Şarkıcı Halil Sezai, Tuzla’da film çekimi sırasında tartıştığı komşusunu darp ettiği ve tehdit ettiği gerekçesiyle karakolluk oldu. Skandal görüntülerin ortaya çıkmasından sonra ifade veren Halil Sezai, silahla kasten yaralama” suçundan tutuklandı. 13 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle yargılanan Halil Sezai’nin tahliyesine karar verildi.
Tuzla’da 67 yaşındaki Hüseyin Meriç’i darp ettiği iddiasıyla hakkında 5 ayrı suçtan 13 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık Halil Sezai Paracıkoğlu ilk kez hakim karşısına çıktı. Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Halil Sezai Paracıkoğlu Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlanırken, müşteki Hüseyin Meriç ile taraf avukatları katıldı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Halil Sezai Paracıkoğlu ile 66 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç arasında olay günü gürültü yapma meselesi yüzünden tartışma yaşandığı belirtildi. İddianamede, Halil Sezai Paracıkoğlu’nun “silahla tehdit”, “silahla kasten yaralama”, “alenen hakaret”, “konut dokunulmazlığını ihlal etme” ve “mala zarar verme” suçlarından toplamda 3 yıl 7 ay 15 günden, 13 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Mahkemenin karara bağladığı davada, şarkıcı Halil Sezai 1 yıl 11 ay 17 gün ceza aldı. Kararla birlikte şarkıcı tahliye edildi.
Tuzla’da komşusu Hüseyin Meriç’i darp ettiği gerekçesi ile tutuklanan Halil Sezai Paracıkoğlu hakkında 13 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi. İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianameyi kabul ederek 30 Ekim tarihine duruşma günü verdi.
Halil Sezai’nin Avukatı Ahmet Gürel’in tahliye talepli dilekçesini de değerlendiren mahkeme, tahliye talebini reddederek Sezai’nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tensip zaptına, sanığın tutukluluk kararına karşı 7 gün içinde üst mahkeme sıfatı ile İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etme hakkı bulunduğu yazıldı.
SEZAİ’DEN YENİ AÇIKLAMA
Halil Sezai’nin sosyal medya hesabından konuyla ilgili yeni bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Kimse sormadı ama… ‘Bu bir itibar suikastıdır.’ Günlerdir kamuoyunda tutuklu yargılanmama gerekçe olan olaylar hakkında pek çok şey yazılıyor, anlatılıyor, söyleniyor. Herkes kendi dünya görüşü, değer yargıları üzerinden söz söylüyor, yorum yapıyor, hüküm veriyor.
Kimse de bana ‘Aslında ne oldu? Nasıl oldu?’ diye sormadı, sormuyor ama ön yargılar hakkımda kamuoyu yargısına dönüşüyor. Korkarım ki bu kamuoyu yargısı, adli yargıyı yönlendirici bir baskı oluşturmak amacıyla, bilmediğim (ama tahmin ettiğim) nedenler ile pompalanıyor.
Bakın, savcılığa sunulan kamera kayıtlarının kesilip, biçilmiş olması, bazı yerlerin sesinin açılıp, bazı yerlerin kısılmış olması, basının ve kamuoyunun yalan bilgilerle yönlendirilmesi, yargıya tesir altında bırakacak yalan haberlerin olması bunların hiçbirinden kaygı duymuyorum. Geç de olsa gerçekler görülür ve adalet yerini bulur.
Ancak; beni ezan ve inancım yüzünden yargılama, linç etmeye kalkışılmasını kaldıramıyorum. Şimdiye kadar insanlığa, doğaya karşı vicdanı sorumluluğum olduğunu bilerek yetiştirildim ve kendimi yetiştirdim. Paylaşmanın kutsallığını deneyimledim. Maddi, manevi imkanlarımı insanlarla ve doğadaki canlılarla paylaştım. Elimden geldiğince mutlu etmeye çalıştım, benim de mutluluğa ihtiyacım olduğu için… Allah’tan kendi adıma hiçbir şey istemedim, aşk dışında… Onun ne istediğini anlamaya çalıştım. Onu dinledim, hissetmeye çalıştım.
Ezan, bir köprü ve vicdani sorumluluklarımı hatırlatan kutsal bir çocukluk yadigarıdır. İşte tam da bu yüzden, beni buradan yaralamalarına, yargılamalarına müsaade etmeyeceğim. Ezan saati ile denk geldiğim konserlerimde ara verdiğim için çok matah bir durummuş gibi haberlerinin yapılmasına nasıl şaşırdıysam, şimdi de aynı şaşkınlık ve kızgınlık içindeyim.
Kim, neye inanırsa inansın… Kim ne yer, ne içerse içsin bu beni ilgilendirmez. Anca tek derdimizin sadece YouTube içeriği çekmek olduğu zaman diliminde (yaklaşık 6 ay) her defasında, verandasında kurduğu hoparlörlerle içki masasına çöreklenip, saatlerce ezan açmasının sebebinin içinde iyi niyet arayamam.
Ezanı kişisel husumeti için bir tahrik ve taciz aracı olarak kullanılmasını yediremedim. Yansıtılan algının tam aksini savunduğum bir tepkinin, şeytani bir şekilde bu duruma getirilmesini hazmedemiyorum. Evet, bunu daha soğukkanlı, daha sükunetli yapamadığım için üzgünüm. İnsanız…
Sizlerden ricam; benim de söyleyeceklerim olduğundan haberdar olmanız ve benim açımdan da olaylara bakmanız. Hem de kendi objektifliğiniz ile. Bu şahsın eylemlerine, kişiliğine, kimliğine ve beyanlarına daha dikkatli bakmanızdır. Çünkü; bir yargıda bulunmadan önce, gerçekliği oluşturmak vicdani bir görevdir.
Son olarak; her ne kadar böyle bir ispatta bulunmak durumunda kalmayı gururuma yediremesem de, sırtımdaki dövmeyi incelemenizi rica ediyorum. Arama motoruna ‘Halil Sezai dövmesi’ yazmanız yeterli. Kurumuş bir ağaçta açmış tek bir yeşil yaprak var. Ne yazıyor üstünde? Sevgiler… Halil Sezai…
NE OLMUŞTU?
İstanbul Tuzla’da komşusunu darbettiği gerekçesiyle mevcutlu şekilde adliyeye getirilen şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu, “silahla kasten yaralama” suçundan tutuklandı. Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliği, şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu’nun, “silahla kasten yaralama” suçundan tutuklanmasına karar verdi. Hakimlik, olayın oluş şekli ve mevcut delil durumu, dosya kapsamındaki suç vasfının şüpheli lehine değişme ihtimalini dikkate alarak, şüphelinin “silahla tehdit” suçundan tutuklama talebini reddetti.
Halil Sezai’nin avukatları, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan aldırdıkları raporla tutukluluğa itiraz ederek, tahliye talep etti. Raporda “Odunun boyutları ve ağırlığı göz önüne alındığında, Meriç’in vücudundaki yaraların hiçbirinin odunun vücuda vurulması ile meydana gelmiş olmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır” denildi.
Sulh Ceza Hakimliği’ne dilekçe ile başvuran Sezai’nin avukatları, müvekkillerinin tahliyesini talep ettiler. Mahkemenin, avukatların dilekçesini inceledikten sonra tutukluluğun devamı ya da şüphelinin tahliyesine karar vermesi bekleniyor.
Komşusu Hüseyin Meriç’in evini basıp odunla dövdüğü gerekçesiyle tutuklanan Halil Sezai’yi elindeki odun parçası yaktı. Halil Sezai, olay sırasında elinde bulunan odun parçasının silahtan sayılması nedeniyle ‘Silahla kasten yaralama’ suçundan tutuklanırken, odun parçasına ise polis tarafından el konuldu.
Ağabeyinin tutuklanmasının ardından ilk kez konuşan oyuncu Duygu Paracıkoğlu Bakar, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
‘Ağabeyimin yaptığı yanlış. Kınıyorum ama o adam da masum sayılmaz. Ağza alınmayan küfürler etti. Abim geçen gittiğinde yine laf edince olay olmuş. Yıllar önce abime ‘Bu adamlarla muhatap olma’ dedim, korktuğum başıma geldi. Olay evet çok yanlış ama soruyorum stüdyodaki erkeklere, biri sürekli annenize küfretse ne yaparsınız?’
ŞÜPHELİ HALİL SEZAİ’İNİN HAKİMLİK İFADESİ
Şüpheli Halil Sezai Paracıkoğlu’nun hakimlikte verdiği ifadesinde, olayın yönetmen Murat Aytar Ağırlar ile müşteki arasında yaşanan husumetten kaynaklandığını savundu.
Villada yemek programı çekimi yaptıklarını anlatan Paracıkoğlu, tutulan 4. villaya dekor yaptırıp çekim yapmaya başlayınca tacizlerin başladığını, müştekinin çeşitli şekillerde çekim yapmalarına engel olduğunu öne sürdü.
Bu nedenle yeni bir yer arayışına girdiklerini, olay günü de müşteki ile bir kez daha görüşmek üzere villasına gittiklerini dile getiren Paracıkoğlu, şunları kaydetti:
“Hatta bu amaçla yolda çiçek aldım. Olay öncesinde bir önceki günden aldığım alkolün etkisi halen vardı. Müştekinin evine gittiğimizde 4 villanın da ortak bahçesinden geçtik. Ancak konutun içine girmedik. Ben o sırada eskiden onunla masalarda sohbetimizdeki şakalaşmalardan mülhem olarak bahçeden odun almak istedim. Amacım bununla müştekiye ‘Odun mu olalım, yoksa çiçek mi olalım, aramız nasıl olsun?’ diye takılmaktı. Tümüyle espri amaçlıydı. Bu odunla asla müştekiye vurmadım.”
Müşteki Hüseyin Meriç’e seslendiğinde kendisine küfür ettiğini, olayın şokuyla bir an durakladığını ve aralarında itiş kakış olduğunu ama müştekiye vurmadığını, vurma olayı daha sonra dışarıda yaşandığını anlatan Paracıkoğlu şöyle devam etti:
“Bahçede vurduğumu hatırlamıyorum. Ancak sokakta ağır küfürleri devam ettiği için yapmamam gereken şeyleri yaptım. Kendime yakıştıramıyorum. Yaptığım hayvanlıktı. Gerek böyle bir eylemle yaraladığım için gerekse müştekinin durumunu göz önünde bulundurduğumda yaptığımı tasvip etmiyorum. Pişmanım. O an yaptığım şey bir öfke patlaması gibiydi. Görüntüye yansımayan yerlerde müştekinin bana saldırıları da oldu.”
Paracıkoğlu, müşteki ile arasında yaşanan ezan diyoluğunu da değinerek, “Ben hiçbir şekilde ezan ve dini kavramlarla kavga etmem. Konserlerimde ezana saygım nedeniyle ara vermiş biriyim.” dedi.
Şarkıcı Halil Sezai Paracıklıoğlu, kararın ardından Maltepe Cezaevi’ne gönderildi.
Şarkıcı Halil Sezai, kiraladığı villada film çekimine izin vermeyen yan komşusunu darp ve tehdit ettiği gerekçesiyle karakolluk oldu. İki kişi ile komşu villanın sahibini darp ettiği ileri sürülen Halil Sezai akşam saatlerinde polis tarafından ifadesi alınması için karakola götürüldü. Halil Sezai, yaşanan olayla ilgili tekrar ifadeye çağrıldı. Yaşlı adam “Kaçmasaydım öldürecekti” dedi. Sezai ise Meriç’in kendisini 5 aydır taciz ettiğini öne sürdü ve yaptığım deyip özür diledi.
İfade vermek üzere polis eşliğinde Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na getirilen Halil Sezai Paracıkoğlu’nun, sağ elinin sargılı olduğu görüldü.
HALİL SEZAİ’NİN AVUKATINDAN YENİ AÇIKLAMA:
Müvekkilimiz kararına sadık kalacağını beyanla; yalnızca, üzüntü ve pişmanlığını dile getirmek, kamuoyundan özür dilemek ve yaşanan talihsiz olayın esasında medyaya servis edildiği gibi gerçekleşmediğini beyan etmek istemiştir. Olayla ilgili şahısların, olaya ilişkin görüntüleri ellerinde bulundurmalarının avantajı ile bilinçli ve manipülatif bir şekilde görüntüler üzerinde oynayarak (kesip-düzenleyerek) yaşananları farklı şekilde lanse etmeye çalıştığının, bu amaçla görüntülerin medyaya bu şekilde servis edildiğinin bilinmesini isteriz.
Bu şekilde medyaya servis edilen görüntülerde ilgili şahsın küfürleri, tehditleri ve müvekkile uyguladığı şiddete ilişkin kısımların kesildiğine dikkat çekmek isteriz. İlgili şahıs daha önce de sarhoş bir şekilde müvekkilin yaşlı annesine ağza alınmayacak küfürler ve tehditler savurmuştur. Olayın esasen nasıl geliştiği yargılama sürecinde ortaya çıkacaktır ancak kısaca kamuoyunu bilgilendirmek gerekir ise; talihsiz olay müvekkilimizin yönetmeni Murat Aytaç Ağırlar’ın bahçesinde gerçekleşmiştir, ilgili şahıslar da Murat Aytaç Ağırları’ın komşusudur.
İlgili şahıslar, Murat Aytaç Ağırlar ile süregelen şahsi problemleri sebebi ile uzun süredir Murat Aytaç Ağırlar ile yapmaya çalıştıkları projenin çekimleri sırasında her seferinde yüksek ses ile kayıt/müzik açarak elinde içki şişeleriyle yönetmene ve müvekkilin annesine küfürler savurmak suretiyle defalarca rahatsız etmiş; projenin çekimine ve işlerini yapmalarına engel olmuşlardır.
Müvekkilimiz ve yönetmeni ilgili şahısları bu hususta defaatle uyarmasına rağmen ilgili şahısların tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığı gibi aksine tacizleri artarak devam etmiştir. Müvekkil ve Murat Aytaç Ağırlar işlerinin daha fazla sekteye uğramaması adına yeni bir adres arayışı içine girmiştir. Arkadaşları tarafından önerilen başka bir kiralık yeri görmeden önce; ilgili şahıslar ile eskiden kaynaklanan samimiyetine güvenerek orta bir yol bulunabilir ise yeni bir yer kiralamalarına gerek kalmayacağı düşüncesi ile son kez ilgili şahıslarla konuşmak istemiştir.
Bu amaçla ilgili şahıslarla görüşmeye giden müvekkilimiz, ilgili şahısların sinkaflı hakaret ve tehditleri ile karşılaşmıştır. Bunun üzerine taraflar arasında arbede yaşanmıştır. Arbedenin akabinde müvekkilimiz ve arkadaşları araçlarına binerek olay yerinden uzaklaşmaya çalışmış ancak birkaç sokak ötede ilgili şahıslar, deyim yerinde ise eşkıya gibi arabanın önünü keserek sinkaflı hakaret ve silahla tehditlerde bulunmuşlardır.
Tüm bu olaylar bir yana, müvekkil açısından açıklığa kavuşturulması gereken ve müvekkilimizi derinden yaralayan asıl husus ise; müvekkilin kamuoyu nezdinde ezan karşıtı söylemlerde bulunmuş gibi gösterilmeye çalışılmasıdır. Bilinmesini isteriz ki; müvekkilimizin yaşanan olay esnasında Ezan karşıtı hiçbir olumsuz söylemi olmamıştır.
Müvekkilimiz, ilgili şahsın aşırı alkollü olarak annesine ettiği sinkaflı küfürler ile karşılaştıktan sonra “Ezan okumak senin gibi sarhoş olup anneme küfreden adama mı kaldı?” diyerek tepki göstermiştir. Müvekkilimize karşı başlatılan karalama kampanyasının aksine müvekkilimiz, tüm hayatı boyunca Ezan’a karşı son derece hassas ve saygılı davranmıştır. Müvekkilimizin Ezan karşıtı olarak kamuoyuna lanse edilmesi müvekkilimizi derinden yaralamıştır.
İŞTE ÜNLÜ ŞARKICI HALİL SEZAİ’NİN SOSYAL MEDYA HESABINDAN YAPTIĞI O AÇIKLAMA:
“Olayı şöyle özetleyeyim de siz yine linç e devam edin; Evet 65 yaşında bir adamla kavga ettim. Kavga ettim diyorum çünkü daha önce defalarca bu abimizin ‘gelin lan’lı tekliflerini reddettim. Güldüm geçtim. İkiz bir villada yan komşumuz oluyor kendileri. Oğlu ile beraber yaşıyorlar. Biz yönetmenimiz Aytaç Ağırlar ile beraber orada 6 kişilik bir ekiple Youtube formatı hazırlıyoruz. Yemek talk showu. Konuk alıyor, yemek yapıyor sohbet ediyoruz. Fakat maalesef 5 aydır 1 bölüm bile çekemedik. Maddi zararı geçtim manevi olarak burnunuzdan getirdi. Çünkü bu 65 yaşında ki abimiz yönetmenimiz ile olan husumetinden dolayı bize programı çektirtmemeye yemin etmiş. Bağıra çağıra öyle söylüyor 5 aydır!
“Başardı da zaten sonunda. 5 ay boyunca bu abimiz içip içip ana bacı sülale söverken biz ya sabır çekmekten başka bir şey yapmadık. İlk zamanlarda ki sofra muhabbetlerimizin hatırına. 2 senelik bir komşuluk geçmişi içinde çok yiyip içip muhabbet etmişliğimiz vardır. Arasının bozulduğu yönetmenimiz Aytaç yüzünden sabahtan akşama kadar müzik açan, (evde değilken bile kurduğu düzenekle uzaktan yayın yapıyordu) kafası yerinde değilken ana avrat söven bu 65 yaşında ki abimiz şimdi çıkmış her yerde konuşuyormuş. Varsın konuşsun. Silah göstermelere, bahçeye 30 tane adam yığmaya filan girmiyorum bile.”
Çiçekle gittiğim evde sonuç buna dönüştü. Görüntüleri kırpmak kendi küfürlerini hakaretlerini yumruklarını kesmek zaten beni şaşırtmadı. Bunların hepsi dün anlatıldı gerekli mercilere. Benim yaptığım şeyde hayvanlık buna söyleyecek bir lafım yok.. Beni bilen bilir aşırı sabırlı ve sakin bir insanımdır ama bu raddeye gelmenin de bir süreci var. Üzgün müyüm? Hem de çok. Değmezdi bu mafya hikayelerini ballandıra ballandır anlatan, parasıyla her şeyi, herkesi satın alabileceğini düşünen abimiz için. Ben bilmiyor muyum sitenin 50 tane kamerası olduğunu, bilmiyor muyum magazin gezeceklerini beni ve ailemi çok kötü bir pozisyonda bırakacaklarını? Elbette biliyorum. Ama dayanamadım işte. Taş olsa çatlardı aylardır süren bu kadar ağır küfür ve tacize. Dün ifademi verdim. Daha bir sürü detay var tek tek anlattık. Gerekli adli başvurularımızı yaptık. Savunulacak Da bir tarafım da yok. Olan oldu. Çok üzgünüm. Herkesten de özür diliyorum. Kendisinden de özür diliyorum. Her ne olursa olsun yapmamam gereken bir şeydi ama işte…”
DARP İDDİASIYLA GÖZALTI
Bunun üzerine başlayan tartışma büyüyünce Halil Sezai darp iddiasıyla gözaltına alındı. Ünlü şarkıcı, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Yaşlı adamı darp eden şarkıcının, götürüldüğü karakolda nezarette tutulduğu öğrenildi. Mağdur adam, “Beni döverken kelime-i şehadet getirdim, ‘Ezan mı okuyorsun lan sen?’ diye daha çok dövdü.” dedi.
HALİL SEZAİ TARAFINDAN ÖLDÜRESİYE DAR EDİLEN MAĞDUR YAŞLI ADAM KONUŞTU!
‘Kalbim tıkalıydı, yere oturmaya çalıştım. Otururken bile tekme tokatla vuruyordu…’