Paz. Kas 3rd, 2024

Tansu Çiller kimdir?
Türkiye’nin ilk kadın başbakanı olan, siyasetçi ve ekonomi profesörü Tansu Penbe Çiller, Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanı olmasının ardından Doğru Yol Partisi’nin genel başkanlığı koltuğuna oturdu. İşte, bugün doğum günü olan Tansu Penbe Çiller’in hayatı…

tansu-ciller-kimdir-132065

 

Tansu Çiller, 24 Mayıs 1946 yılında İstanbul‘da doğdu. Robert Koleji mezunu olan Tansu Çiller, 1967 yılında Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü bitirdi. 1963’te Özer Uçuran’la evlendi. Eşiyle birlikte ABD’ye giden Çiller New Hampshire Üniversitesi’nde yüksek lisans çalışmasını tamamladı. Doktorasını Connecticut Üniversitesi’nde veren Çiller, doktora üstü öğrenimini ise Yale Üniversitesi’nde devam ettirdi. 1971-73 arasında Franklin & Marshall College’da yardımcı profesör olarak çalıştı. 1974 ve 1975 yıllarında Boğaziçi Üniversitesi’nde asistan profesör olarak görev aldı. 1978 yılında doçent, 1983 yılında ise profesör oldu.

Süleyman Demirel’in çağırmasıyla partiye girdi

Tansu Çiller, 1990 yılında Süleyman Demirel’in çağrısıyla Doğru Yol Partisi’nde (DYP) siyasete girdi. Aynı yılın aralık ayında DYP’nin Genel İdare Kurulu’na seçildi ve ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı oldu. 1991 seçimlerinde İstanbul milletvekili seçildi. Seçimden sonra DYP ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) arasında kurulan, Demirel’in başkanlığındaki koalisyon hükümetinde ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak görev aldı. 17 Nisan 1993’te Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ani ölümü Türk siyasetindeki dengeleri değiştirirken Çiller’in siyasi kaderinde de yeni bir mecra oluştu. Başbakan ve DYP genel başkanı Süleyman Demirel, 16 Mayıs 1993 tarihinde TBMM’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin üçüncü turunda Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı seçildi.

Bakanlıktan istifa etti başkanlığa adaylığını koydu

Tansu Çiller, 8 Haziran’da bakanlık görevinden istifa ederek, DYP genel başkanlığı için aday olduğunu açıkladı. Kongrede Çiller’le birlikte genel başkanlığa, Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin de adaylıklarını koydu. Çiller, ilk turda oylamaya katılan 1.106 delegeden 574’ünün oyunu aldı. İlk turda yeterli oyu alamamasına karşın Çiller’in yüksek oy almasıyla, öteki adaylar İsmet Sezgin ve Köksal Toptan adaylıktan çekildiklerini açıkladılar. Böylece ikinci tura rakipsiz giren Çiller, genel başkanlığa seçildi. Kongrenin ertesi günü, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildi. 25 Haziran 1993’te II. DYP-SHP Hükümetini kurarak Türkiye’nin ilk kadın başbakanı oldu.

tansu_ciller_hayatı2

 

Terörle mücadele etti

Çiller’in, hükümetin başına geçmesini izleyen iki hafta içinde Sivas ve Başbağlar katliamları yaşandı. 10 Ekim 1993’te Avrupa Konseyi toplantısı için gittiği Viyana’da, Kürt sorununun çözümü yolunda “BASK modeli”ni telaffuz etmesine rağmen, daha sonra tam aksi yönde seyreden bir rotaya yöneldi. 1990’ların başından beri eylemlerini giderek tırmandırmakta olan PKK’yı ileri düzeyde zayıflatacak bir politika izlemeyi tercih etti. Operasyonun ardındaki kilit isim olan dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, terörle mücadelede Çiller ile uyumlu çalışmalarıyla tanındı. Ayrıca verilen düşük yoğunluklu savaş nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin modernleşmesi çalışmalarına katkı vermiş ve PKK’nın ABD yönetimi tarafından terörist örgütler listesine alınmasını sağlamıştır. PKK’ya karşı başlatılan sert önlemler ise özellikle Güneydoğu Anadolu’da yaygın insan hakları ihlallerine neden oldu. 1994 yılının kasım ayında gerçekleştirdiği ziyaretle İsrail’e giden ilk Türkiye başbakanı oldu.[7]

Koalisyon hükümetlerinin kurulması dönemi

DYP, Tansu Çiller liderliğinde girdiği ilk seçim olan 1994 yerel seçimlerinde birinci olmasına karşın 1989’a göre oyları yaklaşık 4 puan geriledi. 18 Şubat 1995 tarihinde yapılan birleşme kurultayında hükümet ortağı SHP feshedilerek CHP’ye katıldı. SHP-CHP birleşmesi, DYP-SHP koalisyonunu pek etkilemedi ve koalisyon DYP-CHP koalisyonuna dönüştü. Deniz Baykal’ın 10 Eylül 1995’te CHP genel başkanlığına seçilmesi, kısa süre içinde koalisyon hükümetinin sonunu getirdi. 20 Eylül 1995’te Çiller ile Baykal arasında yapılan görüşmede hükümetin sürdürülmesi konusunda anlaşma sağlanamadı. Bunun üzerine Çiller, 20 Eylül’de hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı’na sundu. İstifayı kabul eden Demirel, bir gün sonra, hükümeti kurma görevini yeniden Çiller’e verdi. Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) destek sözü alan Çiller bir azınlık hükümeti kurma yolunu seçti. Çiller’in oluşturduğu DYP azınlık hükümeti 5 Ekim’de Cumhurbaşkanı Demirel tarafından onaylandı. 15 Ekim’de yapılan güven oylamasında Çiller’in azınlık hükümeti güvenoyu alamadı. Hükümet güvenoyu alamayınca Çiller Cumhurbaşkanı’na istifasını sundu.

16 Ekim’de bir araya gelen Çiller ve Baykal erken seçim koşuluyla bir DYP-CHP koalisyon hükümetinin kurulması konusunda anlaşmaya vardılar. Cumhurbaşkanı Demirel, 17 Ekim’de, Meclis’te temsil edilen partilerin genel başkanlarıyla yaptığı görüşmelerden sonra, yeni hükümeti kurma görevini üçüncü kez Çiller’e verdi. 24 Aralık 1995’te erken seçime gidilmesini kararlaştırdı ve 5 Kasım’da hükümet, 172 ret oyuna karşılık 243 kabul oyuyla güvenoyu aldı. 24 Aralık 1995 genel seçimleri, Çiller’in, genel başkan olarak katıldığı ilk genel seçim oldu.

Aktif siyaseten çekilme kararı

30 Haziran 1997-11 Ocak 1999 tarihleri arasında görev yapan, Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye Partisi koalisyonunun oluşturduğu hükümetin kurulmasıyla DYP yaklaşık 6 yıl sonra muhalefete geçti. 18 Nisan 1999 genel seçimlerinde DYP’nin oyları yüzde 12’ye geriledi. Tansu Çiller aday olduğu İstanbul 3. seçim bölgesinde, ancak CHP’nin yüzde 10’luk seçim barajını aşamamasıyla milletvekili seçilebildi. 1999’un kasım ayında yapılan DYP 6. Olağan Kongresinde tekrar ve son kez genel başkan seçildi. Çiller, 1228 delegenin oy kullandığı genel başkanlık seçiminde 922 oy aldı. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde DYP yüzde 9,54 oranında oy alarak çok küçük bir farkla yüzde 10’luk seçim barajını aşamayarak TBMM dışında kaldı. DYP’nin muhalefette olmasına rağmen oy kaybederek baraj altında kalması Çiller’e sert eleştirilerin yönelmesine neden oldu. Çiller 9 Kasım tarihinde yaptığı basın toplantısında bir sonraki kongrede adaylığını koymayacağını açıklayarak, aktif siyasetten çekildi.

By Usta

“Seni çok seviyorum ama sana anlatamıyorum.”