Panik Atak Yaşayanların Yapmaması Gereken 10 Şey
1- Panik atakta yaşamış olduğunuz kalp çarpıntılarını engelleyemeyeceğinizi düşünerek kendi yaşam alanınızı kısıtlamayın. Bunun yerine “kontrol bende” şeklinde düşünerek panik durumlarında derin ve yavaş nefes egzersizi yapın ve farkı görün.
2- Hiç evden çıkmamak, kalabalık ortamlara girmekten kaçınmak gibi davranışlar yapmak yerine korku ve kaygılarınızla yüzleşmeye çalışın.
3- Panik atak anında her ne yapıyorsanız onu yapmaya devam edin. Panik atak anında yaptığınız şeyi terk etmeyin. Televizyon izliyorsanız izlemeye devam edin, koltukta oturuyorsanız oturmaya devam edin kalkıp balkona çıkmayın.
4- Kat ettiğiniz başarıları küçülterek, başarısızlıklara ve olumsuzluklara ise büyüterek bakmayın. Kendinize sizi motive edici küçük ve ulaşılabilir hedefler belirleyin ve bu hedefleri bir yere yazarak bitirdikçe karşısına tikler atın. Her hafta bu hedefleri yenileyin.
5- Kafein, sigara, alkol tüketiminden kaçının bunun yerine biyolojik dengenizi sağlayacı, vücut direncinizi artırıcı yiyecek içeceklere yönelin. Örneğin her akşam yatmadan önce 1 fincan melisa veya papatya çayı içebilirsiniz.
6- İnsanlardan uzaklaşmayın. Aksine bu problemin yalnız kalarak değil çevre ve yakın desteğiyle daha kolay aşılabileceğini unutmayın. Sevdiklerinizle ve arkadaşlarınızla telefonla ve yüz yüze görüşmek için planlamalar yapın.
7- Her panik atak krizinin bir kalp krizi mesajı olduğunu artık düşünmeyin. Çünkü Kalp krizi demek kalbin durması demektir, Panik atak halindeyken kalbiniz hızlı çarpar.
8- Bu hastalığın sürekli yatarak uyuyarak geçeceğini düşünmeyin. Aksine yaşamınıza hareket katın. Anksiyete bozukluğu grubuna giren panik atağın en büyük düşmanlarından birisi spordur. Çünkü spor yapan vücut ısınır aktif olur beynin mutluluk hormonu salgılamasını sağlar. Bu da iyileşme sürecinde oldukça önemlidir.
9- Aklınıza gelen olumsuz otomatik düşünceleri zihninizin mantık süzgecinden geçirmeden kabul etmeyin. Unutmayın beynimizin süzgeci yok o yüzden gerçekçi olmayan bir düşünce aklımıza geldiğinde çoğu zaman bu düşünceyi gerçekmiş gibi algılayabilir ve bu algı sonucu duygusal olarak kendimizi kötü hissedebiliriz. Mutlaka gelen düşünceler sonucu “kanıtım ne?” sorusunu kendinize sorun.
10- Panik atağı bir diş ağrısı, baş ağrısı gibi görüp sadece ilaç içerek geçeceği yanılgısına kapılmayın. Altta yatan biyolojik, psikolojik, sosyolojik etmenler, travmatik olaylar varsa mutlaka psikoterapi desteği almanızı tavsiye ederim.