Sal. Kas 5th, 2024

Türkiye karanlık dönemleri geride bıraktı derken 28 Şubat zihniyeti yeniden sahneye sürüldü. Muhafazakar insanları hedef alan eylem ve söylemler son dönemlerde ayyuka çıktı. Zehirli iklim 2019 seçimleri sonrasında yeniden uç vermeye başladı.

Yeşim Meltem Şişli

MELTEM’LE BAŞLADI

İşaret fişeği İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli’den geldi. Şişli, 2020 yılı ocak ayında İSMEK’te çalışan başörtülü yöneticilere hakaret etti. Şişli, 20 kadın bölge yöneticisine “Kaçınız bekarsınız, bir el kaldırın bakalım. Bu ne böyle, hepsi bekar neredeyse. Bunları akşam itfaiyecilerle buluştursanız müdür bey. Bu sıcakta başınız da kapalı, ne yapıyorsunuz, terliyorsunuzdur ve kokuyorsunuzdur…” gibi ifadeler kullandı.

İSLAMİ STK’LAR HEDEF

Ardından tıpkı 28 Şubat döneminde olduğu gibi İslami vakıf, dernek, sivil toplum kuruluşu ve eğitim kurumları hedef alındı. Kamu yararına hizmet veren bu STK’lara belediyeler tarafından yapılan yardım, hibe ve kiralamalar ‘yolsuzluk’ gibi gösterilip bu kuruluşlar itibarsızlaştırılmak istendi.

Fikri Sağlar

BAŞÖRTÜLÜ HAKİM OLMAZMIŞ

Her seçim öncesinde ‘değiştik’ mesajı verip başörtülüleri vitrine çeken, çarşaflı kadınlara rozet takan CHP, nefret söylemine ön ayak oldu. CHP’li eski bakan ve milletvekili Fikri Sağlar, başörtülü bir hakimden duyduğu rahatsızlığı şöyle ortaya koydu: “Türban irticai faaliyetlerin şeriat isteyenlerin üniformasıdır, başörtüsü yüzyıllar boyunca Anadolu’da bir geleneksel giysidir arada fark var. Kendimden söylemek istiyorum ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var.” Tıpkı Fikri Sağlar gibi CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş da bu durumdan duyduğu rahatsızlığı şu “Bir hakimin türbanlı olması doğru değil. Dünyanın hiç bir yerinde bu olmaz” diyerek anlatmıştı.

İsmail Hakkı Temel

ÖRTÜLÜSÜN SANA GÜVENMEM

İstanbul’da CHP’li bir Belediye Meclis üyesi İsmail Hakkı Temel de kendine koronavirüs testi yapan başörtülü sağlık görevlisine “Senin başında şu şey varken, nasıl güvenip ağzımı açarım, ya beni zehirlersen” diyerek saldırdı. CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç ise, AK Parti Milletvekili Özlem Zengin’e, Bülent Ecevit’in Merve Kavakçı için kullandığı “Bu kadına haddini bildirin” söylemini andıran üslupla saldırdı. Engin Özkoç, TBMM’da ‘ulan’ ifadesini kullandığı Zengin’e “Bu kadına haddini bildiriniz” diyerek saldırdı.

Engin Özkoç

Camiler ve Kur’an hedef

Düşmanlık sadece tesettür ile kalmadı. CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, Ayasofya’nın cami yapılmasına karşı çıkarak “Ayasofya da müze olarak korunmalı hatta Sultanahmet Camii de müze olmalı çünkü bunlar insanlığın ortak mirasıdır” dedi. Son günler de bu saldırılar giderek arttı. CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Meclis’te Kur’an-ı Kerim okunmasına ve bulundurulmasına karşı çıktı. Bu durumun laikliğe aykırı olduğunu iddia eden Beko, “Meclis Kur’an-ı Kerim okunacak yer değil” dedi. Benzer bir söyleme Yargıtay binasının açılış töreninde şahit olduk. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın törene katılarak dua etmesi CHP ve yandaşlarında rahatsızlık yarattı. CHP’li vekiller ve onlara yakın medya laiklik tartışması başlatarak Erbaş’ı hedef gösterdi.

Başörtülülere vampir benzetmesi

Brüksel’de gerçekleştirilen NATO Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi esnasında 28 Şubat’ın sembol isimlerinden Merve Kavakcı’nın kızı Fatma Gülham Abusahanab tercüman olarak görev aldı. Kavakcı’nın kızının tercüman olarak görev yapması CHP’li Özgür Özel’i rahatsız etti. Başörtüsü nefretini gözler önüne seren Özel, Kavakcı’yı ‘rejim düşmanı’ ilan ederek “Sembol isimleri kritik görevlere getirerek vampir gibi ülkenin kanını emdirerek Cumhuriyet’ten öç alıyorlar gibi bir hissiyata kapılıyor insan” ifadeleriyle adeta kin kusmuştu.

Özcan’dan densizlik

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan da başörtüsü üzerinden saygısızlık yapan isimlerden biri oldu. Katıldığı bir programda Özcan, Bolu’da yanına tesettürlü bir kadının geldiğini belirterek, “Bir açılış yapıyoruz Bolu’da acelem de var. Bir tesettürlü bayan geldi. ‘Tanju Bey bir konu var konuşabilir miyiz’ dedi. Ben de ‘Hemen Ankara’ya dönmem lazım. Özel değilse burada konuşabilir misiniz?’ dedim. ‘Sıkıntı yok’ dedi. ‘Benim bebeğim yok. Bana yardımcı olur musunuz?’ dedi. ‘Hanımefendi ben size nasıl yardımcı olabilirim’ dedim. Meğer kadın tüp bebek tedavisi olmak istiyormuş…” ifadelerini kullanmıştı. Başından geçeni gülerek anlatan Özcan, iğrenç imalarda bulunmuştu.

Hazmedemediler

Kara Harp Okulu’nun ilk başörtülü öğrencisi olan Müberra Öztürk, okulunu 5’inci olarak tamamlarken, diplomasını Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in elinden aldı. Bir dönem başörtülü olduğu için yemin törenine alınmayan aileler, bu tablo karşısında göz yaşlarını tutamadı. Bu görüntüler de bazı çevreleri rahatsız etti. Bu rahatsızlığı ilk dışa vuran Sözcü Yazarı Emin Çölaşan oldu: “Diploma törenine kafasındaki türbanla çıktı. Diplomasını Genelkurmay Başkanı verdi. Bundan sonra görev alacağı her askeri birlikte örtüsüyle çalışacak, günah olur diye saçları asla görünmeyecek. Belki bu nedenle önü açılacak ve zamanı geldiğinde generalliğe terfi ettirilecek.”

Bu saçmalık bardağı taşırdı

Balıkesir’in Edremit ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 99’uncu yıl dönümünde CHP’li Edremit Belediyesi tarafından düzenlenen tören de bardağı taşıran son olay oldu. Törende Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği öncülüğünde bir müsamere canlandırıldı. Sözde geriliği resmeden etkinlikte, üzeri siyah çarşafla kapatılan bir genç kızın zincirle bağlanması ve ardından efelerin zinciri çözüp örtüyü açıp kadının ‘özgürleşmesiyle’ tamamlanan temsile, vatandaşlar tepki gösterdi.

Saldırılar arttı

28 Şubat’ı hatırlatan eylemlerde bulunanlar sadece CHP’liler değildi. İzmir, Adana ve İstanbul’da çok sayıda kadın sadece başörtülü olduğu için saldırıya uğradı. İstanbul Barosu başörtüsü ile seminere katılan kadın avukata uyarı yazısı gönderdi. EBA TV’de ders anlatan başörtülü öğretmenlere “Başörtülü öğretmenler öğrencilere rol model olarak gösterilemez” denilerek karşı çıkıldı. Ferhan Şensoy’un cenazesinde konuşan tiyatrocu Cihat Tamer de haddini aşarak dindarlara saldırdı: “70 senedir bu ülkeyi din bağımlısı hükümetler yönetiyor. Ama ona rağmen 70 senedir inadına tiyatro yapıyoruz biz” sözlerini sarf etmişti.

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen