Toplumumuzda cinsellik bir suçluluk duygusu gibidir ve konuşulmayacak konu olarak görülmektedir.

Bu sebeple cinsel deneyimler yaşamak sıkıntılı bir süreç olmaktadır.

Toplumumuzda; cinsellik eğitiminin azlığı, cinsel sağlık ürünlerinin gizli şekilde satılması cinsel gelişimi olumsuz yönde etkilemektedir. Sağlıklı bir cinsel hayat yaşamak için sağlıklı bir cinsel eğitim almak gerekmektedir. Aksi taktirde cinsel hayatımız, olumsuz bir süreç olmakla beraber yanlış algılar içinde olur ve doyum sağlayamayız.

Cinsel Sorunlar:

Cinselliğe yönelik suçluluk duygusu bulunduran birisi; sevildiği, okşandığı zaman yaşadığı haz duygusu onda suçluluk uyandırır. Böyle durumlarda bireyin cinsellikten keyif alması, kendini özgür hissetmesi ve suçluluk duygusu kullanılan savunma mekanizmaları incelenerek haz sorunu çözülmelidir.

Partnere Karşı Düşmanlık:

Partnerine karşı düşmanlık yaşıyor, sömürülmüş, tuzağa düşürülmüş veya aldatılmış hissediyorsa eşine haz vermeye karşı yoğun bir direnç geliştirebilir. Bu durumda karşı taraf sabote olur. Düşmanlık besleyen ise partnerinin kendini uyarmasına izin vermez.

Düşünceler:

Bazı kişiler ise cinsellikte kontrol eden kişi olmayınca reddedilecekmiş gibi hissederler. Kendileri için herhangi bir talepte bulunmazlar. Bu kişiler takıntılı düşünceler içine girebilirler. Çünkü; kendilerini çekici bulmuyor, eşleri ilişkiye girmekte hoşlanmıyor veya cinsel ilişki sırasında aklına gelen birbirinden farklı düşünceler bulunduruyor olabilirler. İlişki sırasında düşünmek, kişinin partnerine odaklanmasını zorlaştıran bir durumdur.

Korkular:

Cinsellik konusunda özgüveni olmayan birey; becerememekten, haz alamamaktan korkabilir ve kendini değersiz hissedebilir.

Bireyler kazandıkları tecrübeler sayesinde kendilerini cinselliğe bırakmanın önündeki engeli aşabilir.

Son olarak, cinselliğe karşı ilgisizlik derin korkular ve savunmalar ortaya çıkarabilir. Erkeklerde, kadının vücuduna dokunarak ondan zevk almanın ona zarar vereceğini hissettiren bilinç dışı korkuları oluşturur. Bu tür korkular çocukluk çağına uzanan travmalar barındırmaktadır.

Tedavi Süreci:

Partnerlerden herhangi birisinin cinsel ilgiye karşı olumsuz tepkisi, tedavi süreci için engel oluşturmaktadır. Bu engel ya çözülmeli ya da pas geçilmelidir. Olumsuz tepki hafifse, tepkiyi kaldırmak için yaşanan deneyimin basit tekrarı ile güven verici bir tartışma çoğu zaman yeterlidir. İlişki sırasında zarar görmek gibi endişeler çoğu zaman bir psikoterapötik müdahale gerektirir. Çünkü endişeyi oluşturan tepkinin ortaya çıkması için belli bir çözülme süreci vardır.

Cinsellik konusunda yaşadığımız sorunlar bir süre sonra ilişkimizi etkilemektedir. Bu sebeple cinsel sorunlara karşı hassas olmakta fayda var. Çünkü cinsellik de beslenmek gibi fizyolojik bir ihtiyaçtır.