Peru’nun Amazon yağmur ormanlarında küçük bir sapan örümceği türü, ağını bir sapan olarak kullanarak sinekler ve sivrisinekleri yakaladığı, daha az pasif bir avlanma yöntemi geliştirmiş durumda. Yaklaşık 1 milimetre boyundaki örümceğin gücünden etkilenen araştırmacılar, bu sıra dışı beslenme stratejisinin mekaniğini yakından incelediler. Bu kadar küçük bir canlının bir çitanın 100 katı hızına nasıl ulaştığı hakkındaki araştırma, Current Biology dergisinde yayınlandı.
Georgia Teknoloji Enstitüsü’nden bir ekip tarafından gerçekleştirilen araştırma, bu örümceklerin ağlarını bu kadar şiddetli bir şekilde fırlatmak için yeterli enerjiyi nasıl depoladıklarına yönelik ilk kinematik araştırma durumunda. Örümceklerin sapanları yaklaşık olarak saniyede 1.300 metre ivmeyle hızlanıyor ve bu da örümceği yaklaşık 130G gibi bir kuvvete maruz bırakıyor. Karşılaştırma için belirtmek gerekirse, bu kuvvet hava kuvvetleri savaşçı pilotlarının dayanabildikleri gücün on katından daha fazla.
Theridiosomatid familyasının bir üyesi olan sapan örümcekleri, konik ağlarını bir araç olarak kullanarak avlarını yakalıyor. Bu ağın merkezinde bir gerilim şeridine sahip ve bu küçük örümcek, arka ayaklarını kullanarak bu şeridi “kurulana” kadar çekiyor. Bir “yemek” menzile girdiğinde de örümcek ağını serbest bırakarak avını ağı içerisinde yakalıyor.
Burada anlaşılması zor olan şey ise, bu kadar küçük bir örümceğin yemek için beklerken ağı yerinde tutacak enerjiyi nasıl sağladığı oluyor. Örümceği araştıran Georgia Teknoloji Kimyasal ve Biyomoleküler Mühendislik Okulu’ndan Doçent Saad Bhamla, bu doğal ipek yayı güç yoğunluğu veya enerji yoğunluğu açısından karbon nanotüpler veya diğer insan yapımı malzemelerle karşılaştırırsanız, ağın katbekat daha güçlü olduğunu söylüyor. Bhamla ve arkadaşlarının tahminlerine göre ağı germek en az 200dyne enerji istiyor ve bu da küçük örümceğin oluşturması için çok yüksek bir miktar. Bazen saatlerce sürebilen beklemenin ardından yakalanan avın da sadece bir sivrisinek olduğu düşünülürse, Bhaml örümceğin kaslarını bir mandal gibi kilitlemek için bir yöntem kullandığını ve bu yüzden de saatlerce beklerken çok fazla enerji harcamadığını düşünüyor.
Araştırmacıların çalışmaları Koronavirüs sebebiyle yavaş ilerliyor ancak yakın zamanda yağmur ormanına geri dönmeyi ve bu küçük canlıların bu kadar yüksek gücü çok uzun bir süre nasıl koruduklarını daha derinden incelemeyi planlıyorlar. Ümitleri ise ağın enerjiyi depolama yönteminin küçük robotlar ve diğer cihazlar için yeni güç kaynaklarının oluşturulmasını sağlaması olarak belirtiliyor.