12 ay boyunca korunmasız cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebeliğin oluşmaması durumuna “infertilite” adı verilir. İnfertilite için kriter olarak alınan 12 aylık süre çiftlerin, özellikle kadınların yaşının ilerlemesi ile düşüş gösterir. Günümüzde tüp bebek tedavisinin bebek sahibi olmak isteyen çiftler için önemli bir fırsat sunduğunu belirten Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hediye Dağdeviren tüp bebek tedavisinin başarısını artıracak önerileri paylaştı.
1
İDEAL KİLONUN KORUNMASI SON DERECE ÖNEMLİ
İdeal kiloya sahip olan kişilerde hem doğurganlığın daha kolay korunabileceğini hem de tüp bebek tedavisi sürecinde başarının artabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Hediye Dağdeviren: “Aşırı kilonun hormon dengesini değiştirebileceği, tüp bebek tedavisi sırasında yumurtalıkların izlenmesini zorlaştırabileceği ve hatta yumurta toplama sırasında komplikasyon riskini artırabileceği bilinmektedir. Bu nedenle tüp bebek tedavisi düşünen çiftlerin kilo dengesine dikkat etmeleri gerekir. Her ne kadar bu saydığım sorunlar kadınlarla ilişkili olsa da fazla kilonun erkeklerin de hormon dengesini değiştirerek sperm değerleri üzerinde çeşitli olumsuzluklara neden olabileceği gerçeğinin göz ardı edilmemesinde fayda vardır.” dedi.
2
SİGARA KULLANIMI BIRAKILMALI
Tütün ve tütün ürünleri kullanımının hem kadınlarda hem de erkeklerde infertilite riskini ciddi oranda artırabileceğini belirten Doç. Dr. Hediye Dağdeviren sözlerini şöyle sürdürdü: “Tütün ve tütün ürünleri kullanımının yumurta ve sperm kalitesi üzerinde dramatik etkilere sahip olduğu biliniyor. Tüp bebek tedavisi sırasında da sigara kullanımının devam ettirilmesi ne yazık ki alabileceğimiz sonuçların başarısını düşürüyor. Sigara sağlık için sayısız zararla ilişkilendiriliyor, bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin bu gerçek doğrultusunda sigarayı bırakması en önemli gerekliliklerin başında geliyor.”
3
UZMANLIK FARK YARATIR
Tüp bebek tedavisinin çift özelinde planlanması gerektiğini ifade eden Hediye Dağdeviren, gelişmiş teknolojiye sahip tüp bebek merkezlerinde, alanında uzman ve deneyimli hekimlerce uygulanan tüp bebek tedavisi sonuçlarının daha başarılı olabileceğinin altını çizerek “Tüp bebek merkezi seçiminin hassasiyetle yapılması gerekiyor. Tüp bebek tedavisi aşamalarında gelişmiş teknolojinin sunduğu avantajların göz ardı edilmesi artık imkânsız. Fakat ne yazık ki göz ardı edilen çok önemli bir unsur daha var. Tüp bebek tedavisi aynı zamanda duygusal bir yolculuktur. İster istemez çiftler strese girerler, hayallerine ulaşıp ulaşamayacakları ile ilgili tedirginlik yaşarlar. Bu nedenle aynı dili konuştukları, kendilerine destek sunan hekimlerle yola çıkmak çiftlerin yaşadığı deneyimi iyileştiren bir etki sunar.” açıklamasında bulundu.
4
ÖNERİLEN TAKVİYELERİN KULLANILMASI ÖNEMLİ
Tüp bebek tedavisi öncesinde çiftler detaylı kontrollerden geçirilirler ve elde edilen sağlık verileri doğrultusunda çeşitli vitamin ve mineralleri almaları önerilebilir. Hem kadınlar hem de erkekleri için önerilen takviyelerin, önerilen doz ve sıklıkta kullanılmasının son derece önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Dağdeviren; “Yumurta ve sperm kalitesinin sürdürülmesi ve/veya artırılması gerektiğinde çeşitli vitamin ve mineral takviyelerinin kullanımını önerebiliyoruz. Çiftlerin önerilerimiz doğrultusunda hareket etmesi tedavimizin başarı şansını artırıcı etki yaratabiliyor. Elbette bu noktada sağlıklı beslenmenin ve düzenli egzersizin öneminin de es geçilmemesi lazım. Tüp bebek öncesi süreç, çiftlerin fiziksel ve psikolojik anlamda en iyiyi yakalamaları önerilen bir dönem olma özelliği taşıyor.” dedi.
5
STRESTEN UZAK DURULMALI
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hediye Dağdeviren tüp bebek tedavisinin başarı şansında stres yönetiminin etkili olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle sonlandırdı: “Tüp bebek tedavisi sürecinin stresli olabileceğini biliyoruz, bu gerçeği yadsımak mümkün değil. Çiftlerimize önerimiz stresli oldukları bu süreçte stres yönetimine dikkat etmeleri. Elbette tüm stresten bir anda arınmak pek mümkün değil, yine de kendilerini mutlu edecek aktivitelere daha çok zaman ayırmaları, pozitif bir bakış açısı benimsemeleri fark edilir bir etki yaratabilir.”