TTB Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, hem bir türlü başlanamayan aşılama sürecine hem de Çin’den alınan koronavirüs aşısına yönelik dikkati çeken değerlendirmelerde bulundu.
Birgün’den İsmail Arı’nın haberine göre; Sağlık Bakanlığı’nın pandemi sürecini iyi yönetemediği gibi aşılama sürecini de iyi yönetemediğini vurgulayan Prof. Dr. Pala, “Aşılama sürecine yönelik kimsenin aklında soru işareti kalmayacak şekilde açıklamaların yapılması gerekirdi. Mevcut tablo Sağlık Bakanlığı’nın beceriksizliğini gösteriyor. Dünyanın birçok ülkesinde risk grubundakiler ve sağlıkçılar aşılanırken biz de aşılamanın başlayacağı zaman hala bilinmiyor” dedi.
‘İKİ AY DAHA KORUNAMAYACAĞIZ’
“Aşılamanın geç başlamasıyla toplumda önemli bir kesimi korunma olanağından yoksun kalıyor” diyen Palan, “Türkiye’nin aldığı Çin aşısının en az iki doz yapılması gerekiyor. İlk doz ve ikinci doz arasında da en az 14 günlük süre bulunmalı. Yani bir kişiye ilk doz yapıldı ve iki hafta sonra da ikinci doz yapıldı diyelim. Ancak, ikinci doz yapıldıktan sonra da aşının koruyuculuğu üç hafta sonra başlıyor. Yani aşının etkisini göstermesi için ilk doz yapıldıktan sonra en az beş hafta geçmesi gerekiyor. Dolayısıyla biz iddia edildiği gibi ocak ayının üçüncü haftasında aşılamaya başlayabilirsek aşı yapılan insanlar ancak mart ayında korunabilir konuma gelecekler. Bu da bizim ocak ve şubat ayında aşıyla kimseyi koruyamayacağımızı ve bu sürede de ölümlerin devam edeceği anlamına geliyor” diye konuştu.
Aşının kısa sürede pandemiyle mücadeleye katkısının olmayacağını da ifade eden Pala, “Şu anda yüksek ölüm sayısı ve yüksek ağır hasta sayısını gündeme getirmemiz gerek. Her gün yalnızca Sağlık Bakanlığı’nın rakamlarına göre 250’den fazla hastamızı kaybediyoruz. Ekonomik ve sosyal koşulları oluşturulmuş en az 14 günlük tam kapanmaya olan ihtiyaç devam etmektedir” dedi.
60 YAŞ ÜSTÜNE DAİR BULGU
“Sözleşmesi imzalanan aşı miktarları, Türkiye’de pandemiyi ortadan kaldırabilmek için gereksinim duyduğumuz toplumsal bağışıklık eşiğine yetmeyecek seviyede” diyen Pala, şunları anlattı:
“Sinovac aşısındaki, yani Çin aşısındaki belirsizlikler hala gündemdeki yerini koruyor. Çin aşısının Türkiye çalışmasının çok küçük bir bölümü açıklandı ama bu da aşının kitlesel aşılama programına alınması için yeterli değil. Sağlık Bakanlığı hem Türkiye’deki Faz-3 çalışmasının sonuçlarını açıklamalı hem de Faz-3 çalışmalarını yapan Brezilya ve Endonezya’ya ilişkin bilgileri açıklamalıdır. Türkiye’deki Faz-3 çalışmalarında 18 ile 59 yaş arası aşılanmıştı. 60 yaş üzerine ilişkin henüz hiçbir bulgu açıklanmadı. Ancak, Türkiye’de öncelikli olarak aşılama yapılacaklar arasında sağlık çalışanlarının hemen sonrasında 65 yaşın üzerindekiler var. Dolayısıyla Faz-3 çalışmaları ortaya konulmadan ve bilimsel değerlendirmeden geçmeden Türkiye’nin Çin aşısı ile çok yüksek doz aşılamaya geçmesi mümkün görünmüyor ve bu belirsizliğin de ortadan kaldırılması gerekiyor.”