yolculuk esnasında hangi duayı okumalıyız ?
Sefer Duâları
Bu eserde, yolculuğa çıkacak kişinin okuması sünnet olan dua ve zikirler beyan edilmiş, özellikle de yolda ölmemesini, eceli gelse de evine kadar tehir edilmesini ve seferde her türlü kaza-beladan korunmasını temin eden vazifeler zikredilmiştir.
Rivayete göre: “Bir kimse yol arkadaşlarını veya bir mahalleyi koruma niyetiyle bu risâlenin 62. sayfasında zikredilen duâyı okursa, niyet ettiği kişilerin sayısı bir milyon da olsa hepsi korunur.
Her kim bu duâya sabah akşam devam ederse her türlü düşmandan korunur, dili de yalan konuşmaktan muhâfaza edilir, o derece ki, istese bile yalan konuşmaya güç yetiremez.
Bu duâ çok yüce bir faydadır, hattâ hiçbir virdin kendisiyle boy ölçüşemeyeceği birçok faydaları ihtivâ etmektedir. Rabbimiz amele muvaffak eylesin.
Âmîn!
Sefer için yolculuğa çıkan kişi, bütün tedbirleri aldıktan sonra, Yüce Allah’a yönelmeli ve hayırlı bir yolculuk yapabilmesi için O’ndan yardım talebinde bulunmalıdır. Çünkü bir kulun en büyük güvencesi ve yegâne dayanağı Yüce Allah’tır. Bu anlayış ve davranışla yola çıkan kişi, kendini güvencede hissederek huzurlu ve mutlu bir şekilde yolculuğunu sürdürecek ve inşallâh kazasız, belasız, sağ-salim olarak yolculuğunu tamamlayıp evine dönecektir.
Aşağıdaki ayet ve hadisler yolculuğa çıkan bir müminin; gerek yolculuk esnasında, gerekse yolculuktan dönerken ne şekilde dua edebileceğini ve Allah’tan nasıl yardım talebinde bulunabileceğini bizlere öğretmektedir:
a) Yolculuğa Çıkarken Okunabilecek Dua
* Sahabeden Abdullah İbn Sercis (r.a)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.s.) yolculuğa çıkarken şu duayı okurdu:
Okunuşu: “Allâhümme innî e’ûzü bike min va’sâi’s- seferi ve keâbeti’l-münkalebi ve’l-havri ba’de’l-kevri ve da’veti’l-mazlûmi ve sûi’l-menzari fi’l-ehli ve’l-mâli.”
Anlamı: “Allah ’ım! Yolculuğun güçlüklerinden, üzücü manzaralarla karşılaşmaktan, iyiyken kötü olmaktan, mazlumun bedduasından ve dönüşte mal ve çoluk çocuğu kötü hâllerde bulmaktan sana sığınırım.” (Nesâî, İsti’aze, 41-42; İbn Mâce, Dua,
b) Bineğe / Vasıtaya Binerken Okunabilecek Dua
Bir arabaya (binite) bindiğinizde:
Okunuşu: Sübhanellezî sehhara lenâ hazâ ve mâ künnâ lehû mukrinîn. Ve innâ ilâ Rabbinâ le münkali-bûn.
Anlamı: “Hiç de lâyık olmadığımız halde bize bunu müsahhar kılan Allah’ı tesbîh ederim.” (Zuhruf sûresi, 13)
* * *
Ayrıca binite binerken:
Okunuşu: Bismillâhi mecrâhâ ve mursâhâ inne rabbî leğafûru’r-rahîm.
Anlamı: O’nun yürümesi ve durması Allah’ın adıyladır. Rabbim bağışlar ve merhamet eder.” denilmelidir. (Hûd sûresi, 41)
* Besmele çekerek “Bismillahi mecraha ve mürsaha inne rabbi le gafururrahim” (Hud 41) ayet-i kerimesini okursa, otobüs, tren, taksi gibi her vasıtaya binerken okuyanın kazadan, belâdan, boğulmaktan korunacağı da bildirilmiştir.
* * *
* İmam Mâlik diyor ki; bana ulaştığına göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) sefere çıkmak için bineğine binip, ayağını bineğinin özengisine koyduğu zaman şu duayı okurdu:
Okunuşu: “Bismillâhi Allâhümme ente’s-sâhibü fi’s-seferi ve’l-halîfetü fi’l-ehli. Allâhümme ezvi lene’l-arda ve hevvin ‘aleyne’s-sefera.”
Anlamı: Allah’ım! Seferde yardımcım, geride bıraktığım ailem ve çoluk çocuğumun vekili ve koruyucusu sensin.
Allah’ım! Bize yeri dür, yolculuğumuzu kolay kıl.” (Malik, İsti’zân, 13)
* Sahabeden Abdullah İbn Ömer (r.a) diyor ki; Resûlullah (s.a.s.) yolculuğa çıkarken bineğinin üzerine binip iyice yerleşince üç kere tekbir getirir (Allahu Ekber / Allah en büyüktür, der) sonra da şöyle dua ederdi:
Okunuşu: “Sübhânellezî sehhare lenâ hâzâ ve mâ künnâ lehû mukrinîne ve innâ ilâ rabbinâ lemunkalibûn.
Allâhümme innâ neselüke fi seferinâ hâze’l-birra ve’t-takvâ ve mine’l-‘ameli mâ terdâ.
Allâhümme hevvin ‘aleynâ seferenâ hâzâ, vatvi ‘annâ bu’dehû.
Allâhümme ente’s-sâhibü fis-seferi vel-halîfetü fi’l-ehli.
Allâhümme innî eûzü bike min va’sâi’s-seferi ve keâbeti’l- menzari ve sûi’l-münkalebi fi’l-mâli ve’l-ehli ve’l-veled.”
Anlamı: “Bunu bizim hizmetimize veren Yüce Allah’ı tesbih ve takdis ederiz (Allah’ın şanı ne yücedir); yoksa biz buna güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz. (Zuhruf, 43/13-14)
Ey Allah’ım! Biz, bu yolculuğumuzda senden iyilik ve takvâ, bir de hoşnut olacağın ameller işlemeyi nasip etmeni dileriz.
Ey Allah’ım! Bu yolculuğumuzu kolay kıl ve uzağını yakın et!
Ey Allah’ım! Seferde yardımcı(mız), geride (bıraktığımız) çoluk çocuğu(muzu) koruyucu sensin.
Ey Allah’ım! Yolculuğun zorluklarından, üzücü şeylerle karşılaşmaktan ve dönüşte malımızda, çoluk çocuğumuzda kötü hâller görmekten sana sığınırım” (Müslim, Hac, 425)
Yine bir hadis-i şerifte, gemiye binince, Zümer Suresinin 67. âyet-i kerimesini okuyanın boğulmaktan emin olacağı bildirilmiştir. (Kurtubi)
Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî vel ardu cemîan kabdatuhu yevmel kıyâmeti ves semâvâtu matviyyâtun bi yemînihi, subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn
ANLAMI: Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O’nun elindedir. Gökler de O’nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.
c) Yolculuktan Dönünce Yapılabilecek Dualar
* Sahabeden Abdullah İbn Ömer (r.a.) anlatıyor: Resûlullah (s.a.s.) seferden dönerken, uğradığı her tümsekte üç kere tekbir getirir, arkasından da şöyle derdi:
Okunuşu: “Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerike leh, Lehü’l-mülkü ve lehuü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr. Âyibûne, tâibûne, âbidûne, sâcidûne li-rabbinâ hâmidûne. Sadekallâhü va’dehû ve nasara abdehû ve hezeme’l-ahzâbe vahdehû.”
Anlamı: Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O tektir, ortağı yoktur, mülk O’nundur, hamd O’nadır. O, her şeye kadirdir. Yolculuktan dönüyor, tevbe ediyor, kulluk yapıyor, secde ediyor ve Rabbimize hamd ediyoruz. Allah vadinde sâdık oldu, kuluna yardım etti. (Hendek Harbi’nde) müttefik orduları tek başına helâk etti. (Buhari, De’avât, 52; Megâzî, 29; Müslim, Hacc, 428)