Fransız müzisyen Serge Gainsbourg’un 1958 yılında yazdığı “Le Poinçonneur des lilas” şarkısındaki “küçük delikler, tekrar küçük delikler” sözleri, 2022 yaz sezonunun sürprizli dekoltelerini anlatıyor sanki… Her an, her yerde Cut-out’la karşılaşmaya hazır olun.

Modanın pandemi sonrası kumaş ekonomisi yaparak delikli tasarımlara yöneldiğini düşünmeyin sakın. Alelade boşluklardan öte bedenin beklenmedik bölgelerinde açılan dekolteler, yaratıcılıkla beslenen kesim sanatının nasıl bir estetiğe imza attığını gösteriyor.

Bir zamanlar boyun ya da sırt bölgesindeki seksapele işaret etmekle yetinen dekolte kelimesi birkaç sezondur ve en çok da bu yaz sezonu çok daha fazlasına cesaret ederek bedenin farklı noktalarını açığa çıkarıyor ve moda severi sürprizli olduğu kadar cüretkar bir oyuna davet ediyor.

Seksi parçaların ikinci plana atılıp spor ve rahat parçaların öne çıktığı pandemi dönemi mütevazı modasının “intikamını” almak isteyen yeni sezon, dekupeli ve bol “havalı” tasarımlarla podyumlara yeniden romantizmi, arzu ve tutkuyu taşıyor.

Modanın en özgürlükçü dönemi sayılan 1960’larda ortaya çıkan, kroşe tasarımlarda, zamanın fütürist isimleri Pierre Cardin ve Andre Courreges’in uzay temalı elbiselerinde dikkat çeken cut-out trendi, 2010’larda yeniden modanın radarına girerken 2021 koleksiyonlarından itibaren muhteşem bir dönüşle gardıropları istila etmeye başladı.

Vittoria Ceretti

2021 yaz sezonuna göre 2022 defilelerinde çok daha fazla dikkat çeken cut-out trendinin gelip geçici olmayacağını, şimdiden açığa çıkan, bol cut-out’lu İlkbahar/Yaz 2023 sezonu koleksiyonlarından da anlıyoruz.

Peki sırtta, omuzlarda, bel bölgesinin iki yanında, göbek bölgesinde, aklınıza gelebilecek her yerde açılan geometrik ve asimetrik boşluklar sadece “kusursuz bir beden”i mi imliyor?

Cut-out, beden çeşitliliği konusunda atılan adımlarda önemli bir mihenk taşı olup, trend sayılmanın ötesinde tasarımcıların kapsayıcılık konusunda verdikleri sözleri tutmalarını sağlayacak bir şansa da dönüşebilir.

CESARETİNİZ VAR MI?

Koleksiyonlar arası bir gezintiye çıkarsak, cut-out trendine en seksi yorumu katan markaların başında kesinlikle Balmain’in geldiğini söyleyebiliriz. Siyahın çekiciliği, göbeği altıgen şeklinde açıkta bırakan düşük omuzlu, kumaşın oldukça az kullanıldığı bir elbiseyle birleştiğinde ortaya giymesi cesaret isteyen bir tasarım çıkıyor. Göbek bölgesinin çeşitli geometrik formlarda çıplak kaldığı cut-out yorumu, bu trendin en cüretkar hallerinden biri.

Bu sezon cut-out’u en çok yorumlayan markalardan Christian Cowan da göbek bölgesinde çeşitli dekolte oyunları oynuyor. Roberto Cavalli’nin boyundan bele inen dekolteli ya da sadece göğüs çizgisinde teni gösteren, bel bölgesini üçgen bir formla açığa çıkaran siyah elbiseleri de cut-out’un en çarpıcı ve en seksi görünümlerinden bazıları.

Saint Laurent tek omuz ve üst üste gelen baklava formlu dekoltelerle oldukça özgürlükçü ve cesur bir gardırop öngörüyor kadınlara.

Courreges’in çapraz bantlı metalik dokunuşlu beyaz cut-out elbisesi; Andre Courreges’in 1960’lardaki uzaydan ilham alan, beyaz ve gümüş tonlarındaki tasarımlarına selam duruyor.

Burberry göğüste ve kalçalarda açtığı dairesel deliklerle cut-out’u oldukça özgün ve beklenmedik bir formda sunuyor. Rick Owens deneysel bir bakış açısıyla cut-out’a yaklaşırken Nina Ricci kumaşla kapattığı dekolteleri ve renk kontrastlarıyla daha mütevazı bir dokunuş katıyor.

BİRAZ CİDDİYET LÜTFEN

Göğüs, omuz ve bel bölgelerindeki sürprizli kesimler bu trendin kesinlikle en seksi yorumu. Özellikle gece davetleri ve partilerde kullanabileceğiniz, çok “havalı”, hemen hemen her yerden “nefes” alan, nefes kesici tasarımların yanı sıra gece-gündüz giyebileceğiniz daha günlük parçalarla da cut-out trendini uygulayabilirsiniz.

Jean ya da eteklerle tamamlanabilen crop-top’larla daha neşeli, özellikle blazer altına saklanabilecek sütyenlerleyse cut-out trendi daha sofistike ve ciddi bir tavra bürünebilir.

Fendi ve Versace’de sütyenlerle kombinlenen power suit’lar, cut-out’a feminen, şık ve güçlü bir duruş kazandırıyor.

CUT-OUT VE BEDEN OLUMLAMA

Balmain’den Valli’ye PatBo’dan Stella McCartney’ye ve daha birçok başka markanın imzasını taşıyan cut-out tasarımlara ve defilelerde onları taşıyan bedenlere baktığınızda ne görüyorsunuz? Kusursuz bedenler, boşluklardan “sarkmayan” aksine o deliklere tam oturan vücutlar, cüretkar parçaların sardığı ideal ölçüler…

Büyük beden çeşitliliği konusunda ırk çeşitliliğine göre çok daha geride kalan İlkbahar/Yaz 2022 sezonu, defilelerde cut-out parçaları farklı beden ölçülerine sahip modellere giydirmek yerine, işin kolayına kaçıp zayıf modellere uygun olarak tasarladı.

Drome, Ester Manas ve Christian Siriano defilelerinde cut-out tasarımlar büyük beden modellerde göze çarpsa da genel olarak bu trendi kullanan güçlü markaların çeşitlilikten kaçındığı ve tek tip vücutlara yöneldiği gözlendi.

KAROLINE VITTO

Beden ölçüleri her ne olursa olsun, hatları ortaya çıkaran cut-out tasarımların çoğunlukla zayıf modeller tarafından taşınması, bu görüntülerin rol model alınıp idealleştirilmesi riski taşıdığı için, modanın uygulamaya çalıştığını iddia ettiği çeşitlilik felsefesiyle terstir.

Oysa markalar cut-out parçaları farklı ölçülerdeki vücutlarla yan yana getirerek ve kıvrımlara, çıkıntılara, (sözde) “fazlalık”lara özgürlük vererek bu görünümlerin normalleşmesini sağlayabilir, kusursuz beden imgesini yıkıp çeşitliliğe biraz daha yaklaşabilir.

Dolayısıyla diğer kıyafetlere göre bedeni çok daha fazla yücelten cut-out tasarımlarla farklı vücut tiplerinin barışması; markaların çeşitlilik sınavını geçmelerinde önemli bir rol oynayabilir.

Londra’da yaşayan Michaela Stark ve Karoline Vitto, kadın bedenini tasarım felsefelerinin merkezine alıp her türlü güzellik standardına meydan okuyor. Her iki sanatçı/tasarımcı da cinsellik, fetiş ve beden arasındaki ilişkiyi irdelemeyi seviyor.

Son olarak; yıllardır alkışlanan güzellik normlarına, farklı bedenlerdeki kıvrımlı modellerin giydiği cut-out tasarımlarıyla savaş açan, “her beden güzeldir” diyen Karoline Vitto, Sinead O’Dwyer ve Michaela Stark isimlerinden bahsetmekte fayda var. Beden olumlama hareketinde de önemli rol oynayan bu üç tasarımcı cut-out trendini görmeye alışık olduğumuz ve bu sezon çoğu markanın podyuma çıkardığı zayıf ve “çekici” bedenler üzerinden değil, alelade vücutlar üzerinden yorumlayıp modanın kapsayıcılığına katkıda bulunuyorlar.

Cut-out’un gelip geçici bir trend, bir stil oyunu, estetik bir yorum olmanın ötesinde modanın çeşitlilik ve kapsayıcılık alanında gerçekleştirdiği ödevlerden biri olup tüm bedenleri daha fazla özgürleştirebilmesi dileğiyle…

Yazı: Selin Miloşyan
Fotoğraflar: GETTY IMAGES TÜRKİYE, IMAXTREE.CO

ELLE Türkiye Nisan 2022 sayısından alınmıştır.