Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş Aksaray’da partisinin vilayet kongresine katıldı.
Vahit Belge’nin tekrar vilayet lideri seçildiği kongrede konuşan BTP önderi, tarım üzerine kıymetli değerlendirmeler yaptı.
“Bu bölge tarım bölgesi lakin gördüğünüz üzere tarım bitmiş vaziyette, o denli ki bugün buğdayı ithal eden bir ülke haline geldik.” diyen Hüseyin Baş, “İnsanımızı o denli kandırmacalardan geçiriyorlar ki, kavramlar üzerinden bir cehalet oluşturuyorlar. İthalat yurt dışından alınan eser, mal, emtia vs. demektir. Bu ne manaya gelir? Bir eseri sen üretemiyorsundur, bu türlü bir kabiliyetin yoktur ve bu esere senin vatandaşının muhtaçlığı vardır. Hasebiyle üretemediğin için ithal edersin. Mesela bizim aşımız yok onun için dışardan ithal ediyoruz. Pekala tarımda ne yapıyoruz? Buğdayı ithal ediyoruz. Buğday bundan 4 bin yıl evvel insanoğlunun yetiştirmeye başladığı eserdir. Biz şu anda ülkemizde, 4 bin sene evvel üretilen buğdayı üretemez bir haldeyiz. Yani daima diyorlar ya , ‘Ülkeyi 50 yıl, 100 yıl geriye götürdüler’ diye… Yüz yıl geriye götürseler uygun, ülke 4 bin sene geriden gidiyor. Şu an o durumdayız. Buğdayın bile ithal edildiği bir ülkede halk ekmek kuyrukları görürsünüz. Ülke bu hale gelir, ekmeğini dahi üretemezsin.” halinde konuştu.
“İstediğin kadar drone uçur, pır pır uçur”
Bağımsız Türkiye Partisi’nin Ulusal İktisat Modeli ile tarıma farklı bir mana yüklediğini tabir eden Hüseyin Baş, “Bizim en temel farklarımızdan biri budur; ‘Tarım bir ticari faaliyet değildir. Tarım bir stratejik faaliyettir. Kurtuluş Savaşı’nda dedelerimizin yüz binlercesi şehit olmuştur. Bunun yarısı düşman askerlerinin kurşunlarıyla olmuştur lakin tahminen bir o kadarı da açlık ve sefaletten olmuştur. Yani ülkenin kendi eserini üretmediği bir vaziyette savaşa girdiği durumda vatandaşımız, dedelerimiz açlıktan şehit ölmüşlerdir. Tarım bu türlü bir kesimdir. Sen tarım yapmadığın sürece, vatandaşının karnını doyuramadığın sürece havada istediğin kadar drone uçur, pır pır uçur, ‘Ben onu insansız yaptım’ diye istediğin kadar hava at senin şayet ziraî faaliyetlerin zayıfsa dünyada hiçbir ülke seni ciddiye almayacaktır.” dedi.
“Medya kümesine gösterilen iltimas çiftçiye neden gösterilmiyor?”
Konuşmasında, “Mazot 10 lira olmuş çiftçiye çık eser üret diyorsun. Mazotun 10 lira olduğu yerde çiftçi nasıl üretecek? Çiftçi bu maliyetin altından nasıl kalkacak?” sorularını da soran BTP önderi, “Bugün özgür piyasa var. Hür piyasa için herkesin rekabet eşitliğinin olduğu piyasa denir ki, bu bir kandırmacadır. Hür piyasa para babalarının tekelleştiği piyasanın ismidir. Hür ismi altında para bunlarda toplanır, zira sermayedar bunlardır ve münasebetiyle piyasayı yönlendirirler. Bunu bugün en kolay örneği ile online alışveriş sitelerinde görüyoruz. Bunlara bakarsınız bilmem ne bankasından satılık arsa ilanları… Bu bankalar gayrimenkul işine girdi de bizim mi haberimiz yok. Sıkıntı şu; çiftçimiz ayakta durabilmek için bankalar vasıtasıyla krediler alıyor, ardından çiftçi üretim yapıyor. Mesela fındık, 28 lira fiyat açıklanıyor, tüccar geliyor 21 lira veriyor. Çiftçinin de yapacak bir şeyi yok mecbur bunu 21 liradan veriyor ve ziyan ediyor. Ancak çiftçi bankaya borçlanmıştır. Tıpkı kim üzere? Medya kümesi satın almak için bankadan kredi çeken kümeler üzere. Onların da kredi borcu vardır, çiftçinin de kredi borcu vardır. Fakat banka medya kümesine gösterdiği iltiması benim çiftçime göstermez ve sarfiyat çiftçinin toprağına çabucak el koyar. Diyelim ki toprak 100 bin lira, bunu 50 binden adamın elinden alır, yani bu mala çöker. Sonra banka bunu 60-70 bin liradan satmaya çalışır. Biz de ‘Bankadan ucuz arsa bulduk’ diye almaya çalışırız.” Sözlerini kullandı.
“Türkiye’deki 8-10 banka benim devletimden daha mı güçlü?”
“Çiftçiyi bu kadar mağdur edip ezen bir sistem, bunu bankaya mahkum eden bu sistem, bu hükümet, benim çiftçime faizsiz kredi niçin veremiyor?” sorusunu da soran Hüseyin Baş şöyle devam etti; “Şimdi bankanın elinde bu para var da devletin elinde yok mu? Türkiye’deki 8-10 banka benim devletimden daha mı güçlü? Şayet bunlar bu işi daha yeterli yapıyor, bu iktisadı daha yeterli yapıyorlar ise ülkeyi bu bankalar yönetsin. Her faaliyetinden kar eden firmalar bunlar o vakit devleti yönetsinler. Artık çıkmışlar ‘faizde nas var’ diyorlar. Zekâtlarını açıklamalarını hala bekliyoruz bu ortada. Ne kadar inançlılar, ne kadar dinin gereklerini yerine getiriyorlar bir görelim. Madem faiz haram bu vatandaşa faizsiz kredi verin de görelim.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı