Tüm estetik kaygılardan ve modanın parlak ışıklarından uzakta, temelde sağlık personeli için yaratılmış bir ürün… Birkenstock terliklerin yükselişini ve popüler bir tasarım parçasına dönüşümünün hikayesini okuyacaksınız.
Moda bunu daha önce de yaptı. İlk bakışta ve giyişte rahatlık ve konfordan başka bir şey vaat etmediği düşünülen Crocs terlikleri ve Ugg marka botları radarına aldı, onları yüksek fiyatlara satılan stil sahibi parçalara dönüştürürken ünlü isimlere de giydirmeyi başardı. Crocs ve Ugg’larla kader arkadaşı olan, tabanları maksimum konfor sunan Birkenstock terliklerinin Almanya’daki alelade üretiminden bugün defilelere ve sokak modasına uzanan yolculuğu, üzerinde söz edilmeye değer.
Bir şortun rahatlığına olduğu kadar bir takım elbisenin ciddiyetine aynı anda uyum sağlayabilecek başka bir parça tanıyor musunuz? Birkenstock terliklerini farklı stillerle kullanmakta özgürsünüz.
Modanın sıradan ve hatta “çirkin” olarak addedilebilecek parçalara yönelmesinin sebebi nedir sizce? Mağrur tavrını bir kenara bırakıp demokratikleşmesi, kapsayıcılığın şartlarından olan çeşitliliğe saygı çerçevesinde tüm bedenlere olduğu gibi tüm ürünlere ve parçalara aynı mesafede konumlanma arzusu olabilir. Kapsayıcılık ve çeşitlilik tartışmaları ışığında güzel ve estetik olanın eskiye göre netliğini ve tekliğini kaybedip çoğullaşması olarak da yorumlayabiliriz bunu.
Carolyn Mair “The Psychology of Fashion” isimli kitabında “Moda tıpkı sanat gibi sadece estetik tasarımlara odaklanmak yerine güzelliği sorgulamayı sever” diye anlatıyor. Çünkü moda bir temel ihtiyaç olarak giydirmek dışında giydirdikleriyle sorgulamayı ve düşündürmeyi, tartışma açmayı unutmuyor.
“Le Gout du Moche” (çirkin zevki) kitabının yazarı gazeteci Alice Pfeiffer ise “çirkin” olanın dogmaları yıkarak kendini kabul ettirdiğini anlatıyor.
Kurallar yıkılıyor, yerine yenileri geliyor, moda dünyası da bu değişimlerden payını alıp bambaşka bir bakış açısıyla tasarım sahnesini yönetiyor.
Parmak arası terlik, 2399 TL, BIRKENSTOCK/ BEYMEN
Geçtiğimiz yıl, lüks markalar grubu LVMH’nin patronu Bernard Arnault’nun Alman şirketi Birkenstock kardeşlerin nakit çoğunluğunu devralmasını; kuralların yerinden oynaması, lüksün anlamının değişmesi ya da modanın demokratikleşerek tüm ürünlere aynı muameleyi yapması olarak da yorumlayabilirsiniz.
Ortopedik bir sağlık ürününün lüks bir parçaya dönüşmesinin hikayesinde tüm bu içeriklerin nasıl ele alındığını da keşfedeceksiniz.
Influencer Jacqueline Zelwis çabasız stile örnek olabilecek pantolon, kareli gömlek ve crop top’tan oluşan kıyafetlerini Birkenstock terliklerle tamamlayarak rahat giyimin de dikkat çekici ve şık olabileceğini gösteriyor.
NASIL GİYMELİ?
• Birkenstock terlikler sundukları fiziksel konfor dışında ruhsal bir rahatlık da sağlıyor. Onları gece elbisesi dışında her türlü kombinle kullanabilirsiniz, kafanızı yormaya gerek yok.
• Günlük hayatta mom jean’lerin, volanlı ya da midi eteklerin, anvelop elbiselerin altına giyebilirsiniz.
• Birkenstock terlikler payetli soket çoraplarla da oldukça şık görünüyor.
Ünlü oyuncu Frances McDormand, 2019 yılındaki Oscar törenine Valentino elbisesi ve Valentino x Birkenstock terlikleriyle katılarak, Birkenstock’ların popüler bir stil parçası olarak sokak modasını ve kırmızı halıyı fethettiğini vurgulamıştı.
KAMYON MARKASI DEĞİL, AYAKKABI!
Söylemesi oldukça zor olan, bir sürü insanın dilinin zor döndüğü, dolayısıyla “Birk” gibi şirin bir kısaltmayla da anılan Birkenstock’lar, bir bira ya da kamyon markası ismini de andırmıyor değil. Ama onlar, hepimizin bildiği gibi, geçmişleri 1774 yılına dayanan bir Alman ayak- kabı markası.
Johann Birkenstock’un kurduğu markanın gelişimi, 1896 yılında Konrad Birkenstock’un ayak formunu çevreleyen özel tabanlı ortopedik ayakkabıyı üretmesi ve Frankfurt’ta iki ayakkabı butiği açmasıyla devam eder. Konrad Birkenstock Birinci Dünya Savaşı’nda Birkenstock terlikleri yaralı askerlerin konforu için Frankfurt hastanesine bağışlar. Birkenstock’ların estetikten önce sağlık ve konforla özdeşleştirilmesinin, ayak parmaklarını tüm doğallığı ile apaçık ortaya çıkarırken her türlü süs ve göz alıcılıktan uzak bir tasarımla dikkat çekmesinin ardında, kuruluş felsefesinin ve Alman kültürünün o katı ve düz yapısının da önemli bir payı var elbette.
Fransa’da 68 olaylarında antikapitalist hareketin sembolü olarak kullanılması, Birkenstock terliklerin şıklık ve estetikten uzak olduğu, bir zorunluluk olarak taşındığı görüşünü de kuvvetlendirecektir.
VE YÜKSEK MODA İLE TANIŞMA
90’lar Birkenstock’ların kaderinin değiştiği yıllar olarak tarihe geçmeli. O yıllarda piyasaya sürülen renkli ve farklı modeller, bu düz ve “heyecansız” terlikleri kabuklarından ve konfor alanlarından çıkarırken onları moda dünyasının dinamik, değişken ve mucizevi dünyasına fırlatır. Ve 1997 yılında Narciso Rodriguez, Jean-Paul Gaultier ile Paco Ra- banne’ın o terlikleri alıp markalarına entegre etmeleri, defilelerinde modellerine giydirmeleri ile devran döner.
Bir zamanların “kaba” ayakkabıları artık yüksek modanın radarına girmiş, afili stilletto’lar ve stil sahibi parçalarla aynı sahneyi ve aynı şartları paylaşırken estetiğin, gustonun da tanımını yerle bir etmiş, modanın hızla değişen ve dönüşen yapısını doğrulayarak hiçbir şeyin kalıcı olmadığını ve her şeyin bir zamanının bulunduğunu göstermiştir.
DİOR X BIRKENSTOCK
2002 yılında top model Heidi Klum’un Birkenstock’larla işbirliği yapması ve yüzü olduğu özel bir koleksiyon hazırlaması, Alman menşeli terliklerin uluslararası başarısını ve ününü hızlandırır, Birkenstock’lar sokak modasını işgal ederken artık haklarında hangi parçalarla nasıl giyileceği dedikoduları yapılmaya başlar. 2000’lerde moda dünyasının konfor ve rahatlığa yatırım yapmaya başlaması, Birkenstock’ların o ışıltılı dünyaya entegrasyonunu daha da kolaylaştıracaktır.
Kristal tokalı kadife terlik, 12.250 TL, MANOLO BLAHNIK X BIRKENSTOCK
2013 yılında Celine kreatif direktörü Phoebe Philo’nun ve sonrasında Alexander Wang’ın kişisel yorumlarıyla Birkenstock’lara koleksiyonlarında yer vermeleri; sıradan herhangi bir ürünün şartlar uygunsa şık ve popüler bir moda parçasına dönüşebileceğini kanıtlar.
2019 yılında Valentino ve ardından Rick Owens imzalı işbirlikleri, yüksek modanın estetikle sürdürdüğü dansın hiç bitmeyeceğini müjdeler. Birkenstock terlikler bir trend değil, çoktan bir stil meselesine dönüşmüşlerdir.
SIRADA TÜYLÜ EV TERLİKLERİ OLMASIN LÜTFEN!
2022 yılının Birkenstock’ların altın çağı olduğunu söylemek hiç abartı olmaz. Moda son yıllarda tek tip bir estetik ve güzellik anlayışını geride bırakıp çoğulculuğu önemserken, farklı ürün ve markalarla işbirliğine girerek erişilebilirlik ve demokratikleşmenin altını çiziyor ve bunu örneklerle de gösteriyor.
Manolo Blahnik’in Birkenstock Arizona sandaletlerine ve Boston terliklerine kadife ve kristaller eklediği Manolo Blahnik x Birkenstock kapsül koleksiyonu, lüks bir markanın ortopedik ayakkabılarla yan yana gelmesi, bu örneklerden biri.
Son büyük sürpriz ise Paris Erkek Moda Haftası kapsamında düzenlenen defileyle tanıtılan Dior Erkek Sonba- har/Kış 2022-2023 koleksiyonunda görücüye çıkan Dior x Birkenstock terlikleri oldu.
VICTORIA JANCKE
Kim Jones imzalı, Monsieur Dior’un bahçe sevgisini yansıtan çiçeklerle bezeli Tokio terlikler ve Milano sandaletler, zarafetin fonksiyonellik ve faydacılıkla evliliğini simgelerken yüksek estetiğin günlük ve “sıradan” parçalarla nasıl oynayabildiğini, modanın güzellik tanımını nasıl genişletebileceğini ve artık tek bir güzellik tanımından yana olmadığını, en çok da yaratıcılıkta sınır tanımadan hâlâ şaşırtmaya devam ettiğini gösteriyor.
Yüksek modanın popüler parçalarla flörtü önümüzdeki sezonlarda da hız kesmeden devam edeceğe benziyor. Crocs’lar, Birkenstock’lar derken sırada belki de tüylü ev terlikleri vardır, ne dersiniz?
Tabanı ayağın doğal şekline uyacak şekilde tasarlanan, derin topuk alanıyla ayağı iyice kavrayan Birkenstock terlikler konfor ve rahatlık vaat etmelerinin yanı sıra ayak şekli bozukluklarına ve ağrılara çok iyi geliyor.
BIRKENSTOCK TARİHİ
• Yarı Alman, yarı Amerikalı tasarımcı ve girişimci Margot Fraser Almanya’ya yaptığı bir ziyarette yorulan ve ağrıyan ayakları için ayakkabı ararken Birkenstock terlikleri keşfeder ve onları giydiğinde ayaklarının rahatladığını görür. Hemen ardından Birkenstock’ları Amerika’da satmak üzere Kaliforniya’ya getirir ve böylece Birkenstock’ların Amerika macerası başlar.
MARGOT FRASER
• 70’li ve 80’li yıllarda soket çoraplarla giyilen, sağlık personelinin tercih ettiği ve daha düz tonlarda, beyaz, ekru ve siyah renklerde üretilen Birkenstock’ların moda dünyasına girişi 90’lı yılları bulacaktır.
• 1997 yılında Narciso Rodriguez ve Paco Rabanne markalarının Birkenstock’ları defilelerine dahil etmeleriyle ortopedik terliklerin stil yolculuğu başlar. Birkenstock’lar gençlerin ve modayla haşır neşir olan, rahatlığına ve konforuna meraklı herkesin giyimine dahil ettiği parçalara dönüşür. Jean’lerle, şort ve pantolonlarla, elbise ve eteklerle de kullanılmaya başlar.
Yazı: Selin Miloşyan
Fotoğraflar: Getty Images Türkı̇ye
ELLE Türkiye Temmuz-Ağustos 2022 sayısından alınmıştır.