Per. Kas 21st, 2024

Londra ve Berlin’deki iki Leonardo da Vinci sergisinin ortak bir yıldızı var; ‘Kürklü Kadın’. Önce Berlin’de sergilenecek olan eser daha sonra Londra’ya gönderilecek. Londra’da sanatçının en son bulunan ‘Salvator Munti’ adlı tablosu da görülebilir.


Almanya ve Ingiltere’nin başkentleri bugünlerde Leonardo da Vinci yarışı içerisinde. Berlin’de 25 Ağustos’da Bode Museum’da açılan, “Rönesans’ın yüzleri, İtalyan portre sanatının ustaları” adlı sergi 20 Kasım’a kadar sürecek. Londra’daki “Leonardo’da Vinci: Milano saraylarının ressamı” adlı sergi ise 9 Kasım’da National Gallery’de açılıyor. İki serginin de vazgeçilmez tek eseri var Vinci’nin Kürklü Kadın tablosu. Organizatörler tarihler kesişince çözümü paylaşmakta buldu.

Serginin afiş ve el ilanlarında Kürklü Kadın’ın fotoğrafını kullanan Berlin Bode Müzesi, fotoğrafın yanına “Özel konuk: Sadece 30 Ekim’e kadar görülebilir” ibaresini koydu. Polonya’nın Krakau kentinden ödünç alınan eser bu tarihten sonra sergiyi bir şova dönüştüren Londra’da ilk defa Leonardo’da Vinci’nin Milano’da yaptığı diğer tablolarla birlikte sergilenecek.

Sanatseverler için da Vinci’nin aralarında Mona Lisa’nın da bulunduğu ve Milano’da resmettiği beş portrenin Şubat 2012 tarihine kadar bir arada sergilenmesi sansasyonel bir durum. Londra’da ayrıca Leonardo’da Vinci’nin yıllardır kayıp olduğu sanılan ve yeni keşfedilen paha biçilmez Salvator Munti adlı tablosu da sergilenecek. Londra’daki serginin bir başka sansasyon yeretecak eseri Leonardo da Vinci’nin tek iki kez resmettiği ve bir kopyası National Gallery’e ait olan Kayalıkların Meryemi adlı tablosu.

Nasyonal Gallery’i de çalışan sanat tarihçileri, Kayalıklar Meryemi’ni restore ettikten sonra, resim sanatının da Vinci’nin evrene duyduğu ilginin çıkış noktası olduğunu tespit ettiler. Buna göre resim sanatını bilim olarak gören da Vinci görüneni ve görünmeyeni anlamak için doğayı en güzel şekilde resmetmeyi denedi. Sanat tarihçileri Kayalıklar Meryemi’nin Leonardo da Vinci’nin resim sanatının hem bilim hem din olduğunu kanıtlıyor.

Berlin’deki sergide ise 40 İtalyan ressamın 150 tablosu sanatseverlerle buluşuyorlar. Elli ayrı müzeden getirilen, tablo, çizim, mermer büst ve madalyon 1440 ve 1500 yılları arasında İtalyan portre sanatının başlangıç dönemini ve resim sanatında insanın nesne olarak kullanılmasını gözler önüne seriyor. Bu nedenle da Vinci’nin Milano’dükünün sevgilisi Ladovico Sforza’nın portresini yaptığı Kürklü Kadın, serginin en önemli eseri sayılıyor.

Sergiyi organize edenler bir iletişim aracı olarak görülen portre sanatının en güzel örneklerinden olan Kürklü Kadın’ın 500 yıllık bir tarihe ulaşılan köprü işlevi gördüğünü savunuyorlar. Berlin ve Londra’daki iki sergi de sanat tarihi açısından son derece önemli.

By Usta

<<- Kızlar Baklavalı erkekleri sever diye duyduktan sonra elinde baklava tepsisiyle gezen