HAS Parti lideri Numan Kurtulmuş, ”İlker Başbuğ’un tutuklanmasının Türkiye’nin demokratikleşmesi sürecini hızlandıran bir mesele olarak algılanmasını zorunlu görüyorum” dedi.

Numan Kurtulmuş, Bursa Orman Bölge Müdürlüğü misafirhanesinde barınan Vanlı depremzelerle bir araya geldi.

Burada, gazetecilerin Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasına ilişkin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, ”Ergenekon”, ”Balyoz” ve ”Andıç” gibi gibi Türkiye‘nin gündemini uzun süre meşgul eden davalarla ilgili başından beri bazı hususlara dikkati çektiklerini söyledi.

Kurtulmuş, bununla ilgili 4 ana görüş beyan ettiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

”Birincisi, siyaset bu konuda taraf olmasın. Siyasi partilerden kimse avukat ya da savcı rolüne soyunmasın. İkincisi, bu konudaki yargılama ve soruşturma hukukun üstünlüğü prensibine uygun bir şekilde yapılsın. Üçüncüsü, öndeki birkaç adam değil, gerçek suçlular kimse gerçekten bunları kim söylemişse sonuna kadar gidilsin ve gerçek suçlular en yüksek noktada bile olsa cezalandırılsın. Dördüncüsü ise mesele sadece Balyoz, Andıç vesaire değildir. Bunun da ötesinde bu memlekette gerçekten demokratikleşmeyi sağlayacak, anayasal ve yasal düzenlemeler bunlar vesile edilerek yapılsın.

12 Eylül sisteminin değiştirilmesiyle bu normal görülmeli. Sistemi değiştirdiğinizde, bugün bize Türkiye tarihinde ilk gibi görünen bu tutuklama ve benzer meseleler aslında çok sıradan bir iş olarak görülecek. Önce bu sistemin demokratikleşmesi lazım.”

Kurtulmuş, ”’Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un yargılanacağı mahkeme konusunda tartışmalar var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

”Özel Yetkili Mahkemeler aslında olağanüstü dönemin şartlarından birisidir. Yani Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) yerine Özel Yetkili Mahkemelerin geçmesini bizim hukuk mantığımız bakımından doğru görmüyorum. Niye Özel Yetkili Mahkeme ortaya çıkıyor? Elinizdeki hukuki sistem bazı konuları çözmek için yetersiz kaldığı için… Buna mahkeme karar verecek. Son anayasa değişikliğine göre Yüce Divan’da da yargılanmasına karar verebilir, bunu sıradan bir görev suçu, adi bir suç olarak görürse de ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına karar verir. Burada meselenin hukuki bakımdan açık olduğu kanaatindeyim. Nerede yargılanacağı konusuna mahkeme verecektir. Doğrusu da budur."