlar bizim hayatımızı baştan aşağı değiştirecek nitelikte…” dediler.

Bu sorunun ardından, namazın maddi ve manevi dünyamıza getirdiği kazançları konuştuk ve namazın merkeze alınması gerektiği noktasında hemfikir olduk. Üç saatlik sohbetimin sonucunda çocuklarımız için her türlü imkânı ortaya koyarken onları adam yerine koyup sohbet etmediğimizi ve hayata dair düşüncelerini dinleyip yol gösteremediğimizi fark ettim. Onlarla aramızdaki mesafeyi kaldırmadığımız sürece de faydalı olamayacağımızı düşündüm…
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan köşe, yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Milsan Basın Sanayii A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazıların bir kısmı sadece Milli Gazete tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak ve milligazete.com.tr’ye aktif link verilerek alıntılanabilir.

ALINTI Adresi : http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Genc_kizlarla_sohbet/24190#.VSWG4vmsWJc

By Usta

“Seni çok seviyorum ama sana anlatamıyorum.”