İlki 2008’de çıkarılan ve “yurt dışındaki varlıkların yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılması” olarak bilinen “Varlık Barışı”, hazırlanan kanun teklifiyle 6. kez Türkiye gündemine girdi.
“Varlık Barışı”nın ilk uygulamasında toplam 47,3 milyar liralık kaynak beyan edilirken, bunlardan 1,6 milyar lira vergi alındı. Son başvuru süresi 31 Ekim 2013’te dolan ikinci “Varlık Barışı” uygulaması kapsamında Türkiye’ye getirilip vergisi ödenen tutar 10,5 milyar lira oldu.
Üçüncü “Varlık Barışı”nın 2016’da ilan edilmesinin ardından kapsamlı bir çalışmayla 2018’de yeniden hayata geçirilen dördüncü uygulamada 30 Kasım 2018’de dolan son başvuru tarihi 6 ay uzatıldı. Sonuncusu 17 Temmuz 2019’da başlatılan uygulama, bu yılın haziran sonu itibarıyla sona erdi. Aradan geçen 12 yıllık süreçte Varlık Barışı uygulamalarında alınacak vergi oranının değişkenlik göstermesi ve yüzde 1’lere kadar düşmesi dikkati çekerken, son kanun teklifine göre yapılan bildirimlere herhangi bir vergi hesaplanmayacak.
‘VARLIK BARIŞI’
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, bunları serbestçe tasarruf edebilecek.
Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin belirlenen oranında hesapladıkları vergiyi, vergi dairesine beyan edecek, aynı sürede ödeyecekler. Bu varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan, kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin kapatılmasında kullanılabilecek.
Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarıyla taşınmazlar, vergi dairelerine beyan edilecek.
Beyan edilen söz konusu varlıklar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilecek.