Sağlıklı sürdürülebilir bir yaşam ve dünya için, sağlıklı bireyler, toplumlar ve dünyayı paylaştığımız tüm canlılar için doğaya saygılı, kimyasallardan uzak bakış açısının sağlık alanında holistik (bütüncül) bir sağlık yaklaşımının parçası olarak AROMATERAPİ…
Günlük hayatta sürekli temas içinde olduğumuz ve kullandığımız kokuların ve yağların iyileştirici gücünü çok bilmeyiz. Kullandığımız parfümler, mağazalardaki kokular, baharatlarımızın kokuları gibi birçok koku ve yağ ile aslında fark etmeden günlük hayatımızda aromaterapi ile iç içeyiz.
Bütüncül tedavi yaklaşımının önemli tedavi araçlarından biri olan Aromaterapi aslında fitoterapinin bir parçası olarak çok çeşitli şekillerde ve çeşitli yollarla iyileşme, iyi hissetme ve güzellik alanlarında insanlık tarihi boyunca kullanıla gelmiş. Günümüzde de holistik tedavi planımızın içinde, gittikçe artan güçlü yanlarını keşfettikçe doğaya hayranlığımızı artırarak neredeyse tüm hastalarımızda tedavilerimiz bir parçası haline geldi.
Aromaterapi ya da Tıbbi Aromaterapi; bitkilerin yaprağı, kökü ve içeriğinden damıtma, yani distilasyon tekniği ile çok yoğun olarak elde edilen uçucu yağ özlerini kullanarak ya da ya doğrudan yine bitkilerden elde edilen taşıyıcı yağlarla birlikte kullanılabiliyor.
Burada belirtmek isterim Ülkemiz bitkisel çeşitlilik açısından oldukça zengin. Bu zenginlik üç fito-coğrafik bölgenin kesiştiği bölge olmasından, Güney Avrupa ile Güneybatı Asya floraları arasında köprü olmasından, pek çok cins ve seksiyonun orijin ve farklılaşım merkezi olmasından kaynaklanmaktadır. Bu zengin florada çok sayıda tıbbi ve aromatik bitkiyi de bünyesinde barındırmakla kalmayıp aynı zamanda pek çoğunda gen merkezi konumundadır.
Tıp biliminin kurucuları tarafından keşfedilmiş ve literatüre geçmiş oldukça eski bir tıbbi yöntem olan Aromaterapi, kullanılan yağın esansına veya yağ karışımına göre çeşitli fiziksel ve ruhsal faydalar sağlar. Bazı yağlar ve doz aşımları yan etkilere yol açabileceğinden ve sağlığımızı olumsuz etkileyebileceğinden bu tekniğin aromaterapi konusunda eğitim almış doktorlar tarafından uygun görüldüğü takdirde bilinçli bir şekilde kullanılması gerekmektedir.
Ciltten çok hızlı emilen, koklama yoluyla merkezi sinir sistemine çok hızlı ulaşan bu doğal yağların güçlü ve hızlı etkileri ile; kronik hastalıklardan enfeksiyon hastalıklarına, ruhsal hastalıklardan kozmetik alana kadar çok yaygın bir kullanım alanı vardır. Aromaterapide kullanılan yağlar anti-aging, doku onarıcı, analjezik, anti-mikrobiyal, anti-inflamatuar, anksiyolitik, doku ve damarları sıklaştırıcı, yatıştırıcı, spazm çözücü ve idrar söktürücü ve daha sayılacak birçok tıbbi etkileri yağların tek başlarına veya özel karışım ve oranlarla bilimsel çalışmalarla belirlenen dozlarla kullanılmaktadır. Uluslararası tıbbi literatürde oldukça çok yayının olduğu bu alanda ülkemizde de artık çalışmalar yapılarak Aromaterapinin önemi gittikçe artmaktadır.
Ayrıca bu yağlar sindirim sistemi rahatsızlıkları, cilt hastalıkları, menstrüel ağrı ve düzensizlikler, stresle ilgili problemler, duygu-durum bozuklukları, dolaşım problemleri, solunum yolu enfeksiyonları ve yaralar dahil olmak üzere çok çeşitli belirtileri ve durumları tedavi etmek için kullanılabilir.
Aroma terapi çocuklarda da birçok durumda güvenle kullanılabilmektedir. Güneş koruyucu, gaz, kabızlık, pişik, cilt sorunları egzama, dermatit, sivilce, uçuk siğil, alerjiler, dikkat eksikliği, uyku sorunları, soğuk algınlığı, öksürük, haşerelerin uzaklaştırılması gibi erişkinlerde de kullanılan birçok alanda çocuklarda da kullanılmaktadır. Burada iki nokta çok önemli bir kullanılan yağın kimyasal olarak temiz, organik bir yağ olması ve mutlaka bu konuda eğitimli bir doktor tarafından tedavinin planlanıp yürütülmesi.
Biz kliniğimizde burada saydığım tüm ve daha birçok alanda bazen tek başına bazen diğer bütüncül tedavilere ek olarak tıbbi organik aromaterapiyi kullanıyoruz. Özellikle cilt sorunları ve anti-aging yaptığımız işlemlere destek olarak sonuçlarımızın etkinliğini artırdığını her seferinde görüyoruz. Yine bütüncül tedavilerde metabolik hastalıklardan, sindirim sistemi sorunları, ülser ve barsak problemleri ne, alerjik sorunlara, anksiyete, depresyon uyku bozukluğu gibi psikiyatrik kökenli sorunlara kadar birçok alanda tedavilerimize aromaterapiyi ekleyerek hem daha hızlı sonuç alıyoruz hem de iyileşme süreci daha konforlu oluyor.
Buna rağmen bu bitki zenginliğinden yeterince yararlanmıyoruz. Bir yerlerden başlamanız için sizlere günlük olarak kullanabileceğimiz birkaç yağ ve karışım önereceğim.
Sevgiyle ve doğayla kalın…
Güneşlenme sonrası cilt bakımı için, hücre yenileyici ve doku onarıcı, yatıştırıcı:
-
20 ml Aynısefa yağı
-
10 ml Aloevera jel
-
10 damla Tıbbi lavanta
Güneş sonrası temizlenmiş cildinize yavaşça yedirin.
Bronzlaşmak için:
Avokado yağına 2 yada 4 damla (istediğiniz bronzluk için) havuç yağı güneşin zararlı etkilerinden korurken tamamen doğal bir bronzlaştırıcı olur.
İnce Kırışıklık ve Göz Çevresi Bakımı
-
20 damla Ölmez Çiçek yağı
-
50ml Kayısı Çekirdeği yağı
içine karıştırılır. Hazırlanan karışım, göz çevresindeki kaz ayağı bölgesine akşam veya sabah/akşam uygulanır.
Uçuk (HERPES LABİALİS)
Uçuk yeni çıktığında tek başına çay ağacı yağı günde 5-6 kez bir iki saat arayla uygulanırsa genelde tek başına aynı gün uçuğu iyileştirir. Daha dirençli vakalarda:
-
Ravintsara: 15 damla
-
Tea Tree: 15 damla
-
Kayeput: 15 damla
Bu karışım yine günde 4 kez uygulanabilir.
Ayak Mantarı:
-
Tea tree: 1ml
-
Tatlı Badem Yağı: 25ml
Hazırlanan karışım ayağa masaj yaparak uygulanır. Her gün 1 ya da 2 kez yeterlidir.
Saç Dökülmesi (Kadınlarda):
-
Atlas Sediri: 3 damla
-
Tıbbi Lavanta (Fine Lavender): 3 damla
-
Biberiye (Verbenon tip): 3 damla
-
Ylang Ylang: 2 damla
Toplam 11 damla
NOT: Erkekler için hazırlanacak formülasyonda, Biberiye Verbenon tip (Verbenone Rosemary) uçucuyağı yerine, Kekik Linalol tip (Linalol Thyme) tercih edilmelidir.
Hazırlanışı:
Kadınlar için uçucuyağ karışımı (Toplam 11 damla) 20 ml Çuha Çiçeği-Evening Primrose-(Latince: Oenothera biennis) sabityağı içine damlatılarak hazırlanır.
B) Erkekler için hazırlanacak formülasyonda Biberiye uçucu yağı yerine Kekik -Linalol tip (Linalol Thyme) tercihi uygundur. Sabit yağ olarak ise aynı miktarda Argan kullanılır.