Demokrasi Yürüyüşü’nde “Hak, hukuk, adalet” çağrısı

İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin “Demokrasi Yürüyüşü”ne katılarak, “Bu güzelim topraklarda; emeğin hakkının verildiği, insanların dayanışma ve huzur içinde yaşadıkları bir memleketi daima bir arada kuracağız” dedi. 

İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin yaşanan hak ihlallerine karşı düzenlediği “Demokrasi Yürüyüşü”ne katıldı. Yürüyüşte, “Herkes için adalet, adalet için demokrasi” yazılı pankartların yanı sıra “Hak, hukuk, adalet”, “Saraya değil işçiye bütçe”, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Savaşa hayır, barış çabucak şimdi” sloganları atılarak Cumhuriyet Meydanı’na gelindi. 

Bu daha başlangıç uğraşa devam
Yağmura karşın büyük iştirakin olduğu yürüyüşte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “1999’da 25 Kasım, Bayana Yönelik Şiddete Karşı Memleketler arası Çaba Günü ilan edildi. Bayanlarımızın bir omuz aralığında yanında olmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nin gerisinde durmaya devam edeceğiz. Diyorum ki; ‘Susma sustukça sıra sana gelecek!’ Diyorum ki; ‘Kurtuluş yok tek başına ya daima bir arada ya hiçbirimiz’ Diyorum ki; ‘Birleşe birleşe kazanacağız!’ Diyorum ki; ‘Bu daha başlangıç gayrete devam!’ Bu güzelim topraklarda; emeğin hakkının verildiği, demokrasinin layık olduğu halde yaşandığı, insanların dayanışma ve huzur içinde oldukları bir memleketi daima bir arada kuracağız” biçiminde konuştu. 

Artık hukuk devletinden bahsetmek mümkün değil
Devrimci Emekçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu İşçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), İzmir Barosu ve siyasi partilerin yer aldığı yürüyüşte ortak basın açıklamasını İzmir Barosu Lideri Sefa Yılmaz yaptı. Türkiye’nin, yargının yürütme tarafından tahakküm altına alındığı, üniversal hukuk prensiplerinin göz arkası edildiği, insan hak ve özgürlüklerinin yok sayıldığı bir ülke haline geldiğini söyleyen  Yılmaz, “İzmir’in, Türkiye’nin hak savunucuları olarak, muktedirlerin haklara ve özgürlüklere yönelik atakları karşısında, yılmadan, boyun eğmeden barışı, demokrasiyi, hukuk devletini savunduk. Bundan hiç vazgeçmedik. Ne yazık ki ülkemiz, insan hak ve özgürlüklerini geliştirmeyi, toplumsal hayatı bunun üzerinden biçimlendirmeyi hedefleyen değil, koydukları sonlarla, getirdikleri yasaklarla, acımasız sertlikte ve antidemokratik güvenlik siyasetleriyle andığımız siyasal iktidarlar tarafından yönetildi, yönetiliyor. Artık hukuk devletinden, tarafsız ve bağımsız bir yargıdan bahsetmek mümkün değil” dedi.

Laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için uğraşa devam edeceğiz
DİSK EGE Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise “Bu köhnemiş sisteme karşı bizler buradayız, bir ortadayız. İnsan hakları, barış ve toplumsal adalet, örgütlenme özgürlüğü, sendikal haklar ve insan onuruna yaraşır şartlarda yaşayabilmek için azim ve kararlılıkla kavgamızı sürdüreceğiz. Bizi içine hapsetmeye çalıştıkları karanlığı yırtacağız. Artık, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, bilimsel bir ülke idaresine hiç olmadığı kadar muhtaçlığımız var. Bunun gerçekleşmesi için kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden ötürü ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği, barış ve kardeşliğin hakim olduğu, niyet ve tabir özgürlüğünün kabahat sayılmadığı, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için çabaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı